Epeydir yazmadığımın farkındayım. Süre vermek gerekirse, benim son yazımda benzin 24 TL idi şu an 40 TL'ye dayanmış durumda. Tabii, sağlıklı bir ekonomiye sahip bir ülkede son yazının üzerinden yaklaşık olarak bir yetmiş sene falan geçmesi gerekir değil mi? Soruyu sordum ama cevabını biliyorum. Evet. Halbuki bizde bu süre sadece ve sadece kırk gün kadar.
Kırk gün içinde benzin fiyatları acayip uçmuş, tabii bana ne diyen de çıkabilir? Öyle ya, gerekirse soğan yeriz ama bayrağı indirtmeyiz diyenler var. Matematik ilmini ve iktisat dünyasını taca atacak kadar uçuk bir teorinin öznesi olup, "asgari ücret alıyoruz, kira ödüyoruz amma prensesler gibi yaşıyoruz, kimse hökümetimize çamur atmasın!" diyenler olduğu gibi.
Geçen birisi twit atmış. Mütevazı aile bütçemizi ayarladık ve İstanbul'dan memlekete yaz tatili için yola çıktık. Ancak benzin o kadar zamlandı ki, plan bütçemizdeki meblağla dönüş yolunun yarısına bile gelemiyoruz. Sanırım Merzifon'a yerleşeceğiz demiş.
Ha, siz beni en son bayram tatilinde İstanbul'da bırakmıştınız. Ne mutlu bana ki, o zeki ama fakir kişi gibi, bütçeden dolayı İstanbullarda rehin kalmadım. Param var benim, yurt dışı falan da yaptım üstelik. Ayıptır söylemesi, bir tekne gezisinde susadım ve bir küçük şişe suya 5 euro verdim. Yani yaklaşık 150 TL.
Neyse, gelelim mevzuya. Yani gerçekten gelelim mevzuya. Beni tanıyanlar bilirler, öyle lafı 3-5-2'nin 6 numarası gibi bir ileri bir geri çevirmem. Bilakis fuleli hücum oyuncuları gibi, direkt gole giderim.
Başlıktaki ifadeler özellikle seçilmiştir. Bu yazımda birkaç konuda birkaç kişiye Pat, Küt, Çat, Çut, Bam, Güm gireceğim.
İlki ismini anmak istemediğim bir İngiliz Muhipleri Cemiyeti üyesi 2023 sürümü. Adama hoca moca diyorlar gerçi ama sanki kendi mabadıymış gibi, bir Türk vilayetini alıp da başkalarına veriyor. Tarih bilmez bir kara cahil üstelik. Ya da tarihi feslihaneden okumuş bir kimliksiz! Hatay namlı Türk vilayeti referandumla katılmıştır Türkiye'ye. Yani halkın çoğunluğu Türk olduğu için, anavatandan ayrı kalamamıştır. Yoksa onun ve türevlerinin aldığı gibi bedavadan maaşlar ya da makamlar ihsan edilmemiştir kimseye. Halk seçmiştir yani, be R vites zekalı!
Bunun gibi kıytırıklar yüzünden insanlar camiden, cumadan soğudular. Artlarında kılınacak namaz bulamaz oldular. Ben o herifin arkasında namaz kılmayı geçtim, kendisiyle ortak danaya bile girmem. Zira, o herif varken danaya hayvan denmesini bir sempozyumda tartışmak isterim.
Bir diğer konu ise Disney+ denen TV organizasyonu. Onlar Türk vatandaşı ve birtakım çevrelerin torpillisi olmadıkları için isimlerini açık açık verebiliyorum tabii. Öyle ya çağdaş Mustafa Sabri'ye saraydan sahip çıkanlar bile oluyor ne de olsa.
Be Disney+ denen müessese! La, size kim Atatürk dizisi çekin dedi? Kimse. Büyük Atatürk'ün sizin çekeceğiniz diziye ihtiyacı yoktu. Diziyi yayınlasanız da, yayınlamasanız da, isterseniz masaya çıkıp tepinseniz de, o bizim milli ve tarihi bir kahramanımız, evrensel bir değerimizdir. Eeee? Diziyi çektin, yayınlayacağım dedin. Sonra Ermeni ve Rum lobilerinin saçmalıklarından korkup Disney Plus iken Disney R oldun. Ama o kadar saçmaladın ki, istemeden bizi içeride birlik ettin.
Disney kaç harf? Altı. Harflerin yerini değiştirince hangi şehir oluyor? Sidney. Bunun bir anlamı var mı? Yok. O halde, hadi hayırlı olsun.
