Kurtuluş mücadelesine dair okuyup yazmamış olsak, vallahi bizi de kandıracaklar.
Sanırsınız, Bandırma Vapuru'nda Vahidettin de vardı !
Bu kadar aymazlık, eblehlik olabilir mi?
Maalesef oluyor.
Kurtuluş mücadelesi denildi mi, Mustafa Kemal'le Vahidettin'i yanyana getirmek mümkün değildir.
Tarih buna izin vermez.
Akıl ve vicdan da izin vermez.
Her şey ortada.
Bu nedenle, İngiliz zırhlısına binip payitahtı terketmesi bir tarafa, İngiliz arşivlerinde bile işgalcilere hayranlığı ve teslimiyeti dile getirilen Vahidettin'in, kaç takla atılırsa atılsın millet indinde ibra edilmesi mümkün değildir.
Evet Vahidettin sabıkalıdır.
Bu sabıka, millet ölüm kalım savaşı verirken memleketi terk ettiği ve işgalcilerle işbirliği yaptığı için tarih tarafından boynuna asılmıştır.
Buna ihanet de dersiniz, teslimiyet de..
Tamamen size kalmış.
İkisi de kötüdür.
Ama bugün çıkıp da, olanı olmamış; olmayanı da olmuş gibi lanse etmeye kalkarsanız olmaz.
Ne demiş atalarımız; 'Ardıç'ın közü olmaz, yalancının sözü olmaz'
Yalanlarla, tertemiz bIr tarihi karalayamazsınız.
Kurtuluş savaşı tarihi, Türk milletinin canhıraş bir varoluş mücadelesi verdiği kanlı çatışmalarla dolu olduğu kadar, kimi işbirlikçi ihanet hikayeleri ile de doludur.
Başında sarığıyla, sözde hoca kisvesiyle işgalcilerin yanında saf tutanların bu hain tavırlarını unutursak ve unutturursak şayet, bakın tarihi nasıl ters yüz etmeye çalışıyorlar...
Evet, başta dediğim gibi; sanırsınız Bandırma Vapuru'nda Vahidettin de vardı!
Demek ki Mustafa Kemal'in, işgalcilerle mücadele ettiği kadar dahili sorun olarak gördüğü işbirlikçilerle mücadelesini de unutturmamak gerekir.
Bıraksanız, yeni bir tarih uyduracaklar.
Mustafa Kemal, milletini emperyalist sömürgenlerin elinden kurtarmayı bilmiş, askeri bir deha ve dava adamıdır.
Atatürk'ün, bu yetim Türk çocuğunun milletine adanmış hayatını anlamadan, bilmeden işkembe-i kübradan sallamak kolay..
Siz kabul etseniz de etmeseniz de, hazmetseniz de etmeseniz de Mustafa Kemal önderliğindeki kurtuluş mücadelesi zaferle sonuçlandı ve bu mücadele bize pırıl pırıl bir cumhuriyet armağan etti.
Bırakın Yunan ezilsin, üzülsün; size ne oluyor ?
Bırakın İngilizler dövünsün.
Bugün alelade bir ortadoğu ülkesi değilsek, bunu işte bu mücadeleye borçluyuz.
İnanıyorum, ısrarla bizi geriye götürmeye ve ortadoğu monarşilerine benzetmeye çalışanların hevesleri kursaklarında kalacak, yüz yıl sonra bugün ve gelecekte de Mustafa Kemal'in idealleri yeniden galip gelecektir.
