Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul TAŞ

Aşk ve Kıskançlık

Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul TAŞ

Aşk gerçekte veya hayali olarak bireyin beklentilerine cevap verdiğini düşündüğü diğer bir kişiye karşı doğal duygusal eğilimi olarak tanımlanabilir. Yakınlık, tutku ve birlikte yaşama arzusu içerir. Aşk hayatında kıskançlık ise sahip olunanı yani eşi, sevgiliyi kaybetme korkusunun ifadesidir. Kıskançlık romantik ilişkinin diğer üçüncü bir kişi tarafından gerçek, hayali veya olası tehdit edildiği algısından kaynaklanan negatif duygusal tepkidir. İlişkide emniyet duygusu kaybolur, kişi aşağılanmış olduğu duygusu yaşar. Rakip tayin ettiği kişiye ve eşe, sevgiliye karşı öfke içerir. Kişi eşi ve ilişkisinden elde ettiği arkadaşlık, sıcak ilişki, şefkat ve cinsellik gibi avantajları kaybetme korkusu yaşar. Eşi kaybetme korkusu aynı zamanda eşle olan ilişkinin kazanımı olan benlik değerini zedeler. Bu durum üzüntü, kaygı ve depresyona neden olabilir. Kıskançlıkta rakip yakın çevreden veya arkadaşlardan biri ise kişi ihanete uğramışlık duygusu yaşar.  

Eş veya eşin kıskanıldığı rakip kişinin bir davranışı, konuşma tarzı, bakışı, ilgisi, sosyal medya üzerinden kurulan temaslar kıskançlık krizini başlatabilir. Genel olarak iki tür kıskançlık tanımlayabiliriz. İlki şüphe kıskançlığı olup kafada kurgulanan hayali durumlara bağlıdır. Örneğin eşin sosyal medya üzerinden diğerleriyle etkileşimi, bazı kişilerin gönderilerine çok sayıda beğenide bulunması veya bazı kişilerin eşin gönderilerine sıklıkla beğenide bulunması şüpheye bağlı kıskançlığı ateşleyebilir. Kişi eşin sosyal medya hesaplarını, maillerini, telefonunu gizlice takip edebilir.  İkincisi tepkisel kıskançlık olup gerçek tehdit algısına bağlıdır. Örneğin eski eş veya sevgiliyle tekrar kurulan temaslar, kıskançlık yaratan rakip kişinin ve eşin ilişkileri, karşılıklı iltifatları, bir araya gelmeleri mevcut evlilik veya birliktelik için tehdit algısı yaratır ve kişi farklı tepkiler ortaya koyar. Eşle veya rakip kişiyle çatışma, kavga, takip etme olası tepkiler arasındadır.

Bazı bireysel özellikler kıskançlığı etkiler. Benlik değerinin düşük olması rakip olarak algılanan kişiyi daha güçlü görmeye, kendini çaresiz hissetmeye neden olur ve kıskançlığı pekiştirir. Kişi sevildiğini sürekli teyit etme ihtiyacı duyar. Özellikle kısa süredir devam eden birlikteliklerde daha fazla görülür.  Eşi kendinden daha değerli ve arzulanır görme kıskançlığa neden olabilir. Eşin çevrede fizik olarak güzel ve çekici, yetenekli, başarılı, zengin tanınması örnek verilebilir. Kişi kendini eşine karşı ve diğerlerine karşı eksik hissedebilir. Bununla birlikte depresyon, kaygı, düşük eğitim seviyesi kıskançlıkta etkili olabilir. Diğer bir etken evlilik olup olmadığıdır. Özellikle evlilik dışı birlikteliklerde kıskançlık daha çok gözlemlenmektedir. Evlilik karşılıklı emniyet duygusunu artırmaktadır. 

Kıskançlığa bağlı tepkileri direkt ve dolaylı davranışlar olarak ikiye ayırabiliriz. Benlik değeri yüksek olanlar rakiple veya eşle çatışmaktan, kavgadan kaçınmazlar. Benlik değeri düşük olanlar sessizliği ve uzaklaşmayı tercih ederler. Kadın direk eşle kavga yerine onun eşyalarına zarar verebilir. Sosyal medya kullanımına bağlı kıskançlık varsa sosyal medyayı veya bazı profillerle iletişimi yasaklama, tartışma ve kavga gibi direkt davranışlar görülebilir. Veya dedektif gibi eşi takip etme, onu tuzağa düşürecek tertiplerde bulunma gibi dolaylı davranışlarda bulunabilirler. Çift hayatında güçsüz kadınlar daha kaygılı ve öfkeli davranırlar. Erkekler sosyal çevreye karşı kendi imajlarını korumayı, güçlü kalmayı tercih ederler. Kadınlar daha ziyade ilişkisini düzeltmeyi ve rakip kadından daha çekici olma gibi davranışlar ortaya koyarlar.

Kaygılı bağlanma yaşayan kişiler kıskançlık yaşamaya daha eğilimlidirler. Terkedilme korkusu eşe karşı şüphe duymalarına neden olur.

Kıskançlık kişinin eşine ve kendisine olan sevgisini. Kıskançlık krizleri ve suçlamalar eşi kendisinden uzaklaştırır ve gerçekten dışarda başkalarıyla duygusal ve cinsel ilişki yaşamaya itebilir. Eşi kontrol etme ve baskı altında tutma arzusu psikolojik şiddet olarak tanımlanır. Dolayısıyla kişinin kıskançlık eğilimlerinin farkında olması, eşin veya sevgilinin birey olarak hakları olduğunu kabul etmesi, ona ve kendine güvenmesi gerekir. Kendisinde kıskançlık yaratan durumları tanıması ve kontrol etmesi gerekir. Eğer kendisine engel olamıyorsa bir uzmandan yardım alması önemlidir.

Yrd.Doç.Dr.Ertuğrul Taş

Klinik Psikolog-Cinsel Terapist