Fikri Ellibeşoğlu

AKILLI KAMERALAR CEZA YAĞDIRMAK İÇİN SEÇİMLERİ BEKLİYOR

Fikri Ellibeşoğlu

Bu şehirde araba kullanmak mı daha zor yoksa arabaya park yeri bulmak mı, valla bilemedim. Hele bir de yağmur yağıyorsa trafiğe çıkanın hiç aklı yok!

Belki de onun için kavşaklara dikilen kameralara "akıllı" diyorlardır!

***

Geçen gene arabaya park yeri bulacağım diye dört dönerken baktım Olgunlaşmanın karşı köşesinden bir araba çıkıyor, tetris oynar gibi bir manevra ile kaptım boşalan yeri...

On dakikalık mini şehir turundan sonra park yeri bulmuş olmanın sevinciyle "dıt" arabamı kitleken arkamdan birinin seslendiğini gördüm. Kim diye baktım, bizim Gargamel Bünyamin'den başkası değil!

***

"Çattık belaya" diye iç geçirdim. Bilenler bilir, Gargamel, Samsun'un gelmiş geçmiş en muhalif adamıdır. Hani muhalefete muhalefet eden adamlara muhalif olanlar vardır ya... Onlardan bile muhalif!

O kadar ki "çarşı, herşeye karşı çarşı" diye beylik bir laf ederler hani; Gargamel Bünyamin "çarşıya bile karşı" bir adamdır.

***

Bingo! Gargamel Bünyamin bir eliyle benim arabayı, öbür eliyle üç metre ötedeki park yapılmaz levhasını gösterdi. "Çek bakalım yasak yere arabanı Ellibeşoğlu!" dedi. "15 Mayıs sabahı postacı burnuna dayar ceza makbuzunu!"

Burun kıvırdım, "Anam babam, görmüyor musun caddenin başından sonuna kadar on metrede bir mantar gibi park yasağı levhası var. Hepsinin başında da ikişer tane araba çekmiş. Bula bula benim arabaya mı ceza kesecek polisler? Soylu'nun bana garezi mi var?"

Gargamel Bünyamin çemkirerek tepedeki kamerayı gösterdi bu defa: "Anam babam, hazinede bir kuruş para bırakmadılar. Sandıklar kapanır kapanmaz kameralardan plakalara yağmur gibi ceza yağacak."

Gösterdiği yere baktım, direğin üstünde uzay mekiğinden düşmüş gibi duran acayip bir cihaz... Üstüne de çirkin bir karga konmuş. Pırt pırt, gelen geçenin üstüne hacetini gidermekle meşgul.

Kendime kaçacak bir delik bulmuş olma umuduyla, "Bu kameralar kırmızı ışıkta geçenleri görmüyor muydu?" diye sordum.

"Sen öyle san!" cevabını verdi. "park ihlal tespit sistemi de koymuşlar içine, hepinize haşırt diye geçirecekler cezayı!"

***

Gargamel Bünyamin'den yakayı kurtardıktan sonra içime bir kurt düştü. "La" dedim, "Bunlar cezaları kesip kesip 15 mayıs sabahı makbuzları postaya vermeye kalkmasınlar?"

Valla öyleyse bizim külüstürü satsak biriken cezaları ödeyemeyiz. En iyisi mi bizim sitede karşı blokta oturan polise bir soralım.

Suali duyunca komşum, ayağındaki topu kaptırmamak için çevre kontrolü yapan Fenerbahçeli Arda Güler gibi etrafı kolaçan etti. Sesine gizemli bir renk kattı, devlet sırrı veren bir casus gibi "kameraları açmak için seçimleri bekliyorlar Fikri Abi." diye fısıldadı.

"Anam babam, cezaları kesmeye başlamış olmasınlar? Oyları kaptıktan sonra makbuzları şey etmesinler?"

Neyse ki "yok abi" dedi beriki. "ceza kesmeye başlamadılar ama bu kameralar var ya... Milletten akıllı! Gör bak ilk turda biterse o iş, 15 mayıs sabahı kameraların play tuşuna basmak için bi dakka bekletmezler!"