Mustafa BİLİK

Necattin Demirtaş ve basın

Mustafa BİLİK


Necattin Demirtaş, dün kolları sıvayarak başkanlık koltuğuna oturdu. Demirtaş’ı bilenler bilir kendisi oldukça dürüst, tevazu sahibi ve samimi bir kişiliğe sahiptir.
Sahip olduğu kişiliği sayesinde tüm ilkadım’ı kucaklayacak kimseyi ötekileştirmeyecek bir belediye başkanı olarak göreve başladı. Ama ilk döneminden alması gereken derslerin olduğunu unutmaması lazım. Bunlar kendisinin bileceği konular elbette. Bize sadece hayırlı uğurlu olsun Allah yüzünü kara çıkartmasın yolunu açık etsin demek düşer.
Başkan seçim döneminde oldukça yıpratılmaya çalışıldı. Sosyal medyada açılan sahte hesaplarla kendisine HDP-PKK’lı gibi asla tutmayacak sıfatlar yapıştırılmaya çalışıldı.
O nedenle Necattin Demirtaş’ın sevenleri de şuanda basına karşı tepkili. Öncelikle, artık siyaset bitti bundan sonra hizmet dönemi ve basına bir genelleme içerisinde saçma sapan tepkiler göstermeye çalışmak ‘Keskin sirke küpüne zarar’ misali en başta Necattin Demirtaş’a zarar vermektedir.
Sayın Demirtaş’ı takip edecek, onun çalışmalarını halka duyuracak basındır. O programlarda tepki gösterdiğiniz kişiler de sadece haber yapmak için koşturan ter döken muhabirlerdir. Demirtaş, için HDP-PKK’lı iddiasında bulunan onlar değildir. Başkan Demirtaş da kendisi için bu iddialar da bulunanların kimler olduğunu çok iyi bilmektedir ve sizin bir şey demenize ve yapmanıza gerek yoktur.
Dün ben kendim yapılan hatalara şahit olurken daha önce de değerli meslektaşım Tolga Birgücü benzer tablo ile kendisi muhatap oldu.
Demirtaş, artık 2009 seçimlerindeki Demirtaş değildir. Kimsenin onun adına şövalyelik yapmasına da gerek yoktur. O kendisine kimin ne dediğini ve ne yaptığını bilir ve o şekilde hareket eder. Size ne oluyor?
Sizin tepki gösterdiğiniz kişiler ekmek parası için gece gündüz çalışan muhabirlerdir. Belediye basına birçok konuda maddi kaynak oluşturan bir kurum. Demirtaş da bir ceza kesilecekse nasıl keseceğini iyi bilir.
Neyse dünkü devir teslimde yaşanan başka konulara değinmek için bu faslı kapatalım.
Dün 5 yıldır görmediğim birçok yüzü gördüm o törende. Eski belediye çalışanlarının hepsinin gözleri dolu doluydu.
Belediyeye geldiklerinde yaşadıkları duygu yoğunluğu yaşanan sevinç ile harmanlaşmıştı. Hepsinin anlatacak öyle çok şeyi vardı ki aslında.
Bundan sonra anlatma günü değil ama. Bundan sonra çalışma vakti. Necattin Demirtaş’ı en çok seven görevini o belediyede en iyi yapandır. Hangi partiden veya görüşten olduğu da önemli değildir.
Siyaseti artık bir kenara koyma vakti olduğuna çok vahim bir örnek Kavak’tan geldi. İYİ Parti Kavak Belediye Meclis Üyesi kontenjan adayı Azmi Alasulu, Kavak Belediye Başkanı İbrahim Sarıcaoğlu'nun makan şoförü İlhan D. Tarafından kafasından bıçaklandı.
İster sevin ister sevmeyin bence 31 Mart yerel seçimlerinin sandıktan bağımsız kazananı Ekrem İmamoğlu’dur. Ben seçimde kime ne oy çıktığıyla ilgilenmiyorum. Herkesi kucaklayan İstanbul’da kaybedenin olmadığı ve kendisine oy vermeyenlerin de başkanı olacağını ifade eden bir profil var karşımızda.
İşte ben seçilen tüm belediye başkanlarının da bu şekilde olması gerektiğine inanıyorum. 19 Mayıs Belediye Başkanı Osman Topaloğlu kendisine oy vermeyenleri ötekileştirmeye devam ettiği müddetçe onlardan oy da alamayacaktır.
Farklılıklar olmasın istiyorsak daha çok bekleriz. Allah’ın yaratma sıfatının alameti farikası farklılıklardır zaten.
Necattin Demirtaş ‘Sevginin gücü paranın gücünü yendi’ diyor. Bence de doğru söylüyor.
Bütün siyasiler ve belediye başkanları için geçerlidir; Davranışlarınız öyle bir noktaya gelirse sahip olmak istediğiniz seçmen sevgisini para ile satın alamazsınız.