Olcay Köseoğlu

Samsunspor Dolu Dizgin Yoluna Devam Ediyor

Olcay Köseoğlu

Evet doğru Samsunspor dolu dizgin yoluna devam ediyor. Muazzam bir istikrar ile kaybetmeye devam eden takımımız bu hafta yine sahadan puansız ayrıldı. Lig başladığından bu yana on hafta geçmesine rağmen bir oyun felsefesi oturtamayan takımımız maalesef iki puan ile ligin alt sırasına demir attı. Ve sahada oynanan oyundan anladığımız kadarıyla da pek bu konuda reaksiyon göstermeye niyetimiz yok gibi. Sahadaki oyuculara kızmak ya da antrenör değişikliğine gitmek gibi evreleri atlattığımıza göre önümüzde üzülmekten ve izlemekten başka çare kalmıyor gibi. Bir de sosyal medya ve tribünde oluşan ufak tefek tepkiler var değil mi onları da unutmayalım.

Hadi biraz gerçekçi olalım: Herkes takımda bir problem olduğunun farkındadır umarım, hala farkında olmayan var ise söyleyeyim bir sorunumuz var! Şöyle geçen on haftaya baktığımız zaman bir maçımız eksik ve dokuz maç iki puan, bir antrenör değişikliği ve bu süreçte ne oynadığımız anlaşılmayan bir oyun. Futbolcular gözünden baktığımda evet onlar içinde zor bir süreç. Bütün yaz boyunca üstünde çalışılan bir sistem ve sonuç alınamayınca yeni bir sistem ve sürekli değişen kadro ve sonuç olarak antrenör değişikliği. Yeni antrenör ile bambaşka bir oyun anlayışı ve kadroda yine bazı değişiklikler. Fakat değişmeyen tek şey sonuç. Taraftarın beklentilerinin karşılanamadığını düşündüğümüz zaman futbolcuların yerinde olmak istemezdim doğrusu. Peki ya yeni antrenöre bir şey diyebilir miyiz, daha dün bir bugün iki ona da bir şey demek haksızlık olur. Ki kendisi maç sonu röportajda geçen hafta oynadığımız oyundan oldukça uzaktık diyerek bunu toparlamamız gerektiğini dile getirdi. İşin geriye yönetim ayağı kalıyor değil mi. Ahh ahh zaten birçok kişinin gördüğü hatta dile de getirdiği konuları tekrar tekrar buraya taşıyarak can sıkmak istemiyorum. Amma velakin zaman akıp gidiyor, birilerinin sezon başına dönüp bir değerlendirme yapması gerekiyor. Nerede ne gibi yanlışlar yapıldı ve onlar nasıl düzeltilir diye yarı zamanlı mesaiden tam zamanlı mesaiye dönme vaktinin geldiği kanısındayım.

Daha fazla bu konulara girmek istemediğim için saha içine döneceğim. Fakat baştan söyleyeyim orada da işler çokta iyi değil hatta içler acısı desek abartmış olmayız. Bu maçta pozisyonumuz yok desek herhalde abartmayız. Yani ufak tefek şut denemeleri sol bekten gelen orta sonrası sağ bekten bir kafa vuruşu ile maçı tamamladık diyebiliriz. Savunmada evet belki bireysel hata yapmadık. Hatta çokta pozisyon vermedik diyebiliriz. Gel gelelim ön alanda hiç üretemiyoruz. Ne ileri uçtaki oyunculara top taşıyabildik ne de ileri uçtakiler bireysel bir çaba ile bir şeyler üretebildi. Herkesin morali bozuk bunları görebiliyoruz maç sonu röportajlardan da oyuncularımızın ne kadar mutsuz olduğunu anlayabiliyoruz. Lakin kazanmak istiyor isek hücum hattında organize olup bol bol pozisyona girmemiz lazım. Pozisyona girelim ki bir ara gol atalım. Kanatlardan varyasyon göremedik yine bu maçta. Kanat oyuncularımızın teknik kapasitesi yüksek olabilir. Lakin tam bir kanat olmadıkları için o verimi de alamıyoruz doğal olarak. Kesinlikle takım içinden en az bir belki iki üç yeni kanat oyuncusu çıkarmamız lazım. Ayrıca top ayağımıza geliyor çok çabuk rakibe veriyoruz, ee bu şekilde nasıl rakibi yoracağız. Kısacası üç puan istiyor isek, bunun gereğini yapmalıyız. Daha fazla koşan, daha agresif, daha organize, daha üretken, daha fazla gol pozisyonuna giren bir kimliğe bürünmeden bu ligde üç puan almak kolay değil. Ve son olarak ne olursa olsun en çok ihtiyacımız olan şey o üç puan?