Mehmet Yılmaz

1960'ların Samsun'unu Anlatan Bir Roman: Dor Ali

Mehmet Yılmaz

Çok uzun yıllardır ara vermeden sürdürdüğüm bir kitap okuma serüvenim var. Doğaldır ki, bu okumalar sırasında birtakım kişi ve konulara ayrıca ilgi gösteriyorum. Bunlardan birisi de "Samsun'da geçen romanlar" konusudur.

Memleketim Samsun'u mekan olarak tutan ve üçü bendenize ait olan ondan fazla romanın varlığından söz edebilirim. Tespit ettiğim romanlarla ilgili zaman zaman söyleşiler yapıp, köşe yazıları da yazmıştım. Bu yazılardan birisi de bir Samsun şehir kitabı olan "Şehr-i Samsun Yazıları" adlı eserimde yer almıştı. "Şehr-i Samsun Yazıları" ile ilgili olarak, edebiyatçı Taner Ay'ın bir değerlendirme yazısı çıktı. Taner Bey, bu yazıda, daha önce adını hiç duymadığım bir romandan da bahsediyordu: Behzat Ay tarafından yazılmış olan "Dor Ali" adlı bir romandan?

Uzun yıllardır yeni baskısı olmamasının etkisi ile de olabilir. Ancak şu bir gerçek ki, Dor Ali'yi hiç duymamıştım. Yazının çıkmasının ardından bir sahaf aracılığıyla hemen eski baskılarından birini temin ettim ve okudum. Ve şunu net bir şekilde diyebilirim ki, çok beğendim.

Böyle bir romanın Samsun ve Bafra'da geçiyor olması, hatta Samsun'da 1962 yılında yazılmış olması çok hoş bir durumdu benim için.

Dor Ali'ye gelecek olursak? Dönemin toplumsal gerçekçiler akımının içerisinde olan ve yine dönemin yaygın romancılık çeşitlerinden birisi durumundaki köy romanları kapsamında yer alan bir roman. Ana karakter olan Dor Ali, 1960'lı yılların başında ailesiyle beraber Samsun'un Bafra ilçesinin Düzlek köyünde yaşamaktadır. Burada Düzlek köyünün bir muhayyel köy olduğunu söylemem gerekiyor.

Dönemin sosyopolitik, iktisadi pek çok vaziyetini açık bir şekilde yaşayan ve yansıtan bir roman. Dor Ali geçim sıkıntısının ve bir ölçüde ağalık düzeninin de tesiriyle Bafra'daki köyünden Samsun merkeze göç etme kararı alıyor. Zaten roman sosyal gerçekçiler ve köy romancıları örneğinde olduğu gibi köylüler, köy ağaları, göç, köy aşkları, ırgatlar, ameleler gibi genel olgu ve karakterlerin kendisine doğal olarak yer bulduğu bir roman. Köydeki aydın tipi olarak yine bir öğretmen karakteri var. Devlet ile vatandaş arasındaki ilişkilerin bir türlü istenen duruma gelemediğine dair örnekler de?

Behzat Ay bana göre bu romanında çağdaşlarından farklı davranıyor ve tabiri caizse bir köy romantizmi yapmıyor. Köy kavramına daha gerçekçi bakıyor. Toptancı bir yaklaşımı yok. Örneğin bütün köy ağalarını kötü karakter olarak göstermek yerine onları da sınıflandırılıyor. Çünkü orada ihtiras içinde gemisini yüzdüren bir köy ağası tiplemesi olduğu gibi daha insanca yaklaşım sergileyen ve gerçeklerin farkında olan köy ağası tiplemesi de var.

Yine Behzat Ay'ın bir başka farklı bakış açısı ise şu gibi görünüyor: köyden kente göçün kaçınılmaz olması! İnsanların, sağlık, eğitim, altyapı, istihdam ve benzer sebeplerden dolayı köylerde kalmasının pek de mümkün görünmediğini, üstelik bir tür romantizm içerisinde, "şehirde ne varsa köye taşıyabiliriz" düşüncesinin de asla gerçekleştirilemeyecek bir düşünce olduğunu okura yansıtıyor.

Kabul ediyorum, Dor Ali romanını sevmemin altında birtakım öznel durumlar da olabilir. Şöyle ki, benim kuşağımda olan Samsunluların önemli bir kısmının aile hikayelerinde göç vardır. Üstelik Dor Ali'nin anlatıldığı dönemlere baktığımızda bizim aile hikayemize çok benzediğini görüyorum. Çünkü Dor Ali'nin oğlu Remzi karakteri tam da bizim kuşağımızın anne ve babalarının yaş grubunda. Yani 1960'ların başlarında Samsun'da ilkokul 3. sınıfa gidiyor. Dolayısıyla Samsun'a göç eden Dor Ali'ye baktığımızda bizim kuşak onun torunları gibi bir durum oluşuyor.

Romanı sevmiş olmamda 1960'lı yılların Samsun'u anlatıyor olması da etkili diye düşünüyorum. Cumhuriyet Meydanı, Bankalar Caddesi, günümüzde Site Camii olan ancak o dönemde bir genelev olarak kullanılan alan ve benim de çocukluğumdan hayal meyal hatırladığım at arabacıları ile Saathane Meydanı'ndaki hamallar?

Ancak romanın, Samsun'a dair duygularımdan bağımsız olarak başarılı bir roman olduğu da oldukça açık.

Son olarak bir müjde vereyim. 1960'lı yıllarda yayımlanmış olan ve bence Türk edebiyatında bir yeri de bulunmasına rağmen uzun zamandır yeni baskısı olmadığı için adeta unutulan Dor Ali adlı roman yeniden basılacak. Üstelik yakın bir zamanda piyasada olacak.