Av. Tufan Akcagöz

AÇ KAPIYI PALİKARYA

Av. Tufan Akcagöz

Ülkemizdeki mültecilerin bir kısmı Yunan sınırına dayandı. 

Bakan Soylu sürekli skor veriyor.
Maç kaç kaç, ondan öğreniyoruz Allah razı olsun.
Bugün elli bin oldu, yarın yetmiş bin oldu.


Macera filmi izler gibi izliyoruz.
Her gün yüzlercesi, Avrupa ülkelerine gidebilmek adına ve ölümü de göze alarak yollara dökülüyor.
Koşmaca, kovalamaca..


İnsan kaçakçıları ortalıkta cirit atıyor.
Televizyonlar, kaçış serüvenini neredeyse canlı yayınlıyor.
Suya değen insan bedenleri, sınır ötesinden açılan ateşler ve ölen mülteciler..


İnsanlık adına, insan tarafı güçlü olanları derinden yaralayan onlarca gelişmeyi hep birlikte izliyoruz.


İnsanlık adına utanılacak şeyler görüyor gözlerimiz.
Bir yandan da, Suriyede'ki savaştan sanki mülteciler sorumluymuş gibi tepkilerin varlığına şahit oluyoruz.


Mültecilerin tek amacı daha iyi yaşayabilecekleri bir devlet çatısı altında yaşayabilmek.
Çok şey mi bu?


Bu istek, gayet insani değil mi?
Derken biri itiraz ediyor:


'Onlar mülteci değil, düzensiz göçmen'
Hay Allah!


Ne kavramlar girdi hayatımıza..
Daha bir kaç sene evvel hiç bilmediğimiz işleri öğrenip, hiç bilmediğimiz coğrafyaları tanır olduk.
El Bab, Afrin, Kobani, İdlib..


Haydi biz de göçmen diyelim, sanki aralarında çok büyük bir fark varmış gibi..


Mülteci, göçerayak sığınmış..
Göçmen ise iltica edemediği için, apar topar araya karışmış.
Bir ara ülkemizin sınırlarının nasıl laçkalaştığını hatırlayın.


Şimdi Yunanistan, göçmenleri sınırdan geçirmemek adına canhıraş bir mücadele ve adeta büyük bir savaş veriyor.


Avrupa bir rüya mıdır, hülya mıdır?
İnsanların tek kaygısı huzuru arayıp bulmak, yoksa yere batsın Avrupa'nın toprağı.


Ki o Avrupa, ortadoğu cehenneme dönerken üç maymunu oynuyordu.
Aman bana değmesin!
Aman benim başıma bir sıkıntı gelmesin!


Gelmesin de, dünyanın neresinde kim kimle savaşıyorsa savaşsın.
Var mı öyle ballı börek?


Yok tabi.
Al sana işte!


Şimdi Avrupa, karşı duruş gösteremediği savaşın sonucu ile yüzleşmek üzere.


Türkiye yedi sekiz yıldır göçmenleri ağarlıyor, az iş mi?
Gerçi bunun için epey bir para aldık ama yine de kolay iş değil..
Yunanistan bakalım, kaleyi daha ne kadar koruyabilecek..


Adeta bir taarruz haline gelen sınır mücadelesi, göçmenlerin zaferiyle mi sonuçlanacak ya da başka bir hal çaresi mi ortaya çıkacak?
Göreceğiz.


Bana kalsa Yunanistan, biraz işi gevşetse ehvendir.
Giriversin göçmenler, ne olacak!
Ne olacağını o zaman görürüz.


Savaşın sadece, savaşılan bölgeyi ilgilendirmediği ve tüm dünya için küresel bir risk taşıdığını bir kez daha yaşayarak öğrenmiş oluruz hep birlikte.


Hem geçen yıl Almanya'nın bütçesi 45 milyar 300 milyon avro fazla verdi, ne güzel işte.


Sığınmacıların ayaklarında çorap yok..


Bir kısım sığınmacı mutlaka Almanya'ya gidecektir.
Bu fazla veren bütçenin bir kısmını da insanlık için harcamış olurlar.
İyi olmaz mı?