Bildiğiniz gibi, Türkiye’nin çeşitli illerine dağılmış durumdaki yaklaşık 15 termik santralin baca filtrelerinin takılmasını 2,5 yıl daha erteleyen kanun teklifi AKP ve MHP’lilerin oylarıyla kabul edilmişti.
Bu AKP ve MHP Milletvekilleri pek hoşlar!
Şöyle ki; AKP sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısında tartışılan bu gündem maddesinin ele alındığını belirtiyor ve ekliyor, “Meclis’te 21 Kasım’da kabul edilen torba yasanın 50’nci maddesine göre havayı kirleten 15 termik santrale baca filtresi takma zorunluluğu 2,5 yıl ertelenmişti, düzenleme Cumhurbaşkanımızın onayını bekliyordu. Sayın Cumhurbaşkanımız bu düzenlemeyi doğru bulmamış ve veto etmiştir”
AKP grubu, o grubu yöneten, yürütmenin başı Cumhurbaşkanı'ndan habersiz mi hareket ediyormuş? Hay Allah!
Bu komedi tiyatrosunun ilk perdesi böyle. Hemen ikinci perdeye geçelim.
Tayyip Erdoğan veto hakkını kullandıktan sonra AKP Milletvekilleri, kendi onayladıkları yasanın Cumurbaşkanı tarafından veto edilmesinden övgüyle bahsediyorlar.
Evet evet..
Sanki bu yasaya kendileri evet dememişler gibi, Erdoğan'a minnettarlar.
Toplum sağlığını temelden etkileyecek yasayı hem onaylıyorlar, hem de veto edilince sözde seviniyorlar. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! İnsanın biraz yaptığı işe saygısı olmaz mı?
Aslına bakılırsa bu yeni bir gelişme değil.
Dönemin anlı şanlı AKP Milletvekili Hakan Şükür, çevreme bakıyorum, abilerimiz ne yapıyorsa ben de aynısını yapıyorum demiyor muydu? Kaldır kaldır, indir indir..
Samsun Milletvekili vardı, muhtemelen adını bir çırpıda hatırlayan yoktur. Tülay Bakır.. Hatırladınız mı? 'Yasalarda hiç bir rolüm yok. Sadece el kaldırıp indiriyorum. Hiçbir şey bilmeden komisyona geliyoruz. Muhalefetin her dediği yanlış, bizim her dediğimiz doğru mu?' diyordu.
Bir insan kendi diliyle, kendi lisanıyla kendi kendini daha ne kadar küçük düşürebilir!
AKP'nin kendi yasa önerisi, 'Kabul edenler!' çağrısından sonra CHP Milletvekillerinin evet demesi üzerine, refleks olarak hayır diyen aynı AKP'li vekiller tarafından reddedilmedi mi?
Aradan yıllar geçti, değişen hiç bir şey yok. Değişmez ki! Değişebilemez..
Kendi grubundan farklı düşünen, tek bir AKP Milletvekili tanıdığınız var mı? AKP grubu derken, sanki öyle bir grup iradesi varmış gibi akla gelmesin; Tayyip Erdoğan'ın iradesinden bahsediyorum.
Şimdi, burnumuzun dibine biyokütle santrali dikiyorlar ya. Ne yapalım AKP'nin Samsun Milletvekillerini harekete geçirebilmek için?
Millet yollara düştü, 'Ovamıza santral istemiyoruz, zehirlenmek istemiyoruz' diye haykırıyor. Çarşamba Belediye başkanı, ben zurnanın zırt deliğiyim diyerek bitli yorganı üzerinden atma derdinde. Milletvekilleri dut yemiş bülbül gibi. Samsun'un kalbine hançer saplanıyor, Allah için tek kelime eden yok. Hiç mi vicdanları sızlamıyor?
Bu mücadele elbette kazanılacak ve inanıyorum ki en kısa sürede toplum sağlığına kast etmiş olan santraller, bir bir kapatılacak.
Peki biz Samsunlular olarak ne yapalım?
Samsun Milletvekilleri üç maymunu oynuyorsa,Tayyip Erdoğan'a mı mektup yazalım?
Ya da şöyle yapalım iyi mi!
Madem bizim söylediklerimizin tersini yapıyorlar, 'Biyokütle santralleri iyidir' deyiverelim.
Belki öyle sonuç alırız da burnumuzun dibine santral dikilmesinden kurtuluruz.
