Av. Tufan Akcagöz

DARISI BAHTSIZ ATAKUM'A !

Av. Tufan Akcagöz

Sözcünün haberine göre Ekrem İmamoğlu, eski İBB genel sekreter yardımcısı olan ve şu an Ulaştırma Bakanlığı görevini yürüten Adil Karaismailoğlu'nun da aralarında bulunduğu 8 İBB yöneticisi, eski medya A.Ş genel müdürü Abdurrahman Tığlı ve 6 şirket çalışanı hakkında suç duyurusunda bulundu. 
Gerekçe olarak da, İBB şirketi olan, Medya A.Ş'de işlerin tamamının sözleşmelere ve  teknik şartnameye aykırı olarak yapılması, hak edişlerin usulüne uygun olmaması..
Bu nedenle, 15 milyon 458 bin TL. kamu  zararından bahsediliyor. 
Tebrikler, doğru olan budur.
Yapılması gereken, yaptıkları işleri birilerinin yanına kâr bırakmamaktır.  
Yapanın yanına kâr kalıyor anlayışını tersine çevirecek olan, dürüst, cesur ve liyakatli yöneticilerdir. 
Bu anlamda, İmamoğlu'nu haktan hukuktan yana olan herkesin tebrik etmesi gerekir.. 
Şayet tabi, içlerinde en ufak bir vicdan kırıntısı kaldıysa. 
İstanbul'da zimmet var, kamu zararı var..
Ve şimdi de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 3 katrilyonluk yolsuzluk dosyasını Savcılığa verdiğini açıkladı. 
Onu da candan kutluyorum. 
Yavaş, bu asrın yolsuzluğudur diyor ve duyarlı herkesi, bu sürece müdahil olmaya davet ediyor. 
Gelelim bizim ellere!
Atakum Belediyesi için, dilimde tüy bitti.
Gerek CHP Samsun İl Başkanlığı görevim sırasında bizzat benim tarafımdan, gerekse başta Mustafa Tüfek ve Hasan İpek olmak üzere dönemin CHP'li Belediye Meclis Üyeleri tarafından deşifre edilerek kamuoyu ile paylaşılan bir kısım dosya ile ilgili yeni yönetim tarafından hala hiç bir şey yapılmıyor olması, aşırı halde canımı sıkıyor.
Neden hala harekete geçilmiyor?
Merak ediyorum; çünkü o yolsuzlukları önlemek ve önleyemediklerimizi deşifre ederek kamuoyu ile paylaşmak için bir sürü emek harcandı, mücadele edildi ve en önemlisi de, bedeller ödendi.
5 yılda, emsalsiz bir şekilde bütün kaynakları ve imkânları yandaşlarının kullanımına verilmiş, içlerinde kupon arazi özelliği taşıyanları da dâhil pek çok arsası kanuna aykırı olarak birilerine adeta gümüş tepside verilmiş Atakum'da neden harekete geçilmiyor? 
Atakum Belediyesini bu hale getiren dönemin yönetimi hakkında ne gibi işlemler yapıldı, bu yönetimin parçası olan bürokratlardan hesap soruldu mu?
Merak ediyorum!
Tam da bu noktada yeri gelmişken - bunları duydum da inanmak istemedim ama - , o dönemin “Plan Proje Müdürü” hala aynı görevde mi? Aynı görevdeyse neden ve kimin veya kimlerin himayesinde hala o görevde tutuluyor? 
Yine o dönemin –üstelik Fen İşleri Müdürlüğü gibi- sorumluluğu en üst düzeyde olan bürokratı bu dönem “Gel buraya bakalım, geçen dönem senin birimin üzerinden şu,şu,şu işler nasıl böyle yapıldı?” diye sigaya çekilmek yerine – üstelik gerçekten layık olan biri 
görevden alınarak onun yerine “Park ve Bahçeler Müdürü” olarak atanmak suretiyle adeta ödüllendirildi mi? 
Merak ediyorum.
Ve tabii Atakum Belediyesi ile ilgili bir önceki yazımda da sorduğum ve şu ana kadar yanıtını alamadığım şu konu benim için hala bir merak konusu olmaya devam ediyor;
Geçen dönem AKP kadroları Atakum Belediyesini adeta babalarının çiftliği gibi yönetirken, “daha rahat hareket edebilmek” için kendilerinden önceki CHP döneminin kadrolarını sağa-sola sürerek pasifize etmiş, onları asılsız mesnetsiz disiplin cezaları ve özlük haklarını hiçe sayarak  yıldırmaya çalışmış, bununla da yetinmeyerek içlerinden 2 kişiye “Fetöcü darbe girişimini desteklemek” suçu isnat ederek devlet memurluğundan attırmışlardı. 
"Hesap Günü" diye beklediğimiz gün 31 Mart 2019 geldi gelmesine de, CHP’li başkan ve yönetimi bu arkadaşlarımıza yapılan kumpasın hesabını sordu mu? 
-O olayla ilgili dosya ortaya çıkarılıp -hani öyle olduğu ileri sürülüyordu ya-, gerçekten böyle bir soruşturma açılmasını gerektirecek bir BİMER şikayeti var mıymış belirlendi mi? 
-Dönemin belediye başkanı tarafından o “idari soruşturma”yı yürütmek üzere görevlendirilen Muhakkik’ tespit edildi mi? 
-Bu kişi nasıl bir “soruşturma” yürütmüş,  “kimlerden ifade almış”, “nasıl delil(ler) ortaya koymuş” araştırıldı mı? 
Yoksa bu arkadaşların uğratıldıkları haksızlık, çektikleri sıkıntı ve ödedikleri bedel yanlarına kâr mı kaldı? 
Cevabını herkesin merak ettiği ama nedense herkesin sor(a)madığı veya sormak istemediği bu soruların yanıtını belediye başkanımızdan bekliyorum.  
Tekrar başa dönecek olursak, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından “AKP dönemi dosyaları”nın açılmasının bu güne kalmasının “Teftiş Kurulu yöneticilerini istedikleri anlamda atayamaması” gibi haklı bir gerekçesi olabilir. Ama şunu hiçbir zaman unutmamalıyız ki, bir belediye başkanının kendinden önceki dönemle hesaplaşmadan yol alabilmesi mümkün değildir.  
Aksi halde en son Atakum Belediyesinin bir açılış etkinliği sırasında ve hemen ertesi gün Başkanın makam odasına hacze gelmeleri gibi durumlara maruz kalırsınız; biri de çıkar size 'Yönetemiyorsan istifa et!' der, ne yapacağınızı bilemezsiniz, eliniz ayağınız birbirine karışır..