Levent Kaya

Ansagan, Tifyapım, Doktor Seyyah, Soğuk

Levent Kaya

Pazartesi günü sonunda çok önemli bir çeviriyi bitirip sahibine gönderdim. Oteldeki rezervasyonu ayarladım. Türkiye’den gelecek ekip gelmeden hocamın kitabına eğilmek istiyordum. İyi oldu.

 

İki ay önce “Geldiğini niye haber vermedin?” diye çekişip “En yakın zamanda seni arayacağım; görüşelim” diyen Ansagan sonunda aradı. Önce biraz onun işi peşinde öte beri gittik; sonra Yuna’nın bir şubesine oturup çay içtik.

 

Oradan epeyi geç çıktığım için haftanın ve yılın son İngilizce dersine ancak yetiştim. Ders epeyi maceralı başladı ve bitti.


Ders çıkışı koşarak Türkçe kursu mezunlarının törenine yetiştim. Ben gittiğimde akşam yemeği için oldukça geç olsa bile çorbaya yeni başlamışlardı. Sertifikaları törenle kazananlara teslim ettik.
İşte o arada ne olduysa olmuş; şifayı kapmışım.


Ertesi sabah nezle uyandım. O gün kendime elden geldiğince dikkat ettim, evde dinlendim.


Perşembe sabah ilk konuğumuz ayrı geleceği için Bilgee ile onu almaya gittik. Sabah 6:00’da uçağı indi. Bu günlerde burada güneş sekiz buçuk sularında doğuyor. Önce bir kahvaltı hazırladım ve birlikte çay içtik. Sonra konuğumuzu oteline yerleştirdim. Sonra geç saate kadar yine hocamın kitabıyla ilgilendim.


Tifyapım ekibinin geri kalanı Cuma sabahı 7:00de inecekti. Sabah erkenden alıp otellerine yerleştirdik. Yol yorgunluğuna ve ilk gün olmasına karşın hemen yola çıkıp ilk gün epeyi iyi iş çıkardık. Programın 5 dakikasını çok rahat kotarmış olmalıyız.


Cumartesi Naran Tuul pazarında çekime gittik. Bu arada Sadi Bey’e bir Moğol bey başlığı aldık. Milletin elleri donduğu için kaç çift yeni eldiven alındığını bilmiyorum. Ellerindeki markalılar hiçbir işe yaramadı.

 

Her zaman derim: Naran Tuul pazarına kışın giden ne ederse etsin, donar. Tifyapım ekibi bugünü asla unutmayacak. Neyse ki öğle üzeri karşıdaki Dünjingarav’a girip sıcak çay içtik de içimiz ısındı.


Öğleden sonra ülkenin en ünlü el sanat ustalarından biriyle görüşüp atölyesinde kayıt aldık. Bugün de verimli geçti.


İki gün sonunda düşüncem, Doktor Seyyahımız Sadi Bey’in benden bile daha uyumlu biri olduğu.


Pazar günü Hunnu Mall’a gidip Morin Huur orkestrası konseri kaydı aldık. Oradan çıkınca Gandan Manastırı’na geçtik. Çekim için çeşitli ödeme kotaları var. Doğrusu, iyi Moğolca bildiğim ve Devlet Üniversitesi öğrencisi olduğum için kısa sürede kanka olduk ve kimse fazla para istemeden oradan da epeyi iyi iş çıkardık.

 

Üç günde 15 dakikaya yakın kurtarmış olmalıyız. Bugünün soğuğu dünden de sağlamdı, -20lerde. Tifyapım bugünü de unutmayacak. Gerçekten taygaya gitselerdi neler olacağını hayal etmesi bile içimi üşütüyor.


Haftayı böylece soğuk ama eğlenceli kapadık. Gece saat on dolayında eve yürürken -34 derece idi. Koşarak eve girdim.