Av. Tufan Akcagöz

MEMLEKETİN ÇİVİSİ

Av. Tufan Akcagöz

Memleket hiç bu kadar kirlenmemişti.

Bunu sadece ben söylemiyorum, akıl izan sahibi herkes artık görüyor ve belki farklı cümlelerle aynı duyguları ifade ediyor.
Biz çocuklarımıza, doğru ve dürüst insanlar olmaları gerektiğini söylüyor, bu yönde tavsiyeler veriyor, ağızlarından kötü bir söz duysak hemen müdahale ediyoruz.
'Sakın ha ! Bir daha o lafı ettiğini duymayacağım.'
Mutlaka sizler de öylesiniz..
Ancak her gün, gerek bilgisayar, gerekse televizyon ekranlarından evlerimize adeta taarruz eden sözler, bizi sadece utandırmakla kalmıyor, aynı zamanda 'Ne olacak bu işin sonu?' diye de düşündürüyor. 
Organize suç örgütü lideri, yurt dışındaki evinde kayıtlar yapıp youtube üzerinden tüm dünyaya servis ediyor.
Siyasî iktidar için mafyayla sınav niteliğindeki bu gelişmeleri, şaşkın ve bir o kadar da mide bulandırıcı buluyor ve endişeyle izliyoruz.
Mafya, devlet korumasında yurt dışına uğurlandığını söylüyor. 
Devletin polisinin, kendisine yarenlik ettiğini söylüyor.
Buna kim, nasıl ve neden izin verdi? 
Süleyman Soylu mafyanın hedefinde.
Eski Bakan Mehmet Ağar da öyle.. 
İkisi de devlet atına binmiş, millet adına yetki almış kişiler.
Mafyaya karşı söylenen sözler ise, onun ettiği sözlerin karşısında pek cılız kalıyor.
'Bunlar hep vardı. Mafya-siyaset ilişkisi yeni değil.' mi diyeceksiniz?
Galiba haklısınız.
Çok zamandır devletin tepesiyle mafya arasında kurulan malum ilişkinin varlığı söylenegeliyor. 
Küfür, hakaret, kötü dil..
Hepsi var.
Mafya jargonu, haber bültenlerinde yer alıyor. 
Süleyman Soylu'yu sevmem.
Sevmek zorunda da değilim ve hem böyle bir mecburiyet de yok.
Ancak, İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturduğu sürece, ona söylenen her sözü vatandaş olarak üzerime alınıyorum.
Alınmayayım mı?
O koltuğun asıl sahibi millet değil mi?
Ben de o milletin bir ferdi değil miyim ?
O halde ! 
Demem o ki, bir organize suç örgütü liderinin söylediği şeyler, bir kulağımızdan girip diğerinden çıkıp, uçup gidemiyor maalesef.. 
Yokmuş gibi de yapamıyoruz.
Polisiye bir macera romanının içinde de değiliz. 
Devletin polisi, bir mafya liderine yarenlik etmek için var değildir. 
Tırnağı kırılsa üzüldüğümüz, başımız sıkışsa çare olarak başvurduğumuz, içlerinde vatandaşa ayarsız davrananlarını gördüğümüzde tepeden tırnağa eleştiri yağmuruna tuttuğumuz emniyet mensuplarımızı bu derece küçük düşürmeye kimsenin hakkı yok.
Mafya liderine yarenlik eden polislerin başına bir şey gelmiş olsa, şehit mi sayılacaklardı? 
Memleketin çivisi mı çıkmış dediniz?
Tabi ya, bu çivi başka nasıl çıkmış olacak? 
Vatandaş, dizi takip eder gibi mafya liderinin videolarını takip ediyor.
O koltuk, bakan Süleyman Soylu'ya artık ağır geliyor. 
Gün geçtikçe koltuğun sıkleti daha da artıyor. 
Peki ne olacak? 
Soylu'yu o koltuğa biz oturtmadığımıza göre, kim oturttuysa o kaldıracak..
O kişinin de kim olduğu malum.. 
Ve bu, kaçınılmaz görünüyor. 
Yoksa bu millet, pehlivan tefrikaları gibi ardı arkası kesilmeyen polisiye videolardan dışarı taşanları, Ak Parti iktidarının eksi hanesine yazıyor ve kendileri de bunu mutlaka görüyordur, öyle sanıyorum.
Şayet görmüyorlarsa, anket sonuçlarına baksınlar, kâfi gelecektir.