Mustafa BİLİK

Fırsatçıları şikayet edecekmişiz

Mustafa BİLİK

Allah'tan korkup-sakınırlar. Allah'ın yasakladığı veya rızasına aykırı olan bir şeyi yapmaktan çok çekinirler. (Âl-i İmran, 3/102; Yasin, 36/11; Tegabün, 64/15-16; Zümer, 39/23)

Allah'a şükrederler. Bu nedenle ekonomik yönden darlıkta ya da bollukta olmaları onlara herhangi bir üzüntü ya da böbürlenme vermez. (Bakara, 2/172; İsra, 17/3; İbrahim, 14/7)


Kur'an'a kuvvetle bağlıdırlar. Tüm hareketlerini Kur'an'a göre düzenlerler. Kur'an'a göre yanlış olduğunu gördükleri bir tavırdan hemen vazgeçerler. (A'raf, 7/170; Maide, 5/49; Bakara, 2/121)


Allah'ın her şeyi gören ve işiten olduğunu bilir, sürekli Allah'ın sonsuz kudretini hatırda tutarlar. (Âl-i İmran, 3/191; Rad, 13/28; Nur, 24/37; A'raf, 7/205; Ankebut, 29/45)


Bunlar yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’de Müslümanı tarif eden ayetler.
Bunlara baktığımızda günümüz Müslümanlarının önemli bir kesiminin sadece görünüşte Müslüman olduğunu anlamak mümkün. Maalesef artık bizim dinimiz Müslümanlığımız hep riya üzerine kurulu.


Korona virüs geliyor dezenfektan, kolonya, maske, gıda fiyatları ellerini ovuşturan fırsatçılar tarafından 10 katına çıkartılıyor.


Deprem oluyor kira fiyatları ikiye üçe katlanıyor. Elzaığ ve Malatya’da milletin 500-600 TL’lik kiraları 1500-2000 TL oldu. Bir gecede.
Ramazan ayında gıda fiyatlarının yükselmesi sanırım maneviyatımızın yükselmesi ile doğru orantılı.


Şimdi Suriyelilere zulüm yapan Yunan gavuruna demediğimizi bırakmıyoruz, hatta Suriyeliler için gözyaşı döküyoruz.


Peki, o Suriyeliler bizim yan dairedeki komşularımız iken ne yaptık onlara? Savaşa niye gitmiyorsunuz diye dövdük. Suriyeli diye ev kiralarını iki katına çıkarıp kiraladık. Sokakta onları küçümseyerek dolaştık. En ufak bir asayiş olayında dahi ilk aklımıza Suriyeliler geldi.
Elin gavuru kendi ülkesine gelen Suriyeli gence üniversite okuma imkanı verirken biz en az para ile en ağır işte nasıl çalıştırırımın hesabını yaptık.
Müslüman Suriyeliler, Müslüman bir ülkeden kaçmak ve Hristiyanların ülkelerine gitmek için ölümü göze alıyor.


Bu tavrımızı dini açıdan değerlendirmeyelim. Toplum hayatında da yüzüne güldüğümüz insanların arkasından konuşmaya bayılırız. Yada ufacık bir menfaat için iş hayatında ne fırıldaklar dümenler çeviriyoruz?
Bugün ekonomiden şikayet eden vatandaş sandıkta kime oy veriyor?
Bugün parasını bankalarda, altında, Dolarda, Euro’da değerlendiren Türk halkı işsizlikten dert yanıyor. Kaçımız bu ülkede paramızı yatırıma ve istihdam sağlamaya yönlendiriyoruz.


Faize TOKİ eliyle yapıldığında yada emekliler promosyon için banka banka gezdiğinde haram demeyen bir Diyanet İşleri Başkanlığımız var. Dahasını aramayın.


Velhasıl hiçbir konuda içimiz dışımız bir değil.


Bu millete şimdi devlet de fırsatçıları şikayet et diyor. Ben hemen şikayetimi dile getireyim. Deprem vergilerini kalıcı hale getirenlerden, akaryakıt fiyatları 120 dolardan 30 dolara düştüğünde sadece 50-60 kuruş indirim yapanlardan şikayetçiyim. Ama kimi kime şikayet edeyim?