Olcay Köseoğlu

Ve Mutlu Bir Pazar

Olcay Köseoğlu

 

Herkese öncelikle mutlu pazarlar diliyorum. Uzun zamandır beklediğimiz galibiyeti almanın mutluluğu ile tatlı bir pazar geçireceğimiz apaçık ortada. Öncelikle çok ama çok ihtiyacımız olan bu üç puanı aldığımız için bütün camiayı tebrik ederim. Futbolcusundan teknik heyetine, taraftarından yönetimine, herkesin koca bir ohh çektiği bu hafta hatıralara kazınacak bir hafta oldu desek herhalde abartmış olmayız.

Bu haftaki maç oldukça heyecanlı geçti ve sonunda bizim kazanmamız bizler açısından çok ama çok iyi oldu. Oyunun ilk bölümüne yine baskın başlayan Samsunspor, ilk on dakikadan sonra ufak tefek duraklamaya geçti ve beklenmedik bir anda kalesinde golü gördü. Gole kadar girdiğimiz pozisyonları değerlendirebilsek belki de önce biz öne geçecektik. Hatta farkı bile arttırabilirdik. Lakin maç o zaman bu kadar keyifli ve heyecanlı olmayabilirdi. Belki de her şey olması gerektiği gibi olmuştu. Maç esnasında herkesin gergin olduğunu söylesek yanlış bir gözlem olmaz diye umuyorum. Fakat bu tarz gerilimler oyuncuları bireyselliğe itmemeli. Bizler bir takımız, eğer ki bizden daha müsait bir arkadaşımız var ise ona pas vermeli ve kahraman olmak için pozisyonu harcamamalıyız. Hangi pozisyondan bahsettiğimi herkes anlamıştır.

Oyunun geneline bakacak olursak, seyir zevki iyi olmasına rağmen zaman zaman tempo düştü maalesef. Bunda rakip takım oyuncularının etkisi oldukça fazlaydı diyebiliriz. Zaten uzatma dakikalarına baktığımız zaman rakibin oyunu ne kadar soğutmak istediğini anlayabiliriz. Bizim takıma bakacak olursak ise yüksek mücadele ve kazanma isteği oldukça ön plandaydı. Bazen o kadar ön plandaydı ki rakibe de pozisyonlar vermek zorunda kaldık. Bazen alan bıraktığımızdan bazen ise acele ettiğimizden. Futbol adına aslında yapılacak şeyleri yaptık diyebiliriz bu hafta. Kazanmak için bazı riskler vardı ve o riskleri alıp pozisyon verdik. Fakat sonunda kazanmayı başardık.

Bu hafta ve genel kazanımlarımıza bakacak olursak, daha iyi bir takım olduğumuzu görebiliyorum. Maç esnasında aklıma gelen bir diğer konuda keşke bazı hamleleri (sezon başından bahsediyorum) daha önce yapsaydık. Bunların dışında oyuna giren oyuncularımızın gerek skora gerek oyuna yaptığı katkıları da bir kazanım olarak görüyorum. Ercan'ın ilerideki presi mi diyelim savunması mı diyelim bilemedim, adam tek başına muazzam bir özveri ile baskı yaparak rakibin uzun toplarını ve çıkışlarını önledi. Oyunda yaptığı katkıların yanı sıra golde atması tabii bireysel olarak beni sevindirdiği kadar bütün Samsun'u sevdirdi diyebiliriz. Marius ve Tait biraz etkisiz kalmasına rağmen Tait oyundan çıkmadan biraz biraz toparlamaya başlamıştı. Lakin ben bu performansı yine de yetersiz buluyorum. Orta alanda Muhammed'i ilk kez on birde gördük ve güzel işler yaptı diyebiliriz. Taraftarımız da memnun olacak ki çıkarken kendisini alkışladı. Holse oldukça istekli idi. Son iki maçın aksine bu maçta biraz daha serbest oynadı ve daha etkili oldu. Gol atamamasına rağmen oldukça etkili bir oyun ile pozisyonları zorladı ve pozisyonlara girdi. Belki gollere direkt katkısı yoktu ama gol pasından önceki pozisyonlara tekrar bakarsanız Holse'yi orada göreceksiniz. Daha fazla bireysel performanslara değinmeden takımın artık az çok ne oynadığını ve ne oynayacağını, nasıl bir felsefe ile devam edeceğini tahmin edebiliyoruz. Bunu da bir gelişim olarak görüyorum.

Peki bitti mi tabii ki bitmedi. Birazda tribünlere bakacak olursak, gelen taraftar maç boyunca desteğini sürdürdü. Fakat geçen maçlara göre birazcık sayımız düşük kaldı. Buna rağmen taraftarımızın iç saha ve dış saha maçlarında itici bir güç olduğunu unutmamak lazım. Yeter ki tribünlere hareketlenmesi için saha içinde bir şeyler gösterin.

Son olarak bu haftaki üç puanın tadını çıkarıp bir an önce erteleme maçına odaklanmamız lazım. Bu hafta güzel işler yaptık ve üç puan aldık. Onun yanında eksiklerimizi tekrar gördük. Fakat bunları geride bırakmalıyız. Tıpkı kaybettiğimiz maçlar gibi. Önümüzdeki maça konsantre olup, iyi çalışıp iyi sonuçlar alma dileğiyle görüşmek üzere?