R. Miraç Öztürk

AKRAN ZORBALIĞINA ÇÖZÜM AİLEDE BAŞLAR

R. Miraç Öztürk

 

Son zamanlarda duyduğumuz, gündemimize yerleşen bir sorun var:Akran zorbalığı. Aslında bu kavram yıllardır vardı ancak son zamanlarda haber bültenlerine konu olması ve sosyal medyada sıkça karşımıza çıkması üzerine gündem olmaya başladı. Belki bizler günlük hayatımızda bunu bu derece yakından görmüyorduk amaeğitimciler, öğretmenler, çocuklar bu durumla sürekli muhatap oluyorlardı.  Akran zorbalığıtıpkı diğer"liberal" sorunlar gibi son yıllarda artış gösterdi. Günden güne artan bir sorun oldu. Bunun temel nedeni isetoplumsal değerlerdeki yozlaşma, toplumsal bağlardaki zayıflama, bireysel ve bencilleşme ve tabi ki sosyal medya diyebiliriz.

Eskiden daha içiçe bir toplumduk. Çocuklarımız sokakta birlikte oyunlar kurabiliyordu, komşuluk ilişkileri vardı, güven vardı, o dönemlerde de elbette ki kavgalar oluyordu ancak bir şekliyle tatlıya bağlanıp oyunlar devam ediyordu. Bugün ise çocuklarımız adeta birfanusta yaşıyor. Site bahçelerine, okul bahçelerine hapsedilmiş çocuklar,bireyselliğe önem veren bireyler haline geliyor. Bir oyunda ortak olmayı. birlikte hareket etmeyi, sorunu çözmeyi maalesef tecrübe edemiyor.Bencil çocuklar yetiştiriyoruz. Her şeyi olan ama hiçbir şeyi de olmayan çocuklar bunlar. Sıcak evleri, servisleri, ceplerinde paraları, oyuncakları olan ama tamamen"bireysellikle", "bencillikle" yetişen çocuklar büyütüyoruz. Bu durum da ister istemez çocuklarda"en iyi benim" duygusuna neden oluyor. Kendini üstün görme ve başkalarını zorbalama hakkını kendinde bulabiliyor. Buna bir de ailelerin,"en çalışkan sensin, en güzel çocuk sensin, benim oğlum-kızım yapar" mantığı ile yetiştirilme eklenince ister istemez zorbalık ile ilgili sorunlar ayyuka çıkıyor. Tabi zorbalıkta tek mesele "bireysellik" değil. Buna ek olaraksosyal medya, internet kullanımı da çocuklarda akran zorbalığını tetikliyor. Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte zaten "yalnız" olan çocuklar, daha da yalnızlaşıyor ve internetin sanal dünyasına kendini kaptırıyor. Sosyal medyadaki olumsuz örnekler, çocuklar için de "yapılabilir" şeyler olarak görülüyor ve beğenilme, tıklanma içgüdüsüyle zorbalığa neden olabiliyor.

Peki bu sorunun önüne geçmek için ne yapılabilir? Biliminsanları akran zorbalığıyla mücadelede atılması gereken adımları şöyle sıralıyorlar:Değerler eğitimi, sosyal medya bilinci, okul rehberlik hizmetleri ve aile eğitimi.  Akran zorbalığına karşı aile, sosyal ve evrensel değerlerin, eğitim müfredatında daha geniş yer bulmasının gerekliliği belirtilirken, rehberlik birimlerinin zorbalıkla mücadeleye odaklanması ve öğrenciler arasındaki sorunlara hızlı müdahale etmesi de önleyici tedbirler olarak belirtiliyor. Aynı şekilde sosyal medya ile ilgili farkındalık, öğrencilere dijital okuryazarlık eğitimi verilerek sosyal medyanın doğru ve bilinçli kullanımının sağlanması akran zorbalığına karşı dikkat çeken yöntemlerden birisi olurken, aile faktörü de bu sorunun önüne geçmekte en önemli konuların başında geliyor. Ailere verilecek olan eğitimler, çocuklarla iyi iletişim kurma becerileri gibi konular zorbalığın engellenmesinde büyük rol oynuyor. Ayrıca, okullarda zorbalık karşıtı etkinlikler ve farkındalık çalışmaları yürütülmesi de önem arz ediyor.

Tüm bunların ışığında aslında akran zorbalığı ile ilgili en önemli ve etken mücadelenin"aile içinde" başladığını unutmamak gerekiyor. Bugün başkalarına yapılan zorbalığın yarın kendi çocuklarımızın başına gelmesi ya da akran zorbalığında fail olmamaları için hiçbir neden yok. Bize düşen, bu soruna daha çok ihtimam göstermek veaileden başlayan bir bilinçlenme ile çocuklarımızı eğitmektir.