Akın Üner

SİVAS DEMİRYOLU VE BİR ÖNEMLİ HATIRLATMA

Akın Üner

Samsun'u Sivas'a bağlayan demiryolu hattı, cumhuriyetin ilk projelerinden birisiydi. 1924'te bizzat Mustafa Kemal Paşa tarafından ilk kazması vurulan 378 km'lik bu hat, 1931'de hizmete açıldı.

 

O yıllarda Anadolu'nun büyük kentlerinden birisi olan Sivas üzerinden Doğu Anadolu'yu Karadeniz'e kavuşturan bu proje, uzun yıllar hizmet ettikten sonra 29 Eylül 2015'te yenileme çalışmaları için kapatıldı.

 

O günden bu yana süren çalışmalarda son aşamaya gelindiği yazılıp çiziliyor. Muhtemelen 2020'nin ortalarından sonra Samsun'u Sivas'a bağlayan demiryolu hattında tekrar trenleri görmeye başlayacağız.


                                          *


Bu hattın yeniden açılmasının Samsun ekonomisine katkı sağlayacağı muhakkak... Ancak beraberinde bazı sorunlar ile karşılaşılacağını da şimdiden ön görmek lazım.

 

Başka noktalar da sayılabilir ama en önemli rahatsızlığın Atatürk Bulvarı geçişinde, Piazza'nın önünde olabileceğini söylemek için uzman olmaya da gerek yok.


                                               *


Aslında 2015'ten önce de burada her katar geçişinde trafik duruyor ve bazen kazalar da meydana geliyordu.

 


Lakin bu defa mesele katlanarak geliyor: Limanın özelleşmesiyle birlikte gelen giden gemi sayısında ciddi bir hareketlenme olduğu gözleniyor. Demiryolu bağlantısının aktif hale gelmesi, muhtemelen gemi trafiğini daha da arttıracak.

 

Bu da zincirleme bir reaksiyon gibi tren sayısına yansıyacak. Zaten hattın yenilenmesiyle birlikte kapasitesinin yükseldiğini, dolayısıyla daha ağır tonajlı katarların daha seri biçimde hareketine müsait hale geldiğini de dikkate alırsak, büyük bir olasılıkla 2015'tekinden çok daha fazla sayıda trenin gelip gideceğini göreceğiz.

 

Bu arada Piazza gibi Karadeniz'in en büyük alışveriş merkezinin tam da hatta 100 metre mesafede açıldığını bir kenara kaydedelim. Tren geçişi yokken dahi belli günlerde, belli saatlerde AVM'nin giriş ve çıkışlarında sirkülasyon sorunları yaşandığına hep beraber tanık oluyoruz. Bakalım hat açılınca karşımıza nasıl bir tablo çıkacak.


                                         *


Açıkçası gece 21:00 ile sabah 07:00 saatleri arasında geçecek katarların -trafik güvenliğini azaltması dışında- önemli bir etkisi olacağını sanmam. Ancak her bir katarın ortalama 3-4 dakikada geçişini tamamlayacağını dikkate alırsak gün boyu geçecek her trenin Atatürk Bulvarı, Cumhuriyet Caddesi, Muhittin Özkefeli Bulvarı gibi ana koridorlarda trafiğin uzun süre durmasına yol açacağı anlaşılıyor.


Bu caddelerin birleştiği Kılıçdede Kavşağında sinyalizasyon sisteminin bir periyodu yaklaşık bir buçuk dakika... Yani her katarın geçişi sırasında sinyal sistemi yaklaşık üç defa kendi döngüsünü yapamayacak.

 

Bunun anlamı, zirve saatlerde trafiğin Atatürk Bulvarında bir yandan Meydana, öbür yandan Belediyeevlerine kadar uzaması demek. İçerde de Cumhuriyet Caddesi ve Muhittin Özkefeli Bulvarının kilitlenecektir.
Gün içerisinde en az 8-10 kere bunun tekrarlanmasının kente nasıl bir trafik kaosu yaratacağını varın siz söyleyin.


