Akın Üner

MUHTARLIK ARTIK GEREKSİZ Mİ?

Akın Üner

Türk tarihinde seçimlerin 1876'da ilan edilen Birinci Meşrutiyet ile başladığı zannedilir. Oysa 1830'larda Bolu ve Kastamonu'da yapılan bazı muhtarlık seçimlerinin kayıtları arşivlerde duruyor.

 

Memlekette siyaseti hala taşralıların çekip çevirmesinin nedeni de, belki şehirli kısmına göre sandığın çalımını çok daha önce öğrenmiş olmalarındandır.

 

                                      ***

 

'Muhtar' kelimesinin sözlük manası, 'seçilmiş' demekmiş!

 

Lakin Osmanlı tarihinin ilk muhtarları 1829'da İstanbul'da, Galata, Eyüp ve Üsküdar kadılıklarına bağlı olarak kurulmuş ve seçimle değil atamayla gelmiş!

 

Osmanlı'nın ilk muhtarlarının görevi, şimdikinden farklı olarak İstanbul'a gelen kayıt dışı göçü kontrol altına almakmış. Muhtarlardan, kendi mahallelerine izinsiz gelerek yerleşen göçmenleri tespit etmesi isteniyormuş!

 

                                       ***

 

Malum, bizim milletin aslı Yörük'tür. Haliyle devlet baba,önceleri ahaliyle arasındaki ilişkiyi Yörük beyleri, aşiret ağaları veya onların üzerinde tesirli olan din adamları üzerinden kuruyormuş.

 

İstanbul'un fethinden sonra Bizans devlet gelenekleri bize sirayet etmiş olacak ki, onların tekfur dediği derebeylik mekanizmasına benzeyen 'ayanlık' sistemi geliştirilmiş.

 

Ayan dediğimiz adamlar, bulundukları bölgede asayişi sağlıyor, vergi topluyor, gerektiğinde asker temin ediyormuş. 

 

Zamanla devletin düzeni bozuldukça ayanların da ayarı bozulmuş besbelli... Rüşvet, iltimas, mala el koyma, tefecilik gırla gitmeye başlamış. En sonunda devrin Padişahı ayanlık sistemini ortadan kaldırıp yerine seçimle gelen muhtarlara vazife verilmeye başlanmış.

 

                                          ***

 

Muhtarların seçimle gelmesi hükmü, 1864'teki Vilayet Nizamiyesine uzanır. Bu seçim işinin ne kadar sağlıklı yapıldığına gelince... Kağıt üzerinde senede bir seçilmesi gereken Muhtarların ekseri ölene kadar görev başında kaldığı o dönemki kayıtlardan anlaşılıyor!

 

                                          ***

 

1913 tarihinde yapılan yeni bir düzenleme ile Muhtarlık kavramının yasalardan çıkarıldığını görüyoruz. Lakin millet bu işi çok benimsemiş olacak ki kanunda yeri kalmasa damuhtarların varlığını sürdürdüğü biliniyor. Hatta Osmanlı topraklarından kopan Suriye, Irak, Lübnan, Ürdün ve Filistin'de bile muhtarlıklar, uzun yıllar mevcudiyetlerini korumuş!

 

Nihayet 1944'te çıkartılan bir yasa ile muhtarlık kurumu yeniden yasalardaki yerini almış. O zamandan bu yana birkaç küçük değişiklikle yerel yönetimlerdeki yerini koruyor.

 

                                               ***

 

Muhtarların görevleri çeşit çeşit... Yakın zamana kadar ahali, muhtara en çok 'ikamet ilmühaberi' denen evrakı imzalatmak için gidip gelirdi. Bunun haricinde resmi evraklar, muhatapları adresinde bulunmazsa gene muhtarın bürosuna bırakılır, böylece devlet baba evrakları tebliğ edilmiş sayarak işin içinden çıkardı. Köylerde ise Jandarmalık bir dava olunca önce Muhtar bulunur, doğanların ölenlerin kaydını da muhtar bildirirdi.

 

Kağıt üzerinde bu vazifelerin hepsi devam etse de gelişen teknoloji sayesinde bu işlerin çoğu başka yollardan halledilmeye başlandı. İnternet denen icat sayesinde bir kısım işler cep telefonundan veya evdeki bilgisayarlardan görülür oldu. Sadece kırsalda, o da şimdilik muhtarların eski görevleri devam ediyor.

 

                                               ***

 

Günümüzde muhtarların daha çok sosyal yardımlar ve mahallelerin altyapı işleri için devletle millet arasında aracılık ettiğini görüyoruz.

 

Bunun dışında bilhassa kent merkezlerinde muhtarların işlevi tamamen kaybolmuş durumda. O kadar ki, metropollerin orta yerinde kalmış büyük mahallelerde kimse muhtarını tanımıyor.

 

                                             ***

Öyle anlaşılıyor ki muhtarlık sisteminde gelişen teknoloji ve şartlara uygun biçimde yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç bulunuyor.

 

Madem muhtarlar, daha çok sosyal yardım ve altyapı ihtiyaçlarıyla ilgileniyor... O zaman kent merkezlerindeki ilçelere bağlı mahallelerde seçilen muhtarın belediye meclis üyesi olarak görev yapması düşünülebilir.

 

Kırsal kesimde ise köylerin giderek küçülmesi gerçeğini ıskalamamak lazım. Son yapılan yerel seçimlerde bile üç - beş kişinin yaşadığı mahallelerde yapılan muhtarlık seçimlerine dair haberler medyaya yansımıştı.

 

Belki de yakın gelecekte nüfusu belli sayının altına inen köylerin muhtarlık hizmetlerinin birleştirilmesine ihtiyaç duyulacak.

 

                                             ***

 

Her ne olursa olsun, muhtarlık sisteminde bir reforma ihtiyaç duyuluyor... Hazır bir sonraki yerel seçime kadar zamanımız varken yasal düzenlemelerin ihtiyaçlar tespit edilerek bir an evvel yapılmasında büyük fayda var...