Av. Tufan Akcagöz

YA UMRE'DEN DÖNENLER..

Av. Tufan Akcagöz

Markete gittim, kolonya alamadım. 

Yok.
Ne zaman gelir, o da belli değil.
Memleketin hemen her köşesinden, kimi iş yerlerinde kolonya ve temizlik ürünlerinin zamlı satıldığı bilgisi geliyor.
Yetkililer, kolonya kullanmayı koronavirüsten korunmak için bir yöntem olarak önerince, başımıza işte bunlar geldi.
Makarna da kalmamış.
Silip süpürmüşler.
Çocuklar için tasarlanmış, renkli şekilli hayvan figürlerinden oluşan bir paket makarna buldum, onu aldım.
Sosyal medya, bunu anlatan fotoğraflardan geçilmiyor.
Vatandaş, boş market raflarını paylaşıyor.
Demek ki koronavirüsten daha tehlikelisi de var.
O da, insanoğlunun aç gözlülüğü.
Sen makarna, kolonya stokluyorsun ama bunu yapamayan komşun ne olacak?
Ne olursa olsun!
Ve maalesef bu şekilde, sadece kendimizi kurtarmaya çalışarak başa gelen tehlikeden kurtulmaya çalışıyoruz.
Ne garip.
İyi ki savaşta filan değiliz.
Öyle olsa demek ki, birbirimize su bile vermeyeceğiz.
Bak evlere hapsolduk.
Okullar tatil ilan edildi.
Yarın belki başka ağır tedbirler gelecek.
Virüs riski azalana kadar, uygulama dünyanın her yerinde hemen hemen aynı.
Gamsız olmayacaksın, ellerini temiz tutacaksın, sarılıp öpüşmeyi bırakacaksın.
Toplu gidilen yerlerden uzak duracaksın.
Sinema, alışveriş merkezi ziyaretlerini bir süre ertelemekte fayda var.
Diyanet bile, 'Korona virüs tehdidi nedeniyle cuma namazı yerine evde öğle namazı kılınabilir.' dedi.
Bana kalırsa, cemaatle kılınan vakit namazlarına da gitmeyin.
Evde dua edin.
En azından tehlike minimum düzeye inene kadar..
Bu arada, Avrupa'da görülen vaka sıklığı nedeniyle Türk Hava Yolları, kimi hava yolu seferlerini iptal etti.
Bunun içinde, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika, İspanya, Norveç, Danimarka, İsveç var.
Bu yeterli sayılmaz.
Bu virüs, dış mahreçli olduğuna göre, daha sıkı tedbir almak zorundayız.
Belçika var da, yanı başındaki Lüksemburg niye bu listede yok?
İtalya var da, hemen Adriyatik'in diğer yakasındaki Hırvatistan niye yok?
Ayrıca bu nasıl tedbir ki, Umre'ye giden yirmi binin üzerinde kişi ülkeye elini kolunu sallaya sallaya giriş yapacak.
Avrupa'ya gidenlere kısıtlama var, Arabistan'a gidenlere yok.
Böyle tedbir olmaz.
Hele ki Arabistan..
Adamlar kabeyi bile kapattı biliyorsunuz.
O derece risk altında..
Bu iş çocuk oyuncağı değil.
Umre'den gelecek olan yakınınız varsa, onunla da bir süre görüşmeyin.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, '21 bin civarında umrecimiz Suudi Arabistan’da bulunmakta olup, 15 Mart'ta tamamı ülkemize dönmüş olacaktır. Umreden dönenler 14 gün boyunca evden çıkmamaları ve ziyaretçi kabul etmemeleri konusunda bilgilendirilmiştir.' diye açıklama yaptı.
Evden çıkmayacaklarmış.
Ya çıkarlarsa!
Kapılarına polis mi dikeceksiniz?
Bu hastalığın kuluçka döneminin 15 gün olduğu söyleniyor.
Yani bu süre içinde herhangi bir belirti görülmeyebilir.
Aman dikkat edin!
Okullar tatil ve vatandaş akın akın otogarlara hücum ediyor.
Bunların hepsi, salgın riskini tetikleyen gelişmeler.
Devlet tedbir alacak, vatandaş da bilinçli olacak.
Başka yolu yok.
Bireysel kurtuluş da yok.
Marketteki bütün makarnaları toplasan, yine sonu var.
Tüm kolonyaları sen satın alsan, kaç gün yeter?
O halde, koronavirüs tehlikesini elimizdeki tüm bilimsel tedbirlerle, toplum olarak karşılamak zorundayız.
Hep birlikte..
Anladık ki, sağlığa yapılan yatırım en hayırlı yatırımmış.
Anladık ki, alışveriş merkezi değil, hastane lazımmış.
Anladık ki, bilim lazımmış, hurafe değil.
Anladık ki, cübbeli bilmem kimin açıklaması değil, beyaz önlüğü ile hipokrat yemini etmiş, tertemiz inancıyla kendisini insanlığın sağlığına adamış bir doktorun sözleri önemliymiş .
Anladık mı?

Hamiş: Bugün 14 Mart. Toplum sağlığı için hayatını adamış, çalışkan, dürüst ve liyakatli tüm doktorlarımızın tıp bayramını kutluyorum. Doktora ve tüm sağlık çalışanlarına şiddet uygulayan vandalların elleri kopsun.