Av. Tufan Akcagöz

SİYASET NEREDE BAŞLAR, NEREDE BİTER?

Av. Tufan Akcagöz

Toplumu ayrıştıracak en kötü şey, ortak platformların siyasi arenaya dönüştürülmesi. 

 

Okuldan, ibadethaneden, kışladan bahsediyorum.


Bu üçüne siyaset girdi mi, o memleketin iflah olması mümkün değildir.
İnsanların ortak payda altında toplandıkları her platform, o toplumun adeta çimentosudur.


Bunu böyle görmez ve bu kurumlara politik çizmelerle girmeye kalkarsanız, o memlekete en büyük kötülüğü yapmış olursunuz.
Bugün siyasi iktidarın yapmış olduğu da aynen budur.


Okullar, hükümetin yönetici tasarruflarıyla adeta politik birer arenaya dönmüştür.


Yükselme ve göreve gelme kriteri, bağlı olunan sendikaya göre şekillenmektedir.


Kışla, 15 Temmuz sürecinde gördük ki, epeydir tahakküm altındaymış.
Kala kala Camiler kaldı, orası bari siyasallaşmasın derken, AK Parti döneminde bunun da yaygınlaştığını, Camilerin zaman zaman propaganda merkezi olarak görüldüğünü söyleyebiliriz.


En basitinden, Cuma hutbelerine bakın.


İçinde, memleketin kurtarıcısı Atatürk olmayan 10 Kasım hutbelerini inceleyin.


Tek kelime Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal'den bahsetmeyen Çanakkale Zaferi Haftası hutbelerine göz atın.


Bu dediklerimiz, ayan beyan ortadadır.


Fazlası yoktur, eksiği vardır.


Hal böyleyken Ladik'te Merkez Cami'nin bahçesinde bir reklam panosu gözümüze çarpıyor.


'Siyaset akademide başlar' diyor reklam içeriği.


Siyâset akademide başlayabilir ama Cami'de bitmeli.


Reklam afişi ve üzerinde Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafı.


'Siyaset akademide başlar'


Tayyip Erdoğan, yeni bir siyasi çalışmanın mesajını veriyor.
İyi de, Cami siyasi iktidarın emrinde mi?


Samsun Müftüsü Veysel Çakı'ya sormak istiyorum.


Bu normal mı?


Bunu doğal mı karşılayacağız?


Ama neden?


Afişteki kişinin Cumhurbaşkanı olması, bazı gerçeklerin üzerini örtmek için yeter mi?


Hem o kişi, bir siyasi Parti'nin de genel başkanı.


Aynı yere, aynı panoya başka siyasi partiler de istedikleri reklamı koyabilirler mi?


Bu sorular uzar gider.


Samsun Müftüsü, gençlerin yırtık pantolonla camiye gelip gelmemesinden daha ciddi bir konuyla ilgilenmek istiyorsa, işte söylüyorum.


Bu pano Belediye'ninse, Caminin içinde ne işi var?


Şayet müftülüğe ait bir pano ise, ki eyvah; bu siyasi reklam orada ne geziyor?


Konuyu sosyal medya aracılığı ile Samsun kamuoyu ile paylaşan CHP Ladik İlçe Başkanı Özgür Ay'ı ve konuyu ilgili yerlere taşıyan önceki ilçe başkanı Necati Akdemir'i yürekten kutluyorum.


Millet bilsin.


Tepki göstersin.


Dinin nasıl her vesile ile siyasete alet edildiğine şahitlik etsin.
Çünkü zarar gören, milletin ortak değerleridir.


Tahrip olan, vatandaşın bir arada yaşayabilme dayanağıdır.
Bu konu, o nedenle oldukça hassas.


Şayet dikkate alınmazsa, bu işin sonu yok.


Bugünün muktedirleri için basit ve avantajlı görünen bu işler, açtığı yara ile bir zaman sonra daha onulmaz bir hal alabilir.


Samsun Müftümüz, bakalım ne der?


Siyâset nerede başlar nerede biter, bir de ondan dinleyelim.