Av. Kürşat Orhan Şimşek

DİJİTAL ÇAĞIN DENEYİ 'KORONA'

Av. Kürşat Orhan Şimşek

Tüm dünyada herkes aynı soruyu soruyor. Ne olacak bu “korona virüsün” sonu? Salgın nasıl, niçin çıktı ve ne zaman bitecek?

 

2019 yılı aralık ayında Çin’de başlayan ve kısa süre içinde tüm dünyaya yayılan virüse, şu ana kadar bir çare bulunabilmiş değil. Birçok ülkede aşı geliştirme çabaları devam ediyor. Ancak görünen o ki, kısa zaman içinde bir aşı bulunma ihtimali yok.

 

Ülkemizde bu salgından nasibini almakta. Başta Sağlık Bakanı olmak üzere devletin tüm kurum ve kuruluşları canla başla mücadele veriyor. Sorumlu vatandaşlar olarak bu konuda yetkililere yardımcı olmalı, alınan tedbirlere riayet etmeliyiz.

 

Bunlar işin realite kısmı. Ancak madalyonun başka yüze olabilir mi? Biz şimdi bu soruya yanıt arayalım.

 

Korona virüsle ilgili birkaç gün önce Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Cao Licien “ABD ordusunu Kovid-19 virüsünü ülkeye sokmakla suçladı”. Açıklamalarına devam eden sözcü “ABD’den ilk hastanın ne zaman ortaya çıktığını, salgının kaç kişiye bulaştığını ve tedavinin hangi hastanelerde yapıldığını açıklamasını” istedi. Böylece Kovid-19 virüsünün Çin’den önce ABD’de ortaya çıktığını ima eden sözcü, resmi ağızdan bunun biyolojik bir operasyon olduğunu da açıklamış oldu.

 

Bu iddia ve benzer birçok komplo teorisi şu an ortalıkta geziyor. Her gün yeni bir iddia ile ortaya çıkılıyor. Bunlar adı üstünde komplo teorisi. Henüz doğruluğu kabul edilmiş bir durum yok.

 


Ancak, şu bir gerçek ki; artık dünya 2020 yılından önceki dünya olmayacak. İnsanoğlunun hayatında birçok şey değişecek. Yüzlerce yıllık belki de binlerce yıllık alışkanlıklar ve sistemler yerini gönüllü olarak kabul ettirilecek sistem ve alışkanlıklara bırakacak.

Aslında dünyanın bir deneye tabi tutulduğunu söylersek bence yanlış olmaz. Deney sahiplerinin amaçladığı dünyanın da bugünkü dünya ile ve insanlık ile alakası yok.

 


Onlar, insanlığı önce karşısında çaresiz kaldıkları bir salgın hastalıkla baş başa bıraktılar. Bu bir deney. İnsanlığın nasıl davrandığını izliyorlar. Yağma ve talan hadiseleri ortada. Bir çok ülkede süpermarketler askerler tarafından korunuyor. Sokağa çıkma yasakları uygulanıyor ve her an buna yeni ülkeler ekleniyor. Korku ve panik hali var. Sınırların kapatıldığı, seyahatlerin askıya alındığı bir dünya yaşıyoruz. Bir süre sonra şehirlerarasında da seyahatler kaldırılacak.

Bu arada sessizce yapay dijital çağa da adım attık.
Ne oldu? Okullar tatil edildi. Yüzyıllardır devam eden eğitim sistemini şimdilik 2-3 hafta ve belki de sonsuza kadar değiştirecek uzaktan eğitim sistemine geçildi.

 

Artık yapay zekaların kullanıldığı ve her öğrenciye özel dijital eğitim sistemine zorunlu olarak geçtik.
Özellikle hizmet sektöründe çalışanların artık evden çalışması isteniyor. Normal mesai saatleri kavramı hayatımızdan çıkacak. Evden çalışma bundan sonra çok yaygınlaşacak. Hatta esas çalışma şekli olacak. Bilgisayarların ve dijital ekranların başında evinde görevlerini sürdürecek memur ve beyaz yakalılara hazır olalım.

 

İş adamları ve profesyonel yöneticiler toplantı ve iş görüşmelerini artık yüz yüze bir araya geldikleri toplantılarla değil görüntülü dijital ortamlara uzaktan erişimle yapacaklar. İş alanındaki sözleşmeler taraflarca aynı anda ama elektronik imzalar kullanılarak uzaktan erişimle yapılacak.

 

Bundan sonra adli sistem, uzaktan duruşmalar üzerinden ve dijital dosyalarla yürüyecek. Belki de insanların mahkemelerdeki görevi yerini birkaç yıla yapay zekaların kullanıldığı mahkemelere bırakacak.

Şu anda birçok işte kullandığımız e-devlet sistemi, tüm kamu ve özel sektördeki her türlü işlemimizi evden çıkmadan yapabileceğimiz bir platforma dönecek.

 


Çok yakında kullanıma sokulacak 5G ile uzaktan doktor muayenesi ve hatta ameliyatlar gerçek olarak hayatımıza girecek.

 

Yine bu salgın “Korona virüsü” ile hepimizi öyle korkuttular ki, hani o filmlerde gördüğümüz sahneler gerçek olacak. İnsanlar vücutlarına çip takılmasına itiraz etmeyecekler. Bu öyle bir çip ki, virüsü anında tespit edecek ve sinyal verecek. Bunun üzerine virüsü anında yok eden ilacı kullanarak tedavi olacağız. Şimdiden hepiniz çok iyi olur der gibisiniz.

 

Peki bu çiple yaptığımız her şeyi kayıt altına alacaklarını, düşüncelerimize erişebileceklerini ve hatta beynimizi kontrol edebilen bir dijital dünya oluşturacaklarını söylersem. Mutlak efendilerine bağlı insanlık. Çok korkunç değil mi? Bakalım bu filmin sonu nasıl bitecek. Bunu şimdiden söylemek zor. Ama 2020 yılı ile birlikte dijital bir çağa girdiğimizi ve bunun ilk büyük deneysel tatbikatının da korona virüsle gerçekleştirildiğini söyleyebilirim.

Sağlıcakla...