Av. Tufan Akcagöz

VERESİYE DEFTERİ

Av. Tufan Akcagöz

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın icraatlarını takip ediyor musunuz?


Ah, 2014 yılında trafoya kedi girmese yine kazanmıştı seçimi.


O nedenle Ankara, maalesef 5 yıl geriden geliyor.
Ama ondan önceki berbat 25 yılı sayarsak, her zaman kârda diyebiliriz.


Belediye Başkanı olduğu günden beri laf değil iş üretiyor Mansur Yavaş.
O nedenle dikkat ediyorum, en azılı muhalifleri bile sus pus.


Ne diyecekler ki?
Yavaş, ilk 100 gününde bile öyle hamleler yaptı ki, daha büyük işler yapacağının sinyalini verdi.


Belediye memurlarının tazminat haklarından, belediye kaynaklarında tasarrufa, kentteki ulaşım ve altyapı sorunlarından ODTÜ'de yapılmak istenen kaçak yurda kadar çeşitli konuları gündemine aldı.


Belediye kaynaklarını ekonomik kullanmaya başladı.


Kendisinden önce milyarlarca lira tutan harcamaları asgariye indirdi.
Suda indirim yaptı.


Hatta, öğrenci evlerine yüzde elli ekstra indirim yaptı.
Ona siyaseten bir takım tuzaklar kurdular, olmadı.
Başka tartışmaların içine çekmek istediler, yine olmadı.
İşine odaklandı.


Geçmiş dönemin zararlarını saydı, kamuoyunu bilgilendirdi.


Eski Başkan'ın zırhlı arabalarını, evindeki hizmetçisinin maaşının nasıl Belediye bütçesinden ödendiğini filan hep böyle öğrendik.


Gazetelere yığınla paralar sayıp, 'Oraya gittik, buraya gittik, bilmem nerenin açılışını yaptık' diye reklam haberler yaptıran klasik ve artık bıkkınlık veren Belediye Başkanları bir tarafta, yaptığı işlerle gündeme gelen ve sosyal Belediyeciliği ilke edinen Mansur Yavaş diğer tarafta.


Bu nedenle, Ankara'da yaşamanın belki de en güzel zamanı şimdi.
Mansur Başkan startı öyle bir aldı ki, yaptıkları saymakla bitmez.


En son, hele ki şu dar günlerde öyle bir şey yaptı ki, 'insana dokunmak budur' dedirten çalışması gerçekten takdire şayan.
Veresiye defteri kampanyası başlattı.


Çağrı yaptı Yavaş;
Ekonomik durumunuz iyiyse eğer, markete, bakkala gidin, veresiye defterindeki borçların bir kısmını ya da tamamını kapatın.
Market rahatlasın..
Bakkal rahatlasın..
Toptancı rahatlasın..
Borçlu vatandaş rahatlasın..


Bu vesileyle, birbirini hiç görmeden insanlar, yine birbirlerinin derdine derman oluyor.


Ankaralıları, nefrette, öfkede, düşmanlıkta değil; kardeşlikte, iyilikte ve hayırda birleştiren bu sosyal Belediyeciliği ayakta alkışlıyorum.
Görüyorum ki, katılım oranı da yüksek.
Ne mutlu!


İyilik bulaşıcıdır derler.
Değilse bile bulaşsın istiyorum.
Buralara kadar gelsin, ne var!


Samsun'da, böyle bir iyilik hareketini başlatacak, böyle bir dayanışma kampanyasına öncülük edecek Belediye yok mu?
Yoksa klasik, iki karton koli yardım ve iki poz fotoğraf ile kayda giren sözde sosyal medya Belediyeciliği'nin ötesine geçilemiyor mu?
Ne acı!