Uzm. Psk. Gamze BİROL

Çocuk Ve Okul Motivasyonu

Uzm. Psk. Gamze BİROL

Yeni bir eğitim yılına başlarken, çocuklarla ilgili gelişimsel, psikolojik,
davranışsal ve akademik problemlerin ilk gözlemlendiği
Okulda coşku eksikliği, evde anksiyete ve endişe belirtileri gösteren
çocuklarla ebeveynler baskı kurma ve rahat bırakma arasındaki doğru
dengeyi nasıl bulurlar?
Baskıcı antrenörlere dönüşmeden çocuğunuzun kişiliğine, yaşına ve
ihtiyacına uygun doğru motivasyonu uygulamayı birlikte ele alalım...
“En ufak zorlukta pes ediyor”, “Ödevlerini ciddiyetle yapmıyor, hızlıca

hallediyor”, “Hiç bir şekilde çaba sarf etmiyor” ...

Birkaç farklılıkla, çoğu ebeveyn çocuklarının motivasyon eksikliğinden bu
şekilde şikayet etmekte. Eğitimciler okulda isteksizliğin git gide erken
yaştaki çocukları ilgilendirdiğini belirtmektedirler.
Performans düşkünü ve rekabet toplumunun oluşturduğu akademik
başarısızlık korkusu dikkat eksikliği yaşayan veya derslere ilgili olamayan,
derslerini yapmakta zorlanan isteksiz olan çocukların ailelerini tedirgin
edip ebeveyn-çocuk çatışmasının ana sebebi haline gelmektedir.
Okul motivasyonu sadece çocuğun hayata yatırımının bir ifadesidir. Yani
hayata karşı olan merakı teşvik edilebilir de sindirilebilir de... Hersey
çocuğunuzun arzularına, duygusal gelişimi, yaşadığı kültürel çevrede kabul
görmesine bağlıdır.

Çocukları aktif hale getirmek

Bu kisisel verilere eklememiz gereken toplumsal beklentileride unutmamak
gerekir. Haz alma duygusunun yogun yaşandığı toplumsal
davranışlarımızda, kısıtlamalara karşı alerji geliştirmişiz ; hemen şimdi
mutlu, basarılı ve zengin olmak istiyoruz.
Sorun şu ki, ebeveynler çocuklarına çifte mesajlar veriyorlar çabuk bir
şekilde memnun olmalarını teşvik ederken, çaba sarf etmelerini de aynı
zamanda istiyorlar. Yani zevk aldıkları seylerden ders çalışmak için en
azından bir süreliğine vazgeçmeliler bunu da çocuklar zorlama, zorunluk
hissi olmadan yapmamaktadırlar !

Çocuklarımızın kişiliklerini geliştirmeye nasıl yardimci olmalıyız ?
Dünün çocukları daha disiplinliydi, ancak kişisel motivasyonları ve
öğrenme isteklerinin daha büyük olduğunu zannetmiyorum. Ezbere
öğrenmek gerekiyordu ve ezbere öğreniyorlardı. Evdeki sorumluluklarını
yerine getirmeleri gerektiği için yerine getiriyorlardı bu ebeveynlerine daha
istekli yardim etme isteği degildi.
Değişen su ki, disiplin çerçevesi düştü ve çocukların isteksizliğinin maskesi
de düştü! Çocuklarımızı motive etmemiz için onları daha aktif bir hale
getirmek gerekir. Ders konularını sürekli okuma test çözme yerine günlük
hayattan canlı örneklerle, pratik ders haline getirmeli.
Pasif olma hali isteksizliği beraberinde getirir. Çocuklarımızı spora
yönlendirmemiz onların sadece hafta bir spora gitmelerini sağlar, aktif hale
getirmez. Evdeki yaşam biçimini her ebeveynin gözden geçirmesi
gerekmektedir. Çocuklarınızı bu rehavet hali, uyuşukluktan acil bir şekilde
çıkarmak gerekir.
Yalnızca ilkel ihtiyaçlarını gideren bazen bu konuları bile ebeveynin
hatırlatması olmadan yapamayan çocukların, ergenlerin bulundukları
“zihinsel komadan” çıkmalarını sağlayacak anne-babanın ortak eğitim
tutumudur.
Çocuklarının öğrenmelerine yardımcı olmak için, büyümeleri için,
ebeveynler rollerini tamamen üstlenmeleri gerekir ve baskıcı bir tutumdan
ziyade rehber olarak çocuklarına yol göstermelidirler. Onlara kendimizden
yansıttığımız her davranış ve düşünceye dikkat etmemiz gerekir ki
çocuklarımız bizleri örnek alabilsinler.
Ders çalışma sorumluluklarını çocuğun alabilmesi için bir hayali, bir hedefi
ve okula gelip gitme şekline yüklemesi gereken bir anlama ihtiyacı vardır.
Bunların ortaya çıkmasını sağlayacak olan çocuğun düşüncelerine ve
gelecek hayallerine ilgili olan anne babalardır. İstenmeyen arkadas
kısıtlanması ve sorguya çekilen kötü notları sormak, çoçuğunuzunla olumlu
bir etkileşim halinde olmazsınız. Siz çocuğunuza erken yaştan itibaren ne
kadar her anlamda ilgi gösterirseniz, çocuklarınızda söylediklerinizi ciddiye
alıp hayata geçirmeye çalışacaktır.

Aile içerisinde çocuk okul başarısı veya sorumsuzluğu konusundan başka
bir konuya dahil değilse, başarılı olsa bile gelecekte ebeveynleri onu görsün
diye kendi başarısızlığın imzasını atacaktır. Bir çocuğun, okulunu, dersini,
eğitimini anne ve babanın söylediklerine önem vermesini sağlayacak en
önemli etken ebeveynlerinin her ikisininde çocuklarını ciddiye alıp onlara
destek, güven, her koşulda sevgi, yardımcı olma, anlayışa bağlı olacaktır.

Uzm. Klinik Psikolog Gamze Birol