2026 yılı için asgari ücretin 28 bin 75 TL olarak açıklanmasının ardından, yeni ücret henüz yürürlüğe girmeden market ve alışveriş merkezlerinde fiyat artışları başladı.
Başta temel gıda ürünleri olmak üzere yağ, peynir, bebek bezi ve temizlik ürünlerinde etiketlerin değişmesi vatandaşların tepkisine neden oldu.
Yaklaşık9 milyon çalışanı doğrudan ilgilendiren asgari ücret artışı, alım gücünü artırması beklenen bir adım olarak değerlendirilirken, daha maaşlar ödenmeden yaşanan zamlar kamuoyunda"fırsatçılık" tartışmalarını beraberinde getirdi. Vatandaşlar, ücret artışının gerekçe gösterilerek fiyatların erkenden yükseltildiğini savunuyor.
Ticaret Bakanlığı ise asgari ücret artışı gerekçesiyle yapılan fiyat değişikliklerine karşı81 ilde denetimlerin artırıldığını duyurdu. Bakanlık, haksız fiyat artışına müsaade edilmeyeceğini ve denetimlerin aralıksız sürdüğünü bildirdi.
Ekonomistler ve sektör temsilcileri,asgari ücretin fiyatlar üzerindeki doğrudan etkisinin sınırlı olduğunu belirtiyor. Perakende sektöründe personel maliyetinin ürün fiyatı içindeki payının düşük olduğuna dikkat çekilirken, bu oranın çok üzerinde yapılan zamlarınfırsatçılık ya da stokçuluk göstergesi olabileceği ifade ediliyor.
Öte yandan tüketiciler, asgari ücretin yılbaşından sonra geçerli olacak olmasına rağmen zam furyasının başlamasına tepkili. Sosyal medyada çok sayıda kullanıcı, "zamlı maaş daha cebe girmeden fiyatlar arttı" yorumlarıyla yaşanan duruma dikkat çekiyor. Uzmanlara göre bu tablo,enflasyon ve artan yaşam maliyetleri ile birlikte hane bütçesi üzerindeki baskıyı daha da artırıyor.
