Aysel Dikici

TEMİZLİK UĞRUNA FEDA EDİLEN ÇOCUKLAR

Aysel Dikici

Bahsetmek istediğim konu hanımlarımız ve çocuklarımız. Hanımların üstünde  temizlik konusunda  gözle görünmeyen çok ağır bir baskı var. Bu ev hanımların da daha da geçerli.

 

Çünkü bizim kültürümüzde hanım ne kadar hamaratsa yani ne kadar güzel yemek yapar ve evi ne kadar temizse misafirlerini ne kadar iyi ağırlarsa o kadar makbuldür. Büyüklerimizden gördüğümüz bu. Geçmişte  hanımların evde görev paylaşımı yapabilecekleri  insanlar vardı. Bugün şehre yapılan göçlerle babalar uzun saatler işte, anneler çocuklarla evde   baş başa kalıyor. Hayatlar apartman dairelerinde sıkışıp kalıyor. Annede temizliğe düşkünse veya çevreden yapılan sessiz baskıyla , bakışla bazen çevreye kalmadan en yakınlarınızdan gelen baskıyla çocuğunu ikinci hatta üçüncü plana atıyor.

  

Evini temizlemek için çocuğun veya çocukların sesi çıkmasın diye ellerine tablet veya telefon veriyoruz. Çünkü biz temiz olmak, hamarat olmak zorundayız. Çeşit çeşit yemek yapmamız gerekiyor. Karşımızdaki insanlardan çocukların gelişimine dair iki kitap okumadığı için söyledikleri söz şu, biz de çocuk büyüttük.

  

Ev hanımları evde  yalnız çocuk büyütüyorlar. Bir çocukla on on iki saat başbaşa kalıyorlar. Temizlik baskısı yüzünden çocukların o güzel beyinlerini telefon ,tablet ve televizyon bakıcılarına emanet ediyorlar.

  

Sonra da çocuklarımızda ciddi konuşma bozuklukları psikolojik sorunlar gibi sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Çocuklarla etkinlik yaptığımız da bir kişi demiyor ki ne iyi yaptın. Herkes arkasından yapılacak temizliği düşünüyor.

  

Her zaman söylediğim bir söz var. Burada da söylemek istiyorum eviniz ne kadar  kirli olursa olsun bir haftada temizlersiniz fakat çocuklarımızın o güzel beyinlerini tekrar yerine getiremeyiz .