Doğan Kan

HAYAT NE KADAR ACIMASIZMIŞ

Doğan Kan

İnsan yüzüne bakmaya doyamadığı Sevgilisine,
İşler yolundayken methiyeler düzebiliyor.

Sevgilisini,
Asi rüzgârlara, hırçın dalgalara,
Köpüklü sulara, yalçın dağlara,
Özgür anemonlara, amazon kadınına,
Hasret kokan mum çiçeğine, nemli gözyaşlarına,
Kanadı kırık çalıkuşuna, ürkek ceylana,
Sabah güneşine, kutup yıldızına,
Aslan yavrusuna, gönül sırdaşına,
Tutkulu bir sevdaya, yaşama sevincine,
Yoldaşına, sırdaşına, hasretine,
Bedeninin öbür yarısına,
Ömrünü feda ettiğine benzetebiliyor?

Sevgilisine,

Sen ki asi rüzgârların hoyrat kızı,
Sen ki hırçın dalgaların köpüklü suyu,
Sen ki yalçın dağların özgür anemonu,
Sen ki düşmanları dize getirmiş amazon kadını,
Sen ki hasret kokan mum çiçeği,
Sen ki nemli bulutların gözyaşları,
Sen ki kanadı kırılmış çalıkuşu,
Sen ki ıssız ormanların ürkek ceylanı,
Sen ki içimi aydınlatan sabah güneşi,
Sen ki bana yol gösteren kutup yıldızı,
Sen ki bir kenara atılmış aslan yavrusu,
Sen ki yaralı yüreğimin kumru kuşu,
Sen ki ıssız gecelerimin gönül sırdaşı,
Sen ki yalnızlığımın tutkulu sevdası,
Sen ki yaşama sevincim,
Sen ki yoldaşım,
Sen ki sırdaşım,
Sen ki hasretim,
Sen ki bedenimin öbür yarısı,
Sen ki ömrümü feda ettiğim,
Sen ki son nefesim,
İnan ki ruhum senin,
İnan ki bedenim senin,
İnan ki ömrüm senin,
İnan ki yalnız sana uzanır elim,
Sıkı tut sakın bırakma beni?

Diyerek seslenebiliyor.

Araya ayrılıklar girince,
Sevgilisini sudan bahanelerle terk edip,
Sevgilisinden nefret edebiliyor.
İşler bozulunca,
Sevgilisine selam dahi vermek istemiyor.

Bütün kalbiyle seslendiği,
İnan ki ruhum senin
İnan ki bedenim senin
İnan ki ömrüm senin
İnan ki yalnız sana uzanır elim
Sıkı tut sakın bırakma beni?

Dediği Sevgilisinin bir anda elini bırakabiliyor.

Hayat ne kadar acımasızmış meğer.