Mustafa BİLİK

Atatürk'ün kendisine sunduğu koltuktan O'na hakaret etmek

Mustafa BİLİK

Ben dini hassasiyetleri bulunan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Ama dini hassasiyetlerim gereği Atatürk’e hakaret etmek çok farklı bir aymazlık.


Atatürk’ün dini konularda İslam üzere olmadığını bugün tüm tarihçiler rahatça dile getirebiliyorlar. Ama bu bizi neden ilgilendirir? Ya da bu bize Atatürk’e hakaret etme hakkı verir mi?


Bugün dini yüzünden herhangi birinin aşağılanması ya da kötü bir muameleye maruz kalması hangi vicdanlara sığar. Kaldı ki bu kişi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan ömrü bu vatan toprağı için cephelerde geçmiş, bugünkü modern Türkiye’nin temellerini atmış Atatürk ise.


Hepimizin minnet duyması gereken Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e dini gerekçe göstererek hakaret edebilme cüreti nasıl bir ruh halidir?


Üstelik O’nun kurduğu Cumhuriyet sayesinde bir makam ve mevki sahibi olabilmiş insanların bunu yapması ayrıca komik.


Sana Atatürk seçme ve seçilme hakkı vermese nasıl bir partinin Grup Başkanvekili olacaktın? Padişahlık, diktatörlük veya başka çağ dışı bir yönetim biçiminde senin yerin neresi olacaktı?


'Arapçayı kaldırdın, hilafeti kaldırdın, medreseleri kapattın, sarıkları yasakladın, alimleri astırdın, bu yüzden bugün Fatihalarla değil, kornalarla anılan tek kişisin' cümleleri Atatürk’e hakareti İslam kisvesi altında meşrulaştıracaksa sormak lazım; Yunan, İngiliz sana dinini mi yaşatacaktı? Şuan Türkiye’de ezan sesi mi çan sesi mi duyacaktın?
Atatürk’ün mason olduğu iddiaları ise tarih bilimi önünde adamı rezil rüsva bir duruma sokar. Neden mi? Çünkü, masonluk en büyük darbeyi Atatürk döneminde yemiştir. Türkiye’de mason localarını kapatan kişidir Atatürk.


Bir şeyler söylemeden önce iyi araştırmak gerekir.


Atatürk’e saygı hatırasına hürmet için de gerçek olmayan bir kimlik oluşturmayı gerektirmez. Biz O’nu ülkemizin bir kahraman kurtarıcısı ve kurucusu olarak sevdik kabul ettik. Bize ne Allah ile din ile arasındaki ilişkisinden.


Üstelik bu hakaretleri yapmayı kendine hak gören kişi Samsun şehrinin bir seçilmişi. Bu da ayrıca üzüntü vericidir. Ölüp giden Kadir Mısıroğlu denen zelzavatın düşüncelerinin hala var olması ülkemiz insanına yakışmıyor. Seçilmişlerine hiç yakışmıyor.


Biraz daha ileri gidenler O’na ayyaş deme gafletine düşerken unuttukları şudur; Atatürk etten kandan sıradan bir insandı. Herkes gibi kusurları olabilir. Ama bunu yargılamak hangimizin haddine? Asıl mesele buradadır.


O yüzdendir Atatürk’e dil uzatma gafletine düşenler O’nun sağladığı makamlarda bulunamazlar. Türk halkı ne bugün ne yarın buna izin vermez.