Sevgili Okurlar,
Maçın sabahı X platformundan bir paylaşım yapmıştım. Aynen şu şekilde; "Bugün bir galibiyet, puslu havayı bir anda dağıtır. Yeni bir enerji oluşur. Akabinde kendi sahanda dolu tribünler eşliğinde 3 maç oynadın mı, bir anda herkes Samsunspor'u konuşur. Final Avrupa olur. Ne güzel olur. Ama istemek lazım. Mücadele lazım"
Bu paylaşımın finalinde ne diyor. İstemek lazım. Mücadele lazım. İşte son haftalarda takımda eksik olan tam da buydu. Son 6-7 hafta hariç, Samsunsporlu futbolcular Thomas Reis liderliğin de ligin başından beri yüreklerini, karakterlerini, takım ruhu, istek ve güçlü mücadele ortaya koyarak, hedefi bam başka yere taşımışlardı. Bu gelinen hedefi biz Samsunsporlular dahi tahmin edemezken, bu futbolcu kardeşlerim gerçekleştirdi. Hepsini alınlarından öpüyor ve yürekten tek tek tebrik ediyorum.
Son haftalarda üzüldüğümüz iki konudan birincisi, maç sonuçlarından ziyade futbolcuların bize alıştırdıkları o istek ve o mücadele ruhunun eksikliğiydi. İkincisi ise hem taraftar hem futbolcuları olumsuz etkilediği çok net bir konu olan, üç büyütülmüş takımların her maçı öncesi başkanın TV lere çıkıp yaptığı açıklamalar. Nedir bunlar;
"Bazı futbolcular kalbi ile beyni arasında çelişkide kalabilir. Mücadelelerine yansıyabilir" Bazı futbolcuları direk zan altında kalmasının yanın da Samsunspor imajına da ciddi zarar veren bir açıklama.
"Samsunspor'un üçüncü olması ligin çok kötü olmasından kaynaklı. Biz iyi değiliz lig çok kötü" Sezon başından beri futbolcular ve taraftarın emek ve mücadeleleri ne olacak. Psikolojileri ne olacak. Sonraki maçlara bu durum nasıl yansıyacak düşünülmez mi?
"Benim sağ beke ihtiyacım var. Osai Samuel, Kerem Demirbay'ı isterim" Şu an lig devam ederken mevki ve futbolcu ismi veren bir açıklama ne kadar doğruydu Allah aşkına.
"Samsunspor dışında başka bir takımın isminin telafuz edilmesi" Avrupa hedefi için yeni prim hedefi koymayacağım vb.
Bu açıklamaların hem tribün taraftar desteğine hem de futbolcuların direk performansına olumsuz yansıdığı çok net bir konudur.
Avrupa hedefine çok yakın olduğumuz bu süreçte, bu durumu gören bazı taraftar derneklerimiz futbolculara destek vermek için tesislere gitti. Orada bulunan taraftarı temsilen ve sözcüsü bir renktaşımızın (iyi bir Samsunsporlu olduğuna emin olduğumuz) bazı sözleri gündem oldu. O sözleri daha önce dile getiren Başkan Yüksel Yıldırım'dı. Bu söylem sevgili Başkan da söylerken yanlıştı sevgili renktaşım da söylerken yanlış. Sonrasında maç günü kulüp resmi sitesinden münferit bir taraftar ve fevri bir söylem diye başlayan bir paylaşım geldi. Bu paylaşımın zamanı ve başlarda ki söylemlerde doğru değil. Doğal olarak çok büyük tepki paylaşımları geldiğini görüyoruz ki bende tepki verenler den biriyim.
Daha fazla bu konuyu deşmeyeceğim. Ancak başkanın Samsunspor konusunda hem tataftar hem de futbolcu performanslarını olumsuz yansımaması için açıklamalarını daha titizlikle yapması gerektiği çok net bir konudur. Çözümde başkanın kendisindedir. Verdiği emeklerinin, ekonomik ve sportif anlamda başarılar ve koyduğu hedeflerinin son derece farkındayız. Bu konuda da çok heyecanlıyız.
Sayın başkan Yüksel Yıldırım'a tavsiyem. Samsunspor sevgisi ve aidiyet duygusunu daha üst seviyelere taşıyacak söylemler de bulunması yönündedir
Samsunsporlu futbolcu kardeşlerimin Bodrum maçında ortaya koydukları yürekli, inançlı, istekli ve mücade ruhunun taraftarın tesise gitmesi ile doğru orantılı ve pozitif bir enerji oluşturduğunu düşünüyorum.
Bu aşamada;
Çok istedik. Mücadele ettik. Elmas değerinde 3 puan aldık. Şimdi kendi sahamızda ki 3 maç da o tribünleri doldurmaya geldi. Futbolcu kardeşlerim Avrupa ışıklarını iyice yaktı. Ey Samsun ayağa kalk. Büyük Samsunspor taraftarı iş bizde artık.
Bu aşamada Başkan, yönetim, teknik ekip, futbolcular, şehir ve sevgili renktaşlarım tüm kırgınlık ve küskünlükleri bir kenara bırakıp, birlik ve beraberlik içinde o stadyumu doldurup, büyük Samsunspor taraftarının gücünü tekrar tüm Türkiye'ye göstermeliyiz. Yolumuz Avrupa ve finale çok yakınız.
Sağlıcakla Kalın.