
Yeni sezon başladı ve Samsunspor'umuz Gençlerbirliği'ni yenerek bıraktığı yerden devam ediyor. Sondan başlayayım. Biz Samsunsporlular böyle maçlara alışkın değiliz. En ufak bir tedirgin olma durumu yok derken, "hay dilimizi eşek arası soksun" dedik. Çünkü son dört dakika stresli geçti. Hatta Gençlerbirliği'nin son saniyedeki o şutu da gol olabilir ve 2-2 bitebilirdi. 2-1 bitti ama 3-0, 4-0 da bitebilirdi.
Gelgelelim maçın hakkı Samsunspor'un galibiyetiydi. Gençlerbirliği bizi de çıkaran ve sevdiğimiz Hüseyin Eroğlu'yla birlikte lig atladı. Fakat kadroya yeterince takviye yapamamış. Belliydi bu.
Bizde ilk 11'de sadece Tomasson yeniydi. Diğerleri 11'de yoktu. Yani 10 oyuncu geçen seneden devam eden şekliyle sahadaydı. Bu, hem olumlu hem de olumsuz bir durum. Olumlu tarafı şu, takımın bir oyun ezberi var. Yaklaşık üçüncü yılını birlikte oynayan oyuncular. Thomas Reis'ın klasik önde basan, fizik gücü yüksek takım kurgu ve uygulaması bu maçta da devam etti. Bizde yine geçen seneki durum şöyle devam ediyor. İki kanattan Emre Kılıç sabit, her zaman verimli, istikrarlı oynuyor. Diğer kanat hep değişti geçen sene. Schindler, Muja ve Dimata üçlüsü sürekli değişti. Yani tek kanatlı kuş gibi oynamaya devam ediyoruz. Tabii burada Musaba'nın olmayışı önemli bir eksiklikti bizim açımızdan. Çünkü Musaba o eksiği kapatmıştı.
Futbol, bir bilim değil. Dolayısıyla herkesin az biraz anladığı bir alan olduğu için bizim gördüğümüzü, Thomas Reis da görüyor, başkan da görüyor. Kazanmak güzel lakin bize yedek kaleci, santrafor ve stoper şart... Bir de forvet arkası ya da kanat, dikine gidecek bir adam... Bu sene birkaç kulvarda mücadele edeceğiz. Avrupa Kupaları var. Türkiye Kupası var. Süper Lig var. Onun için kadronun mutlaka genişletilmesi gerekiyor.
90'lı yıllarımız neredeyse hiç Gençlerbirliği galibiyeti göremeden geçmişti. Ancak tablo bize dönmeye başladı. Bu galibiyetle birlikte
son 11 maçta 7 galibiyet ve 4 beraberlik oldu. Son yenilgimizi 2003-04 sezonunda yaşadığımız düşünülünce ayrıca sevinilmesi gereken bir sonuç oldu.
Hasılı kelam, geçen seneki Samsunspor iki aylık aranın ardından sanki kaldığı yerden devam ediyor. Farklılık yok. İyi manada söylüyorum bunu. Ama eksiklerimiz de var. Onları da görmüş olduk.