Uzm. Psk. Gamze BİROL

“Sahi Mutluluk Neydi?”

Uzm. Psk. Gamze BİROL

Yolda yürüyen vatandaş, iş yerindeki çalışma arkadaşımız, asansörde bakışını bizden kaçıran kadın, düşüncelerine daldığı için sesimizi duymayan muhattabımız, selam verebilmek için başını kaldırmasını beklediğiniz temizlik personeli, doktorumuz, avukatımız, öğretmenimiz, ev hanımımız...  karşılaştığımız kaç insan gerçekten mutlu ?

Mutlu olmak, kendini iyi hissetmek günlük hayatında neşe kaynağını bulabilmek hiç bu kadar zor olmamıştı belki de...

Toplum olarak en hızlı şekilde anti-depresan kullanmaya yatkınlığı olan toplum haline geldik...

Mutsuzları, hayatından tatmin olmayan insan kriterlerini bir araya toplamak mümkün değildir, zira her kesimden her meslek ve yaşam tarzına yayılan bir virüs bugün ki kendini kötü hissetme.

Kültürel olarak mutluluğun yanlış biçimde aşılandığı kanaatindeyim.

7`den 70`e mutluluğun dışardan bize geleceği beklentisindeyiz. Bekliyoruz... Mutluluğu gelecekte var olabilecek durumlara bağlıyoruz ve yine bekliyoruz...

Sınavımı kazandığımda kendimi iyi hissetmeye başlayacağım.. Evlendiğimde mutlu olacağım hayatım başladığında kendimi gerçekleştirmiş olacağım...

Bir ülkenin mutluluğu, toplumun temelini oluşturan en küçük birime dayalıdır yani aile`ye.

İlk başta,çocuğa anne-babasını mutlu ederek mutlu olacağını aşılıyoruz. Aynı çocuk bu sefer, okuldaki öğretmenini daha sonra arkadaşlarını ve sonrasında iş yerindeki patronunu mutlu etmeye çalışacaktır.

Aile hayatında artık kendiside aile olduğu için mutlu olma beklentisindedir, ancak yaşadıkları bu sefer beklentisini karşılamayacaktır...

Geliştirdiği kişilik yapısı sürekli dışsal faktörlerin onu mutlu edeceği inancına sahiptir.

Çocuklarımıza kendilerini keşfetmelerine izin vermezsek, kaç yaşında olurlarsa olsunlar, hangi mesleğe sahip olurlarsa olsunlar, maddi durumları çok iyi olsa bile içlerinde taşıdıkları o boşluğu asla dolduramayacaklar.

Ben mutlu edersem mutlu olurum yerine, ben mutlu olursam mutlu edebilirim düşüncesiyle hareket etmemiz gerekir.

Yetiştirdiğimiz bu mutsuz yetişkinler kendi sıraları gelip aile olduklarında kendilerine iyi gelenin ne olduğunu bilmemektedirler.

Bu günki sorumuz :

Size kendinizi iyi hissettiren ve zarar vermeyen neler yapıyorsunuz ?

Günlük hayatınız görevlerinizi yerine getirmek üzerine kuruluysa, mutlu olmayı beklememek gerekir.

Mutluluk içimizde taşıdığımız bir gen değildir. Bir ruh halidir.

 Mutlu olmak, kendini iyi hissetmek öğrenilir. İnsanın kendini tanımasından yola çıkarak günlük hayatında  var edebileceği, dolu dolu hissedeceği bir ruh hali.

Mutsuzluğun bulaşıcı olduğu gibi, mutluluk ta bulaşıcıdır. Yüzünüzde taşıyıp yansıttığınız gerginliğin herkes farkında. Siz farkında mısınız ?

Mutluluğu yalnızca aşk`ta, sevme sevilmede değil kendinizi iyi hissedebileceğiniz herşeyde arayıp, günlük hayatınızda alışkanlık haline getirin.

20 mart dünyaMUTLULUK gününüzde kendinizi iyi hissetmeniz dileğiyle...

Uzm. Klinik Psikolog Gamze Birol