Mehmet Yılmaz

Yıkılan Stat, Üst Geçit ve Sinema

Mehmet Yılmaz

"Geçmişin nadir mutlu hatıralarını eşyalarıyla birlikte saklayan acılı kadınları asıl yaralayan, eşyaların kırılması, eskimesi veya bozulması değil, eskiye dair güzel izlerin hayatlarından bir anda silinmesiydi.
(...)
Senelerce korumayı başardıkları şeylerin kırılması, kaybolması, solup gitmesi o güzel anların bir daha yaşamamacasına bitip gittiğini ilan ediyor ve bunu kabullenmek canlarını her şeyden daha fazla acıtıyordu."

Tarık Tufan'ın son romanı Kaybolan'da geçiyor bu sözler.

"Binaları yıkayabilirsiniz, somut şeyleri ortadan kaldırabilirsiniz ancak insanların kalplerindeki sevgiyi, hafızalarındaki hatıraları söküp atamazsınız. Bunlar her zaman kalırlar. Bu nedenle Samsun 19 Mayıs Stadyumu bizim için asla yıkılmayacak, abidevi bir yapıdır.

Benim ve pek çok Samsunsporlunun ömrünün bir kısmının geçtiği stadımız yıkıldı ve yerine bir park yapıldı. Bugün adeta bir kabir ziyareti yapar gibi o park alanına gittim ve hislerimi paylaştım." demişti bir Samsunspor taraftarı...

Binalar ve eşyalar insanlar tarafından oluşturulmuş şeylerdir. Gözle görülür, elle tutulur... Aslında onların da bir miyadı, bir yaşı vardır. Vakti geldiği zaman yıkılırlar. Tabiri caizse ölürler.

Şehirlerde de bazı yapılar vardır. Bu yazıda Samsun için üç önemli yapıdan bahsedeceğiz; bugün yerinde yeller esen...

‌Aslına bakarsanız onların yıkılması, yok olması mukadderat... Sonsuza kadar yaşayamayacakları belliydi. Gelgelelim bu beton yapıların insanların hayatlarında, onların çocukluklarına kadar inen ve asla unutulmayacak hatıraları var.

Bunlardan birisi Konak Sineması'ydı Konak Sinemasının da olduğu binaydı daha doğrusu. Yuvarlak sütunları ve alçak merdivenleri olan, alt katında elektronikçilerin bulunduğu bir pasaj bulunan, hemen merdivenden çıkıldıktan sonra da sinema salonunun; 2000'li yıllara doğru ise sinema salonlarının olduğu bir sinemaydı Konak Sineması. Orayı özel kılan şey içinde seyredilen filmler miydi? Elbette ki tek başına hayır! Orayı farklılaştıran şey, hemen önünde buluşuluyor olmasaydı.1940 ile 1990 yılları arasında doğmuş olan pek çok Samsunlu, emin olun Konak Sineması'nın önünde buluştu. Öğrenciler, aşıklar, nişanlı çiftler, arkadaşlar ve aklınıza gelebilecek pek çok grup... Hemen onun önünde gösteriler düzenlendi, imza masaları kuruldu. Konak Sineması'nın önünde buluşmak, "Konak'ta buluşalım" cümlesi ile insanların hayatında önemli bir yer edindi. Üstelik o zamanlar cep telefonlarının olmadığı, iletişimin bu kadar yaygınlaşmadığı yıllardı. Bu nedenle öncesinde randevulaşılır, söz gelimi, "Yarın ikide Konağın önünde" denilince ertesi gün ikide Konağın önünde buluşulurdu. Bugün Konak Sineması yok, yerinde yeller esiyor. Bir daha geri gelmeyecek ancak Samsunluların anıları ve kalplerindeki yeri hiçbir zaman kaybolmayacak.

Bir diğer yapı bugün bir alışveriş merkezinin olduğu eski otogar ile Samsunspor Tesisleri'nin bulunduğu alanı bağlayan bir üst geçitti. Bugün yerine çok daha moderni yapılmış. Yepyeni, gerçekten güzel. Eskisi ise yıkılmış. Eskisinin mimarî bir değeri de yoktu. Bir sanat eseri değildi. Kabul ancak insanların anılarında çok önemli bir yeri vardı. Neydi o yer? Eski otogara giderken o üst geçit kullanılırdı. Yahut otogardan birisini yolculadığınız zaman bu üst geçitten karşıya geçer, Belediye Evleri sapağından geri dönüp İstanbul, Ankara istikametine giden yolcu otobüsündeki yolcuunuzu son kez selamlar. ona el sallardınız. Ya da Doğu Karadeniz tarafından gelecek olan bir otobüsü orada beklerdiniz. Tabii aslında otobüsü dediğimize bakmayın, elbette otobüsün içindekini... Belki evladınızı, belki anne babanızı, belki de sevgilinizi! Bugün o üst geçit de yok. O da anılarda ve varsa fotoğraflarda yaşıyor.

Üçüncü yapı ise çok daha önemli; yıkılan Samsun 19 Mayıs Stadyumu. Samsunsporlu taraftarlar bu stadyum için Hatıran Yeter adlı bir kitap bile yazdılar. Türkiye'de ilk ve tektir; yıkılan stada yazılan bir kitap. Çünkü o stadyumda yüzbinlerce Samsunsporlunun hatıraları vardı. Orada ne hadiseler yaşandı! Sevinçler, mutluluklar, hüzünler, küme düşmeler, şampiyonluklar... O stadyum bir anı yuvasıydı aynı zamanda.

Peki ya bugün ne durumda? Tek bir taşını bile bırakmadılar. Dümdüz ettiler. Bir işgal kuvvet birimi şehre girse ancak bu kadarını yapardı. Yerine bir park yapıldı. Ancak Türkiye'deki örneklerinden hiçbir farkı olmayan, hiçbir ayırıcı özelliği olmayan bir park. Üstelik o stadyumun bir anısı mahiyetinde, en azından tribünün bir bölümünün muhafaza edilmesi talep edilmişti. Bu bile reddedildi. Fakat o stadyum her hali ile Samsunsporlarının gönüllerinde, hayallerinde ve rüyâlarında yaşamaya devam ediyor.

Bir şehirlerdeki binalar, yapılar, yollar tek başına bir anlam ifade etmeyebilir ama o şehrin sakinlerinin hafızalarında, anılarında ve kalplerindeki yerleri farklı olabilir. Çünkü hepsinin kendine has hikâyeleri vardır.