Hükümet, Belediyeler üzerinden muhalefete yükleniyor ya, sanki kendileri sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi..
İsterseniz Türkiye'nin genelini bir tarafa bırakalım, Samsun'a bakalım.
Samsun'un Belediyeleri, Büyükşehir de dahil olmak üzere, ekonomik olarak acınacak haldedir.
Haydi biri inkar etsin de ispatlayalım.
Hem bunun ispatı, öyle büyük matematik hesapları da gerektirmiyor.
Sadece Sayıştay raporlarını okumanız yeterli.
Daha özele geçelim, evimizin önünü süpürme kabilinden, Atakum Belediyesi'ne bakalım..
Atakum Belediyesi'nin CHP'li eski Belediye Meclis Üyesi Mustafa Tüfek, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı.
Sosyal Belediyeciliğin bir gereği olarak, hele ki bu zor günlerde halka ekmek, iaşe ve saire yardım yapan Belediyelerin haksız yere baskı altında tutulduğunu söyleyen Tüfek, Belediyelerin ihtiyaç sahibi vatandaşlara yardım yapmasının, görevleri arasında olduğunu söylüyor.
Yani, ortada kanunu aykırı bir durum yok.
Anlaşılıyor ki, CHP'li Belediyelerin yaptığı iş, birilerinin gözüne batıyor.
Oysa AK Partili Belediyelerin durumu da ortada.
Zaten kendilerini doğru düzgün denetleyen de yok; oh ne âlâ memleket!
İşte, muhalefetin gücü burada saklıdır.
Muhalefet, kamu malı nasıl yönetiliyor, harcamalar kanun dairesinde yapılyor mu, bunları takip etmek ve mutlaka tetikte olmak zorundadır.
Yoksa, el kaldır indir çizgisinde kalınırsa, hem iktidarın faaliyeti denetlenemez hale gelir, hem de muhalefetin kendi kalesine gol yemesi kaçınılmaz olur.
Mustafa Tüfek, Belediyelerin üç önemli harcama kaleminden bahsediyor.
Bunların birincisi hane halkına yapılan yardımlar.
İkincisi, kurumlara ve derneklere yapılan yardımlar.
Üçüncüsü ise, temsil ve ağırlama giderleri.
Geçen dönem Atakum, AK Parti tarafından idare ediliyordu.
Bu süre zarfında Atakum Belediyesi, hane halkına yapılan yardım kapsamında 3 milyon liranın üzerinde harcama kalemi göstermiş.
Yine, 4 milyon civarı kurum ve derneklere yardım yapmış.
18 milyon lira dolaylarında da temsil ve ağırlama harcaması yapmış.
Üff!!
Daha net anlaşılsın diye söylüyorum, bu milyon dediklerim, eski parayla trilyon.
Bu paralar, senin benim param..
Harcama kalemleri içinde en insani olanı, vatandaşa yapılan yardımlardır.
Gerisini atın çöpe gitsin.
Atın derken, bir kenara koymadan mutlaka inceleyin.
Mustafa Tüfek'in, kesin hesap cetvellerine dayanarak ortaya koyduğu veriler, Atakum Belediyesi'nin ne durumlara konulduğunu net olarak gösteriyor.
Eski yönetim, 19 milyon lira harcayacak kadar kimi nasıl temsil etmiş ve ağırlamış, bunun hesabını mutlaka vermelidir.
Hesap sorması gereken de, şimdiki yönetimdir.
Seçimlerin üzerinden 13 ay geçti.
Bu ve bunun gibi çarpıklıkları yargıya taşımak, hem temiz siyasetin gereği, hem de halkçı belediyeciliğin bir tezahürüdür.
Bugün CHP'li Belediyeler halka bedava ekmek veriyor diye feryat figan ediyorlar.
Siz hangi derneklere kaç para aktardınız kardeşim, önce onu söyleyin hele..
4 milyon lirayı kime dağıttınız?
Bunun içinde Ensar Vakfı filan var mı?
Bunları bütünüyle ve zamanında sorduk, çoğuna cevap alamadık.
Savcılığa suç duyurusunda bulunduk, İçişleri Bakanı sıfatıyla Süleyman Soylu Belediye Başkanı'nın yargılanmasına olur vermedi.
İstediğimiz bilgiler ya verilmedi, ya çırpıtılarak verildi.
Şimdi Atakum Belediyesi'nin yönetimi, Cumhuriyet Halk Partisi'nde..
Geçen dönemin karanlık harcamaları deşifre edilmek için daha ne bekleniyor?
Bütün defterler ortada, bütün kayıtlar ortada..
Eski yönetim, CHP'li Belediye Meclis üyelerine nefes aldırmıyordu.
Hatta işi ileri götürüp, Meclis üyelerini darp etmeye bile kalktılar.
Şimdi devran döndü.
Döndü dönmesine de, aradan 1 yıl geçti ve henüz eski yönetimin tüm hukuksuz uygulamalarını ortaya serip döken net bir açıklama görmüş değiliz.
Belediye'nin borç bıraktığı söylendi evet, onu zaten hep söylüyoruz ve bunu Mısır'daki sağır sultan da duydu.
Bunun ötesinden bahsediyorum.
Kendisi bu halde olan AK Parti'nin, CHP'li Belediyeleri millete yardım yapıyor diye eleştirmeye ve hatta bu yardımları engellemeye hakkı da yoktur.
Bu baskı, tamamen kanunsuzdur.
Bırakın, bir kere de zengin müteahhitlerin değil de fakir fukaranın yüzü gülsün.
Bırakın Belediyeler fakire, muhtaç ailelere yardım etsin.
Yeter ki, kamu malını peşkeş çekmesin.
Çekerse ne mi olur?
Mahkeme kadıya mülk değil; devran değişir, hesap sorulur..
İşte Atakum'da bu oldu ve bu değişimden sonra kamuoyunun Samsun'daki tüm muhalefet unsurlarından ve muhalefeti temsil eden partilerden beklentisi, başta Atakum olmak üzere kanunsuz işler yapan her kim varsa onlardan hesap sormalarıdır.
Samsun'un diğer Belediyeleri de farklı değil.
Bakın, onların harcamaları da ortada.
Bu güzel memleketi, Türkiye'nin en borçlu illeri arasına soktular, utanmadan hiç bir şey yokmuş gibi davranıyorlar.
Hesap sorun kardeşim..
Milletin hakkını, hukukunu koruyun.
Muhalefet hesap sorar.
Muhalefete iktidar yolunu açacak olan en büyük güç, budur.
Gerisi lâfı güzaf..
