Samsun Son Haber

CORONA VİRÜSÜ SALGINI

Samsun Son Haber

Komplo Teorisi 1; 2018 ABD yapımı ünlü Marvel filmi Venom’un 16.dakikasında bir sahne var. Çinli bir kadın Çin’in pazar yerine geliyor ve yılan yiyor. Ardından etrafındaki insanları öldürüyor. Bu kadının bir de yakasında yazan ‘Corinne’ yazısı var ki, bu aralar gözlerin bu filme çevrilmesine neden oluyor. Çünkü 2018 yılında filmde geçen bir kurgu şu an gerçeğe dönüşmüş durumda…

Komplo Teorisi 2; 1993 yılına ait bir Simpsons sahnesi ise şöyle; Çin’de bir kargo şirketinin çalışanları kolileri paketliyor. Tam kolinin ağzını kapatacakken çalışanlardan biri kolinin içine öksürüyor ve grip mikrobu kolinin içinde kargo alıcılarına taşınmış oluyor ve ülkede hızla yayılıyor. Şu an bu çizgi film sahnesi de gerçeğe dönüşmüş durumda…

Komplo Teorisi 3; Wuhan’da 2018 yılında halkın türlü eylemlerine rağmen kurulan Wuhan Ulusal Biyogüvenlik Laboratuvarı, tam 44 milyon dolara mal oldu. Halk çok tepki gösterdi çünkü tehlikeli virüsler üzerinde çalışan bu kurumdan, virüs yayılma ihtimali vardı. Nitekim Sars mikrobu yıllar önce laboratuvardan sızdığı için yayılmıştı. Aynı risk yine vardı. Hayvanlardan insanlara geçen virüsler üzerinde çalışan bu laboratuvar kurulduktan hemen sonra, şehirde 40.000 kişilik bir toplantı düzenlendi ve bu organizasyonun ardından 8 kişide Corona virüsü tespit edildi. Sağlık çalışanlarına gizlilik sözleşmeleri imzalatıldı. Çin hükümetine duyulan güven ise, teşbihte hata olmasın, zemin değil çukur seviyesine indi…

Komplo teorileri böyle sürer gider. Gerçek de olabilir çünkü Çin’in inanılmaz nüfus artışı, zamanında doğum oranını tek çocukla sınırlandırmaya çalışmış olsalar da, hala çok yüksek. Ve yaşlı nüfus oldukça fazla. Ne tesadüftür ki, bu virüs de zaten yaşlıları etkisi altına alıyor ve bir kısmını da öldürüyor. Genç nüfus bağışıklığı güçlü olduğundan hızla atlatıyor. Tesadüf mü? Yoksa planlanmış olabilir mi?

Virüs yüksek ihtimalle Wuhan kentindeki bir hayvan pazarından yayıldı. Pazarda köpekten tutun da, yarasa, zehirli yılan, fare, karıncayiyen, tavus kuşu, koalaya kadar ilerleyen geniş yelpazede bir hayvan skalası var. Ben şahsen pazar görüntülerini izlediğimde ortamı pazardan çok mezbahaneye benzettim, hijyen koşullarını varın siz düşünün… Zaten bu virüsten sonra yayınlanan bildirilerde halk, yarasa ve köpek yemekten sakınmaları için uyarı aldılar. Neyse ki bu iyi bir gelişme…

Corona virüsü semptomları normal bir gripten farksız. Öksürük, ateş, halsizlik vs. Virüsü bazı genç insanlar hiç hissetmeden atlatıyor bile. Ancak taşıyıcı olmaktan kurtulamıyor ve etraflarındaki 3 kişiye bulaştırma potansiyeli ile etrafta dolaşıyorlar. Dolaşmak demişken aslında şu an herkes ev hapsinde. Akşam 5’den sonra dışarı çıkmak yasak. Wuhan ve 14 şehir daha karantinaya alınmış durumda. Hal böyle olduğundan şehir sokakları büyük ölçüde boş. Toplu taşıma kullanımı yasak. Şehre giriş ve çıkışlar yasak. Marketlere gittiğinizde zaruri ürünleri bile bulmak bazen çok zor olabiliyor ama neyse ki telefon uygulamaları sayesinde internet üzerinden alışveriş yapılabiliyor. Gıda sıkıntısı çözülmüşe benziyor ancak şu sıralar maske bulmak, samanlıkta iğne aramaya benziyor. Diğer ülkelerden pek çok yardım alan Çin’de, özellikle maske ve medikal kıtlık yaşanıyor. Bu yüzden maskeler karaborsaya bile düşmüş durumda.

Zombi filmlerini aratmayacak sahneler de mevcut şehirde. Virüsten bayılıp sokakta bayılan kişiler mi dersiniz, köy yollarına giden yolların büyük araçlarla kapatılması mı ya da talan edilmiş market rafları mı? Bunların hepsine de Hollywood filmlerinden alışığız zaten.

Virüsün öldürme oranı aslında sadece %2. Bu, öldürme oranı %10 olan ünlü Sars virüsü ile karşılaştırıldığında çok düşük bir oran. Ancak bu virüsün çok daha vahim bir özelliği var ki; çok ama çok hızlı yayılarak mutasyona uğraması ve zamanla güçleniyor olması! Bu yüzden Dünya Sağlık Örgütü önlem alınması gerektiğini söyledi birkaç gün önce, ancak henüz olağanüstü hal ilan edilecek seviyede de değil diyor. Yetkililer şunu da ekliyor bu sonuca; 7-10 gün arasında virüs en üst seviyede etkiye sahip olacak ve tabiri caizse tavan yapacak!

İşte bu yüzden halk çok tedirgin ve korkmuş durumda. Kimse kolay kolay dışarı çıkmıyor. Çıkanlar da ya başlarına plastik bidonlar geçirmiş, ya muşambalara sarılmış, ya da en basiti maske ile kuşanmış halde. Halk birbirini sokakta görse bile, hemen sırtlarını dönerek temastan ve diyalogdan kaçınıyor.

Çin’deki sitelerin güvenlik görevlileri, siteye giren ve çıkan kişilerin, ve keza apartman dairelerindeki ev sakinlerinin ateşini ölçüyor, bilgileri alınıyor, sağlık mensuplarınca kontrol ediliyor.

Çin’de eğitim hayatı ise durmuş durumda. Normalde şubat ortasında başlaması gereken lisans eğitimleri, çoğu üniversitede ağustos ayına ertelendi bile.
Şu an Dünya çapında 6045 Corana virüsü vakası var. Dünya çapında ölü sayısı 132’ye yükseldi. Wuhan kentinin olduğu eyalette ise 3554 vaka ve 125 ölü var. Her ne kadar Dünya Sağlık Örgütü olağanüstü hal ilan etmese de, Wuhan ve pek çok şehirde şu an olağanüstü hal yaşanıyor. Bu virüsün Fransa, Amerika, Singapur, Tayland, Güney Kore, Rusya gibi pek çok ülkeyi de etkilediğini düşünürsek, ciddi ciddi önlem almak gerekiyor. Neyse ki ülkemizde bu vakaya hiç rastlanmadı. Bu yüzden şimdilik rahatız.

Deprem, virüs, yangın ve sel felaketleri henüz 2020’nin çok başında merhaba dedi! Huzurlu bir yıl olması dileği ile…