Nihat Hatipoğlu'yla ramazan sohbetleri, destan yazmaya devam ediyor.
Millet saçmasapan soru sormaktan bıkmadı, o da cevaplamaktan usanmıyor.
Niye usansın ki, dakikasına bilmem kaç dolar aldığı programlar için?
Yaşar Nuri Öztürk'ün de böyle programları vardı.
Her cuma, Ayşe Özgün'e çıkar anlatırdı.
Soru kalitesi üç aşağı beş yukarı aynı olmakla birlikte, Yaşar hocanın daha sert olduğunu söylemeye gerek bile duymuyorum.
Hem Nihat Hatipoğlu kadar para da aldığını sanmıyorum bu programlardan.
Allah rahmet eylesin, Yaşar Nuri hoca gibisi kolay yetişmiyor. Kıymetini bildiğimizi de pek sanmıyorum.
Onlarca kitap yazdı, hangisini adam gibi okuduk, anlamaya çalıştık?
Başka ülkede olsa işin ilmini, felsefesiyle birlikte bilen, bu derece kendini yetiştirmiş birini el üstünde tutarlardı.
Muhalif olduğu için iktidar çevreleri de zaten onun gibi aydın din adamlarını görmezden geldi.
Bir çok eser bıraktı ardında. Okumak ve okutmak lazım..
Neyse, Nihat Hatipoğlu beni çok eğlendiriyor.
Sorulan soruları sanki bir sitcom yazar kadrosu hazırlamış gibi.
Haydi bir kaç tanesine birlikte göz atalım.
Çarşamba günü çocuk yıkamanın günah olduğu söyleniyor, doğru mu?
İnternetten oyun indirmek günah mı?
Sevdiğime kavuşmak için dua ediyorum. O da kendi sevdiğine kavuşmak için dua ediyor, kimin duası kabul olur?
İnternetten kabe tavaf edilebilir mi?
Erkeklerin babet çorap giymesi caiz mi?
Saça çizik attırmak doğru mu?
Kayınvalide, damadın evinde vefat ederse, ‘Cenazesinin bacadan çıkartılması gerekir’ deniyor, doğru mu?
Oyunda zombi öldürmek günah mıdır?
Bu ve bunun gibi akla zarar sorular..
Dediğim gibi ben çok eğleniyorum belki ama vatandaş bu soruları büyük bir ciddiyetle soruyor.
Millet ciddi ciddi, belki psikolojik olarak incelenmesi gereken konuları sorun edip, soru olarak hocanın kucağına bırakıyor.
Artık klasikler arasına giren ve neredeyse her ramazan sorulan, 'Taharet alırken orama su kaçarsa orucum bozulur mu?' gibi soruları söylemiyorum bile.
Bu kadar hurafe, bu kadar çarpık inanç bu dinin içine nasıl girdi?
Kayınvalidesi kendi evinde öldüğünde onu bacadan çıkarması gerektiğine inanan insanlarla aynı toplumun bir parçası olduğumuza inanmak istemiyorum.
Ama maalesef gerçek bu.
İşin eğlence tarafı bir yana; millet, inandığı dinin gerekleri ile ilgili bu kadar kafa karışıklığı yaşıyorsa, bunun bence birinci sorumlusu din adamlarıdır.
Anladım ki, bu kafa karışıklığının sebebi din adına yazılan ve birileri tarafından da referans olarak gösterilen kitaplardır.
Bu sorunu çözecek olan ise yine din adamlarıdır.
Aydın din adamlarının eserleri, mutlaka çıkış yolunu gösterecektir.
Okumazsak, hurafe kuyusunun içinde kalmaya mahkumuz.
Okursak, hem aydınlanır, hem de aptal saplantılardan kurtuluruz.
Gece tırnak kessem günah olur mu?
Olmaz olur mu? Bir arkadaşım bir keresinde gece tırnak kesti, o günden bu yana karabasanlardan yakasını kurtaramıyor.
Bin defa pişman oldu ama ne fayda! İş işten geçti..
Sigara içsem orucum bozulur mu?
Yemeğin üzerine içersen bir şey olmaz ama aç karnına içersen bozulur.
Ha bir de, çay sigara yaparsan bozulmaz. Çünkü çay sigara, dünyanın her yerinde en önemli müsekkin olarak kabul edilir.
Çarşamba günü çocuk yıkamak günah mıdır?
Sakın ha sakın! Cehennemde yanarsınız.
Bana kalırsa siz de çarşambaları yıkanmayın, ne olur ne olmaz!
Çocuk yıkamak içinse, perşembe günleri ikindi vakti, cuma ve cumartesi günleri akşamla yatsı arası uygundur.
Şayet günleri karıştırıp da çarşamba günü çocuk yıkadı iseniz eğer, önce bir tövbe edeceksiniz.. Sonra, bir dahaki çarşamba gününe kadar siz de yıkanmıyorsunuz.
Yoksa, alimallah yanarsınız..
Hay Allah!
Asıl sıkıntı olan nedir biliyor musunuz?
Seneye yine, ondan sonraki sene yine ve daha sonraki ramazanda yine, bıkmadan usanmadan bu ve benzeri sorular sorulacak ve cevapları aranacak..
Kimse, iki satır okuyup kafasını çalıştırmaya yanaşmadığı müddetçe de bu böyle devam edip gidecek.
Hayırlı ramazanlar..
