Televizyon programına katılan bir Profesör, Samsun'da süper bulaştırıcı var dedi.
Aynı gün Samsun Valisi, yalanladı:
'Yok öyle bir şey!'
Halbuki, Samsun'da epeydir konuşuluyordu.
Sonra, Sağlık Bakanı açıkladı ki, Samsun vaka sayısında ilk 10'da.
Evet.
Samsun koronavirüs vaka sayısında ilk 10'un içinde.
Samsun Tabib Odası, şehir genelindeki vaka sayısını 400 olarak açıkladı.
Sağlık Bakanı ise 112 diyor.
Hangisi doğru?
Bilemiyoruz.
Gerçekleri saklamanın, koronavirüsle mücadeleye bir katkısı var mı?
Yine Tabib Odası, koronavirüsle mücadelede alınan tedbirlerin yetersizliğine ve yurttaşların alınan önlemlere uyumunun düşük seviyede olduğuna işaret ediyor.
Caddeler hala insanlarla dolu ve yeterli tedbir de alınmıyor.
Tabib odasının, toplum sağlığının korunması adına yaptığı bu uyarı, umarım muhatapları tarafından ciddiye alınır.
Dün Salıpazarı'na gitmek için Samsun'dan yola çıktım.
Şehrin girişinde Jandarma, ateşimi ölçtü.
Dönüşte de Gelemen'de aynı uygulama var.
Gayet güzel ama bu keşke 1 hafta önce yapılsaydı.
Çünkü, vatandaş gideceği yere gitti ve virüs varsa üzerinde, onu da taşıdı.
Otobüs seferleri kısıtlandı ama millet özel arabasıyla oradan oraya gidip duruyor.
Her ne kadar seyahat kısıtlaması olsa da, virüs dolaşacağı kadar dolaşmıştır.
Tüm bunlar yaşanırken, yüzlerimizde tebessüm oluşturan gelişmeler de yaşanmıyor değil.
Gazetelerde, kimi Belediye bandolarının o şehirde yaşayanlara moral olsun diye kenti dolaşarak konserler verdiğini okuyoruz.
Ne güzel!
Evde kal demesi kolay.
Belediye'nin görevi çöp toplamaktan ibaret değildir.
Fethiye, Akhisar, Mudanya, Kartal, Bornova ve Keşan Belediyeleri, bunlardan bir kaçı.
Kendilerini kutluyorum ve soruyorum:
'Samsun'da, koskoca Samsun'da bu işi yapabilecek tek bir Belediye yok mu?'
Büyükşehir Belediyesi'nin bandosu vardı sanıyorum.
Tasfiye edilmediyse, işte şimdi kendisini göstermesinin tam zamanı.
O damı yok?
Peki o zaman Samsun'da onlarca sokak sanatçısı var.
Normal zamanlarda kimi çiflikte cümbüşüyle, klarnet ve darbukasıyla arzı endam ediyordu..
Kimisi de tulumuyla ve kemençesiyle Atakum sahilinde..
Bunlar uçmadılar ya!
Evlerinde oturuyorlar.
Giydirin muhafazalı elbiselerini, semt semt konserler versinler.
Donatın tüm enstrümanları, kırmızı beyazlı renklere..
Güzel olmaz mı?
Hem güzel olur, hem de Samsun'a neşe katar.
Kentin üzerine çöreklenmiş karamsarlık bulutları da bir nebze olsun dağılmış olur.
Çünkü kimin doğru, kimin eğri konuştuğunu bilmediğimiz bir puslu bulut altındayız ve yüreğimizin bir parça olsun ferahlamaya ihtiyacı var.