                                           *


Bu arada hattın tam kapasitede çalışması halinde günlük 50'den fazla katar geçebileceği, başlangıçta bunun 12 katar biçiminde planlandığı fısıldanıyor.


                                       *


Vakti saatinde TCDD burayı bir köprülü kavşak ile bağlamayı önermiş. Ancak kenti idare edenler şehrin önüne büyük bir kütle koymayı istemediklerinden izin verilmemiş. Bu kararda Piazza'ya ulaşımın zorlaşacak olmasının da etkisi olduğu rivayet ediliyor.


                                          *


Üstat Osman Kara birkaç kez dile getirdi. TCDD hemzemin yönetmeliğine göre 'günlük araç momenti 30.000'in üzerinde' olan kesişmelerde çok seviyeli kavşak (köprülü kavşak, viyadük) yapılması zorunlu...


Burada günlük araç geçişi 70 binden fazla... Hatta Piazza'nın önünden geçen cadde ve içerde Sevgi Kafe - Doğupark bağlantı yolu kavşaklarını da buna dahil edersek herhalde 100 bin rakamını da aşarız. Bu hesabın böyle yapılmasında yarar var, çünkü aralarında yaklaşık 100'er metre bulunan bu üç kavşağı birlikte düşünmek gerekecek.


Netice itibarıyla Sivas Demiryolu hattı işletmeye alındığında muhtemelen nur topu gibi bir sorunumuz olacak.


                                             *


Bu sorunun çözümü için tren garının biraz geriye alınması bir nebze katkı sağlar. Ama bu hattın yolcu taşımadan ziyade Samsun Limanından yük taşımayı amaçladığını dikkate alırsak kesin çare olamaz. Gelecekte Samsun - Çarşamba tarafına doğru olan hattın aktif hale geleceği, Lojistik Merkezi ve doğu sahildeki özel limanlara da hizmet edeceği için yük taşıma talebinin katlanarak artacağı gerçeğini ıskalamayalım.


TCDD, kalıcı çare için bir tür Samsun Demiryolu çevre yolu tasarlıyor ama bu çok maliyetli ve uzun yıllar sürecek bir proje! Merkeze giden hattın iptali söz konusu olmadığı sürece bunun da kesin çare olmayacağını söylemek zorundayız.


                                             *


Öyle anlaşılıyor ki, hat açıldıktan bir süre sonra Piazza'nın olduğu noktada acil bir katlı kavşak yapımı kentin öncelikleri arasına girecek.
İşte tam bu noktada benim ulaşımcı gözüyle önemli bir uyarım var. Bunu lütfen Sayın Valimiz, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız, Sayın TCDD Bölge Müdürümüz ve Samsun'un Mühendis Odaları şimdiden değerlendirsinler.


Yürürlükteki Samsun kent içi ulaşım ana planı, Mert Irmağı koridoru boyunca Duruşehir, Derebahçe istikametine uzanan bir tramvay hattı öneriyor.


Yeni planda bu teklif güncelliğini koruyacak mı orasını ben bilmiyorum.
Ama Ulaşım Planlaması üzerine mürekkep yalamış, Samsun raylı sistem hattında proje müdürlüğü yapmış ve hasbelkader Samulaş Genel Müdürlüğü'nü de yürütmüş bir teknokrat olarak bunun kentin geleceği için elzem olduğunu söylemek zorundayım. Üstelik gündemdeki Şehir Hastanesi, mevcut Araştırma Hastanesi ve Otogarı da ekleyerek bu hattı yeni plana işlemeliyiz.


                                               *


İşte zurnanın zırt dediği yer de burası...


Eğer Samsun - Sivas demiryolu hattı için Atatürk Bulvarı hemzeminine bir viyadük kaçınılmaz ise...


Bu viyadük tasarımına muhakkak mevcut tramvay hattını bir T makasla Mert Irmağı koridoruna aktaracak bir açıklık düşünülmeli... Çünkü burası, kent içine uzanacak tramvay hattının bağlanabileceği en uygun ve belki de tek nokta! Eğer bu detay atlanırsa geçmiş ola!