Efendim, biz kalem işçileri Pazar günleri genellikle eğlenceli yazılarla okuyucularımızı rahatlatmaya çalışırız.
Hele seçim gününe denk gelen yazılarımızda siyasetin gerginliğini azaltacak yazılar kaleme alırız ki okuyucuyu bir de biz strese sokmayalım.
Gene böyle olsun istedim ve fantezi bir yazıyla sizlerin yüzlerini biraz güldürmeyi deneyelim istedim.
Konumuz şu: Eğer Samsunlu siyaset erbapları Türk televizyonlarındaki dizilerde oynasalardı, nasıl bir senaryonun başrol oyuncusu olurlardı?
Gelin beraber hayal edelim:
DİZİNİN ADI: OKUL YOLU
BAŞROL OYUNCUSU: HALİT DOĞAN:
Şehrin en gözde özel okulunda müdür olmak isteyen birçok istekli vardır. Mevcut müdür, tecrübeli ve okulun patronuyla ilişkileri çok eskilere dayanan tecrübeli birisidir.
Üstelik okul müdürü olmak isteyen başka birçok karizmatik isim, okulun patronuna ulaşıp göreve talip olduğunu söylemektedir.
Ancak okulun patronu, vizyoner bir iş insanıdır. Gelen CV'leri incelerken bir devlet okulunda müdürlük yapan genç bir eğitimci dikkatini çeker. Görüşmek üzere kendisini davet eder.
Genç adam, mülakatta belli bir zümreye hitap eden, para kazanmaya odaklanmış klasik bir özel okul yerine eğitim kalitesiyle öne çıkan, yetenekli gençlere burs vererek başarılı sporcu, sanatçı ve bilim insanları yetiştiren bir çizgiye gelmesi gerektiğini söyler.
Diğer adaylar doğrudan para kazandırmaya odaklı cümleler kurduğu halde genç eğitimci, okulun değerler üzerinden yükselmesi ve tüm toplum kesimlerine açılması halinde zaman içerisinde ticari başarının kendiliğinden geleceğini anlatır.
Okulun bir yeniliğe ihtiyacı olduğunu düşünen Patron, genç eğitimciye bir şans vermeye karar verir. Ancak yeni müdürün işi kolay değildir.
DİZİNİN ADI: KÖPRÜ
BAŞROL OYUNCUSU: CEVAT ÖNCÜ
Anadolu'da bir kasabaya yeni kaymakam atanır. Kasabanın ortasından bir ırmak geçmektedir. Ancak iki yanda oturanlar arasında çok eskilere dayanan büyük bir husumet vardır. Bu nedenle kasaba sakinleri mecbur olmadıkça karşı yakaya geçmemektedir.
Hastane, okul, postane gibi zorunlu işler için karşıdan karşıya geçmek isteyenler, bir kayıkçıya ücret ödemektedir ve işi bitince de çabucak aynı kayıkçıya ücretini ödeyerek evlerine dönmektedir. Bunun dışında iki tarafın sakinleri arasında hiçbir sosyal ilişki yoktur ve sebebi bilinmeyen bir düşmanlık bulunmaktadır.
Kaymakam, meselenin iletişimsizlikten kaynaklandığını düşünür ve bir köprü yaptırmaya karar verir. Eğer bu köprü yapılırsa insanlar birbiriyle daha çok görüşecek ve birbirlerini anlayıp aralarındaki düşmanlıklara son vereceklerdir.
Ancak bu husumetten para kazanan kayıkçı, köprünün yapılmasına şiddetle karşı çıkar ve her iki taraftakileri kışkırtarak köprüye karşı bir lobi oluşturur.
Kaymakam, bir yandan köprüyü yaptırmak için çabalarken öbür yandan buna engel olamaya çalışanlarla mücadele etmek zorunda kalacaktır.
DİZİNİN ADI: KALK GELİN HANIM
BAŞROL: İMREN NİLAY TÜFEKÇİ
Karadeniz kıyısındaki bir balıkçı köyündeki monoton hayat, yaz tatili için memleketine dönen eski bir hemşerileriyle bir anda değişecektir.
Küçüklüğü kasabada geçen ve büyükşehirde okumaya giden, mezun olduktan sonra da ticarete atılarak zengin olan eski hemşerileri, güler yüzlü bir kadınla evlenmiştir.
Gelin hanım, Ege'nin özgür ortamında yetişen, farklı düşünebilen ve sürekli değişiklikler peşinde olan renkli bir karakterdir.
Köylüler, gelin hanımı yadırgasa da üzerinde pek durmazlar. Nasıl olsa gelip geçici olduğunu düşünerek aykırılıklarına kulak asmazlar.
Ancak her şey, gelin hanımın köyü çok sevmesi ve kalmaya karar vermesiyle değişmeye başlar.
İşler, Egeli gelin kızın köye muhtar adayı olmaya karar vermesiyle iyice eğlenceli bir hal alacaktır.
***
Efendim, bana alsa ilçe adayları için de dizi film senaryoları yazardım; ancak yerimiz dar.
Bize düşen Yerel Seçimlerin ülkemize hayırlar getirmesi; Samsun'un yönetmek üzere seçmen tarafından "başrol oyuncusu" olarak seçileceklere de kolaylık dilemek olacak!
