Mehmet Yılmaz

Şehrin Birkaç Yüzü

Mehmet Yılmaz

 

Son birkaç haftadır Samsun'dan gelen 3. sayfa haberlerinin sayısında bir değişiklik olmasa da, birkaç hadise tüyler ürpertici boyutta oldu. Özellikle Canik'te güpe gündüz işlenen cinayetin video görüntüleri ulusal basına da yansırken, maalesef biz Samsunlar için de ayrı bir üzüntü kaynağına dönüştü.

Samsun şehrinin sosyo-ekonomik durumu incelendiğinde aslında Samsun'un tek parçadan müteşekkil olmadığını görüyoruz. Geçmişte de böyle miydi, bu kadar derin bir uçurum var mıydı, tartışılır ancak günümüzde Samsun'un gerek sosyo-ekonomik olarak, gerekse hayat tarzı olarak adeta bazı parçalara bölünmüş olduğunu görebiliyoruz.

Örneğin, tam da şu sıralar üniversite tercihleri var. Samsun'da yaşamayan bir aile olduğunuzu ve çocuğunuzun tercih yapacağını düşünün. Acaba Samsun'u tercih ettirir misiniz? Bu konuda elbette bazı araştırmalar yapılacak, bilenlere sorulacaktır. Burada yaşayan ve okuyan öğrencilerden fikir alınacaktır.

Ülke geneli düşünüldüğü zaman ve Samsun kısa bir araştırmaya tabi tutulduğunda, kesinlikle tercih edilecek bir şehir olarak göze çarpıyor. Çünkü kartpostal özelliklerinin dışında, gerçekten yaşanabilecek, pek çok imkânın bir arada olduğu bölgenin en gelişmiş şehri olarak ön plana çıkıyor. Özellikle Atakum bölgesi bu alanda Türkiye'de eşine az rastlanır bir konuma sahip... Düşünün, şehrin ortasında plajlar var ve insanlar denize giriyor. Hatta oradan çıktıktan sonra yürüyerek evine gidebiliyor, çarşısını, pazarını görebiliyor. Doğrusu bu gibi imkanlar ülkemizde dahi oldukça az. Bu nedenle Samsun'da üniversite okumak elbette güzel bir şey olsa gerek...

Bunun haricinde son zamanlarda Samsun'a, Samsunlu olmayan bir nüfusun da hızla geldiğini ve yerleştiğini görüyoruz. Aslında bu geçmişte de böyleydi. Samsun çevre illerden ve özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi'nden ciddi oranda göç alan bir il idi. Günümüzde de bu göçler devam etmekle birlikte bir bakıma statü değiştirmiş durumda. Artık memuriyetle ya da evlilik yoluyla gelen insanlar aslında Samsunlu olmasalar bile buraya, burada da özellikle Atakum civarına yerleşiyorlar. Buradan mülk ediniyorlar ve bir daha asla kendi memleketlerine tayin istemeyi düşünmüyorlar. Bu anlamda Samsun gerçekten önemli bir cazibe merkezi ve gurbette yaşayan şehrin öz evlatlarının, yani gurbetteki Samsunluların da hem hasretle, hem de gururla baktıkları bir baba ocağına dönmüş durumda.

Ancak her şey bu kadar toz pembe değil. Şehrin özellikle Canik ve İlkadım ilçelerinde
bazı muhitler var ki, adeta bir sorun odağına dönüşmüş. Burada ekonomik sebepler ve eğitimsizliğin bir araya gelmesi ile birlikte pekişmiş bir suç potansiyeli var. Öyle ki, ölen ya da öldüren insanların sosyal medya profillerine girdiğimiz zaman karşımıza gerçekten çok ürkütücü bir tablo çıkıyor. Beraber gezdikleri kişilerden tutun da paylaştıkları sözlere kadar hepsi maalesef televizyon dizilerinin insanlara empoze ettiği kaba saba, suça meyyal durumlardan oluşuyor. Şehrin gençleri belki pırıl pırıl ve istikbale sahip olabilecekken, gerek çevre şartları gerekse yanlış tercihler yüzünden ya katil ya da maktül oluyorlar.

Profillerindeki sözlerine, paylaşımlarına, fotoğraflarına baktığımızda yerli ve milli! pozlar veren insanların, kurdukları atarlı cümlelerden ve ifadelerinden yola çıkıldığında sanki kendilerinin siyasi davalar sonucunda cezaevlerine düştükleri ya da suçlandıklarını zannedebiliyorsunuz. Ancak durum hiç de öyle değil. Önemli bir kısmı, cinayet, gasp, hırsızlık, tecavüz, tehdit, uyuşturucu ticareti gibi suçlardan dolayı adli soruşturmalar yaşıyorlar yahut hüküm giyiyorlar. Samsun'un çocukları için bu önemli bir sıkıntı kaynağıdır. Hayatının baharında, üretkenlik döneminde olan bu insanlar şehrin sosyo-ekonomik geriliğinden dolayı önemli sorunlar yaşıyorlar.

Ama öte yandan 10 kilometre gittikten sonra bambaşka bir hayat tarzıyla da karşılaşabiliyorsunuz. Üniversite öğrencilerinin çoğunlukta olduğu, hemen herkesin iş güç sahibi olduğu başka bir muhite gidebiliyorsunuz.

Dolayısıyla şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, bir tek Samsun yok, tek Samsunlu profili de yok! Şehir kendi içinde farklı bloklara ayrılmış, farklı hayat tarzları, farklı tercihlerin olduğu bir çoklu yerleşime dönüşmüş. Bu anlamda Samsun'da yaşıyor olmak kimileri için büyük bir fırsat ve şans iken bazıları için ise mutlaka kaçılması gereken bir kadere dönmüş durumda.

Samsun'un en önemli iki probleminin işsizlik ve eğitimsizlik olduğunu söyleyebiliriz. Bu anlamda şehri yönetenlere önemli görevler düşmekte... Hiç kimse suçlu olarak doğmaz, hayat şartları insanları suç işlemeye ve de yanlış şeyler yapmaya yönlendirir. Bunların ortadan kaldırılması için gerçekten adımlar atılması gerekiyor. Elbette Samsun Türkiye'den münezzeh değil, ülkenin genel sorunları Samsun'da da karşılık buluyor ama biz Samsunlular olarak Samsun'un her zaman güzel şeylerle ön plana çıkmasını arzu ediyoruz. Son zamanlarda Samsun adına görülen tek güzellik Samsunspor'umuzun gözle görülen yükselişi ve önünün açık olmasıdır. Ancak bu tek başına yeterli değil.

Soru şu, hangi Samsun'da yaşamak istiyoruz?