Bugün beylere sarmıyorum biraz dinlensinler. 'Acaba gençlere mi sarsam?' diye düşünürken kızlarımdan kaynaklı sıkıntılı tecrübelerim aklıma geldi ve biraz da bundan bahsetmek istiyorum.
Daha önce bahsetmiştim üç kız annesiyim, bir söz var duymuşsunuzdur üç kız çocuğu yetiştiren anne ve babalara cennet vaat ediliyor. Peki, neden mi? Şundan: Üç kız yetiştiren anne ve babalarda akıl sağlığı kalmıyor da ondan.
Yani eğer bu yetiştirilme başarılı sonuç olacaksa zihinsel engele gidiyorsunuz ve bu durumda cennet garantileniyor. Ben cennetten vazgeçen annelerden oldum. Aslında mecbur bırakıldım.
Çok istikrarlıyımdır fakat z kuşağı hakkında bilgi edinmek yetmiyor. Z kuşağı çok değişken bukalemun gibi. Her an değişik şekillerde karşımıza çıkıyorlar.
Yeni bir söz edinmişler "Ben bir bireyim, bana karışamazsın", evet haklılar fakat anne ve baba olarak derdimizin karışmak değil korumak olduğunu anlamıyorlar. Çünkü beyinleri negatif yönde düşünür durumda. İkna edilemez haldeler. Sürekli acı çektiklerine, mağdur durumda olduklarına eminler ve sonrasında gelsin aile içi savaşlar.
Bu durum anne, babaları çok yıpratıyor. Psikologlara git, psikiyatriye git, hayat koçu bul derken emin olun bana hiçbir faydası olmadı. Fayda olmamasının sebebi hasta olmadıklarından kaynaklanıyor.
Anne olarak teşhis koyuyorum; çok şımartmışım ayrıca sorumluluk vermemişim. Kendi çözebilecekleri sorunlarla yüzleştirmemişim çocukları. Merhametten maraz doğurmuşum.
Benim durumumda olan birçok aile var biliyorum çünkü sadece kendi çocuklarım böyle diye düşünüp arkadaş aileleriyle görüşmeler, altılı masalar, on altılı masalar kurdum. Hepsi benden daha dertli ve çözümsüzler ve birçoğu pes etmiş durumda.
Bence asi gençliğin sorunları daha da büyüyor, gençler inanılmaz mutsuz, madde bağımlılığı oranları çok yükseldi eğitimli gençler azalıyor, evlerin içi sessiz çığlıklarla dolu.
Ne yapmalıyız? İnanın bende her anne ve baba gibi çok çözümsüzüm. Fakat tek bildiğim gerçek var: Bu çığ gibi büyüyen kontrolsüz gençlik sorunu sadece aileyle çözülecek bir durum değil. Çevre, eğitim kurumları, emniyet, sağlık kurumları ve daha neyin dahil olabileceğini bilemediğim kurumlarla birlikte bu sorunların çözülebilmesi için el ele verilmesi gerekiyor. Aramızda zaten var diyenler olacak, emin olun asla yeterli değil.
