Olcay Köseoğlu

Bir, Sıfırdan Büyüktür…

Olcay Köseoğlu

 

Beklediğimiz uzun maratonun başlangıcı verildi ve ligin ilk maçında deplasmandan bir puan ile döndük. İlk yarıdan başlayacak olursak, ilk yarı topa sahip fakat pek üretemeyen ve biraz da temposuz bir oyun ortaya koyduk demek yanlış olmaz. Buna rağmen 14. dakikada karşı karşıya kaçırdığımız bir pozisyon vardı ki ah ah diyorum. Rakip maç boyunca kalemize nadir gelmesine rağmen yaptığı ataklarda tehlikeli olmayı başardı. Bunun akabinde ilk şutunda da golü buldu. Gol sonrası direkt karşılık veremedik belki ama ikinci yarı değişiklikler ile takım oyun olarak yukarıya doğru ivme kazanmaya başladı.

İkinci yarı ivme kazanan oyun ile baskıyı arttıran Samsunspor rakip kalede pozisyonlar bulmaya başladı ve belirli dakikalarda rakibi bunaltmayı başardı. Tempoyu arttırdığımız dakikalarda golü ararken çok fazla pozisyona giremesek dahi pozisyonlar bulmayı başardık. Bu pozisyonlardan sonuç alamayan takımımız Soner'in iyi ortasında savunmadan çıkan Drongelen'in kafa vuruşu ile top ağlara değmese de golü bulup eşitliği yakalamayı başardı. Golün ardından oyun biraz daha dengelendi ve rakipte gelmeye çalıştı. Her iki takımında golden sonra denemeleri sonuçsuz kalınca her iki takımda sahadan birer puan ile ayrıldı?

Gel gelelim takım nasıldı?Tabii ki bazı şeyleri söylemek için çok erken. Fakat buna rağmen hepimizin merak ettiği takımımızı ilk resmi maçında izledikten sonra ufakta olsa artık bir fikir edindik. Geçen seneki kadrodan ilk 11'de sadece üç oyuncu ile maça başladık. Bunu göz önünde bulundurduğumuzda yeni bir takımız diyebiliriz. Yeni takım olmanın dezavantajlarını yaşamadık değil. Top çoğunlukla bizde kalmasına rağmen bölgeler arası bağlantılarda ve geçiş oyunlarında biraz etkisiz kaldık. Bunun sonucunda oyuncuların aslında tam olarak birbirine alışamadığı çıkarımını yapabiliriz. Hatta sadece oyuncuların birbirine değil henüz oyuna da tam olarak alışamadığını söyleyebiliriz. Oynadığımız oyunun tam olarak nasıl oynanması gerektiğini kavramış bir takım izlenimi bırakmadı bende Samsunspor. Buna rağmen küçük detaylarda güzel sinyaller aldığımı söyleyebilirim. Takımdaki oyuncular bu oyunu tam olarak benimseyip ve birbirleriyle oynamaya alıştıklarında da oyunun kalitesinin artacağı kanısındayım.

Tribünlere gelecek olursak?Samsunspor taraftarı yine her zaman olduğu gibi takımına itici güç olmaya devam ediyor. Kendine ayrılan koltukların tamamını dolduran taraftarımız yeni gelen oyuncularımıza da bence güzel bir mesaj göndermiş oldu ve böylelikle takımla bu sezonun ilk bağını kurdu. Deplasmanda dahi tribünde daha baskın bir imaj vermek, futbolcular açısından da bence gayet önem arz etmeli. Bunun sadece bir başlangıç olduğunu, önümüzdeki maçlarda iç saha ya da deplasman fark etmeksizin Samsunspor taraftarının bu ligin tribünlerine renk katacağını düşünüyorum.

Bu maç ile eksilerimizi artılarımızı görmüş olduk. Bunun akabinde yönetimimizin ve hocamızın açıkladığı gibi transferler olacağını biliyoruz. Bu takımın oyununu yukarıya taşıyacak ve rekabet gücünü arttıracak transferler yaptığımız takdirde bu takımın güzel işlere imza atabileceği inancındayım şahsen. Fakat kanımca oyunun oturması biraz zaman alabilir. Bu yüzdendir ki bu süreçte taraftarın sabrına ve desteğine ihtiyaç olduğu apaçık ortadadır?

Ve son olarak üç puan ile başlasak elbette tadından yenmezdi. Fakat bir, sıfırdan büyüktür ve deplasmanda bir puan ile başlamak iyidir diyorum. Önümüzdeki maçı iple çektiğinizi bilerek sizlere güzel haftalar diliyor ve bir sonraki yazımda görüşme üzere diyorum ?