Hilal Genç

ÖĞRETMENİM CANIM BENİM

Hilal Genç

Yeni başlayan eğitim öğretim yılımızın tüm öğretmen ve öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum ama hala bitmeyen okul inşaatları, eğitim öğretime yetişmeyen sınıflarla, öyle olmayacağını görüyorum.

Eğitim sistemimizde yaşanan aksaklık, eksiklik ve hatta yanlış olan pek çok şey var bunu hepimiz biliyoruz lakin eğitimin olmazsa olmazı öğretmenlerimiz hakkında birkaç şey söylemek istiyorum.

Bu haftaki yazımın kimilerine fazla geleceğini kimilerini kızdıracağını da biliyorum .
Ama bu tekerin içinde dönen iki çocuk annesi olan biri olarak gördüğümü ve düşüncelerimi sizlere aktarmak istiyorum. Yazacaklarım şahsi fikirlerim ve gözlemlerimdir.

Öncelikle öğretmen olmanın, olabilmenin kutsallığını çok önemsiyorum. Bir toplumun temelini oluşturan en önemli taşın öğretmenler olduğunu düşünüyor, bir insanın inşaasında en büyük rolün aile ile birlikte onlarda olduğuna da inanıyorum.

Ne çok yük yükledim, değil mi? Sistemin yüklediği onca yükten hariç ve çok değerli bir mesleği icra eden  ama kıymetleri hiç bilinmeyen emektar öğretmenlerimize?

Bir ülkeye en büyük hizmeti veren ama ceylan derisi koltuklarda oturanların bedavaya yediklerini, toplam maaşlarıyla alamayan kıymetli, hakları ödenmez öğretmenlerimiz.
(Böyle diyoruz diye mi ödemiyorlar acaba haklarını😉şaka şaka)

Elleri öpülesi, fedakar,  yaptığı görevin kutsallığını bilen öğretmenlerimize değil bu yazımda sözüm sitemim.

Onları ne kadar takdir etsek az gelir gerçekten emeklerini ödeyemeyiz.
Ama hani derler ya madalyonun bir de öteki yüzü var diye işte ben o öteki yüzden bahsetmek istiyorum biraz.

Zaten çökertilmiş ve bitmiş olan eğitim sistemimizde hayatlarından bıkmış, nesilden ümidini kesmiş, bunlarla mı uğraşacağız diye boşvermiş eğitimcilerden ve okul yöneticilerinden bahsetmek istiyorum.

Duyar gibiyim bazılarınız bana şu an çok kızıyor ama maalesef her yerde olduğu gibi bu mesleği de layıkıyla yapmayan çok insan var.

Ama buradaki sıkıntı şu ki bu mesleğin muhatabı olan insanlar ülkemizin, bizim  geleceğimiz.
Tam da bu yüzden onların boş vermişliğini kabul edemiyorum.

Öğrencilere telefonla derse girmeyin derken, derse telefonla girinler, şu kırk dakika geçse de öğretmenler odasına kendimi atsam diyenler, sallarım başımı alırım maaşımı diyenler, izinlerle, raporlarla dönemi bitirenler.Sözüm sitemim size.

Öğrenciye kıymet vermeyen, onlara böcek muamelesi yapan, "kendini düşünmeyeni ben mi düşüneceğim?" deyip işin içinden çıkan, mesleğinin farkında olmayan, hedefinden, amacından şaşmış öğretmenler. Sözüm,sitemim size.

Serserinin teki bu deyip çocukları ayrıştıranlar, "kafası çalışmıyor bunların." deyip aşağılayanlar. Sözüm sitemin size.

Öğrenciye değer vermeyenler, ne derdi var acaba? diye merak etmeyenler, karnı aç mı tok mu umursamayanlar. Sözüm sitemim size.

"Ee sen de be ! Biz sadece bir öğretmeniz" diyenler sözüm sitemim size.

Çünkü; biz yıllarca okul sıralarında şu şarkıyı söyledik.

Öğretmenim; canım benim, seni ben pek çok severim, sen bir ana, sen bir baba her şey oldun artık bana. Okut, öğret,beni adam et, yurda yararlı insan et.

Burada adam et kısmı çok önemli o yetkiyi vermişiz size.

Sizin "bunlardan adam olmaz" demek gibi bir söyleminiz olamaz olmamalı.
Ana ol demişiz, baba ol. Daha ötesi var mı bu mesleği açıklayacak.  Sizden başka tutunacak dalımız yok.

Bu nesli harcamak isteyenlerin, eğitim ve öğretimi bitirmek isteyenlerin, bu ülkeyi cahiller ordusu haline getirmek isteyenlerin karşısında sizler, arkanızda da sizin yetiştirdiğiniz nesiller duracak.

Bir milleti yok etmek için füzelere, ağır silahlara gerek yoktur.

O milletin eğitim sistemini çökertmek, eğitimi zayıflatmak yeterlidir. Böylece her alanda niteliksiz, liyakatsiz, bilgisiz insanlar yetişir.

Tam da bu yüzden Baş Öğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi "Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır" sözüyle sizlere sesleniyor seçtiğiniz mesleğin öneminin bilincinde bu kıymet ve değere layık olabileceğiniz bir eğitim öğretim yılı diliyorum.