Samsun Son Haber

DERİN AMERİKA VE ELİTLER ÇATIŞMASINDA KORONA

Samsun Son Haber

Dünyanın nüfusunu 500 milyona indirmeye çalışmak… Kulağa Hollywood filmlerinde aşılanan bir komplo teorisi gibi geliyor. Ancak ABD’deki Georgia eyaletinin Elbert kasabasında 1980 yılında tamamlanmış bir taş yapıt, diğer bir ifadeyle Amerika’nın Stoneheng’i olan ‘Georgia Rehber Taşı Anıtı’ üzerinde bu tavsiye(!) yazıyor. Hem de tam 8 farklı dilde!

 

Bu anıt, esrarengiz bir şekilde küçük bir grup Amerikalı tarafından ‘Elberton Granite Finishing’ adlı şirkete, bedelinden toplam 3 kat fazla para ödenerek yaptırılan ve üzerinde 10 madde ile insanlık için sarih bir ‘Kurtuluş Planı’ ya da ‘Yeni Dünya Düzeni İçin 10 Emir’ başlığı altında tavsiyeler yazan, taş bloklardan oluşmuş basit ve sade bir yapıdır.

 

Bu minvalde ilk maddede tam da nüfus azaltma planına ilişkin bir öneri sunuluyor;

 

1-) İnsan nüfusunu, daima doğa ile uyumlu olarak 500.000.000'un altında tut.

 

Peki günümüzde bu tavsiyeye göre mi hareket ediliyor?

 

David Rockefeller:"Yeryüzünde yaşayan insan sayısı çok fazla. Dünya bunu kaldırmaz. Mevcut nüfus, dünya için büyük tehdittir! Sistemin işlemesi için 300-500 milyon insana ihtiyacımız var, gerisi fazlalık.”demişti ölmeden önce. Yetmedi, 2015 yılında Microsoft’un kurucusu Bill Gates:“Bizi yok edecek veya dünya nüfusunu çok ama çok azaltacak bir savaş, silahla olmayacak. Bir virüsten veya bir mikroptan ortaya çıkacak bu sorun, dünyanın her noktasına yayılacak. Rakam veremem ama 10 milyonlarca kişinin ölebileceği bir virüs çok uzak değil. En az 3 milyar kişinin etkileneceği, mallarının büyük bir bölümünü de kaybedeceği ve bir anda köle gibi çalışmak zorunda kalacağı bir virüs olabilir.” demişti. Bu sözler ‘ari ırk’ ı oluşturmak için milyonlarca insanın katline neden olan Hitler’in mantığına çok benziyor, hatta aynısı desek abartmış olur muyuz?

 

Bugün biyolojik bir savaşın içindeyiz artık. 1 ve 2. Cihan Harpleri, top, tüfek ve çeşitli teçhizatlar ile büyük paralar harcanarak yapıldı. Artık büyük organizasyonlara gerek kalmadan tek bir virüsle işler halloluyor. Dünya devletleri gardlarını bir bir düşürüyor ve teslim bayraklarını çekiyor, yardım istiyor. Korona virüsü malumdur ki bir yarasa vesilesiyle tesadüfi ortaya çıkan, tüm Dünya’ya yayılan ve gelişigüzel ilerleyen bir virüs değil.

 

Artık Korona ile tanıtımı yapılan yeni bir dünya düzenine giriyoruz. Bu düzende ise asla tesadüflere ve sürprizlere yer yok. Planlar daha yıllar öncesinden ince ince hesaplanıp kurgulanıyor ki, geriye sadece düğmeye basmak, gümbürtüyü başlatmak ve olanları kahveler yudumlanırken keyifle izlemek kalıyor. Bizler için değil tabii, bu işin akıl babaları için. Kimdir onlar?

 

2020 yılında, sanki bir boks ringinde yumruklarını konuşturarak birbirlerini düşürmeye ant içmiş iki rakip görüyoruz. Biri başını Rockerfeller, Rotschild ve Wallenberg gibi yeni dünya düzeninde kendi insiyatiflerini kullanmak isteyen ultra zengin ailelerin başını çektiği ‘Elit Grup’ diğeri de  ABD’nin görünmeyen yüzü olan ama yönetici koltuğunda oturan ‘Derin Amerika’. İşte biz bu 2 gücün savaşını izliyoruz yıllardır. Kim kime darbe yapacak? Kim patron olacak?

 

Elit gruplar Trump’a karşı iken, Trump da Çin’e karşı.  Çin ve Amerika’nın arasındaki savaş zaten uzun yıllardır devam eden bir illettir. Nitekim 2013 yılında Trump “Çin’den dost olmaz” deyip kılıcını çekmişti. Günümüzde de Trump’ın Korona virüsüne ısrarla ‘Çin Virüsü’ demesi bunun küçük de olsa bir ispatı. Trump, Çin taraftarı olan ülkelere tehdit içerikli notalar göndermişti. Hatta Trump ‘ülkelerinizin ne kadar değerli malı olursa olsun, benim param bunların önüne geçer, hem de minik sayılabilecek bir çaba ile’ der gibiydi…  Ne tesadüftür ki, korona salgınından sonra gaz, petrol, altın, maden, borsa, tahviller bir bir düşerken sadece düşmeyen, aksine yükselen ve değerine değer katan bir şey vardı;DOLAR!

 

Bu yeni dünya düzeninden kraliyet aileleri de nasibini aldı. Meghan Markle’ın Prens Harry’nin elinden tutarak aileye sırt çevirip gitmeleri, aslında salt magazinsel bir olay değil. Elit ailelerin yıkılma planları şunu gösteriyor ki; Britanya Kraliyet Ailesinin yanında diğer kraliyet aileleri de nasibini alacak ve dağılmalar gözükecek gibi...  Tıpkı aynı zamanda devletlerin ve devlet anlayışının yok olacağı gibi...  

 

Korona salgınından sebep, Korku duygusu, insanların damarlarında öyle bir hızla dolaşıyor ki artık, sosyal medya platformlarından sanatçılar, siyasetçiler, kurumlar bu korkuyu bastırıp yok etmeye çalışıyor. Ama böylesi bir biyolojik savaşın içinde, palazlanarak yayılan ve canlar alan, ekonomileri yere seren, üretimi durduran, hayata felç etkisi yaşatan bir virüs karşısında, insanlar çoktan dua zincirleri kurmaya, challenge’lar yapmaya, tbt’lerle kafa boşaltmaya ama maalesef son kertede  allak bullak olmaya başladılar bile…

 

Dünya bir yere doğru gidiyor ama bir plan dahilinde, bir hedef dahilinde ve bir tesadüf haricinde…