Dedeler Azgın Değil, Alzheimer Kurbanı mı?

Dedeler Azgın Değil, Alzheimer Kurbanı mı?

Samsun ve Tokat'taki Skandal Olaylara Tıbbi Bakış: 'Suçlu Değil, Hasta Olabilirler'



Samsun ve Tokat illerinde geçtiğimiz günlerde kamuya açık alanlarda yaşlı bireyler arasında yaşanan uygunsuz görüntüler kamuoyunda büyük infial yaratmıştı. Sosyal medyada linç kampanyasına dönüşen ve Covid-19 aşılarıyla ilişkilendirilen bu olaylara, Üroloji ve Cinsel Terapi Uzmanı Opr. Dr. Mustafa Çağlar'dan ezber bozan bir açıklama geldi. Dr. Çağlar, bu tür davranışların ardında "ahlaki çöküş" değil, ciddi tıbbi nedenler olabileceğine dikkat çekti.

"Covid Aşısı Cinsel İsteği Artırmaz, Azaltır"

Olayların ardından sosyal medyada yayılan "Covid aşıları hiperseksüaliteye neden oluyor" iddialarına yanıt veren Opr. Dr. Çağlar, bilimsel verilerin bunun tam tersini ortaya koyduğunu belirtti:

"Covid geçirenlerde veya aşı olanlarda damar hasarı ve testosteron azalması nedeniyle cinsel istekte artış değil, aksine ciddi bir azalma görülür. Bu olayların sorumlusu Covid ya da aşılar değildir."

Asıl Tehlike: Alzheimer, Demans ve Beyin Tümörleri

Yaşlı bireylerde görülen bu tür parafili (uygunsuz cinsel davranış) ve hiperseksüalite vakalarının çoğu zaman organik beyin hastalıklarıyla bağlantılı olduğunu vurgulayan Dr. Çağlar, özellikle beynin ön bölümünün (frontotemporal bölge) davranış kontrolünde kritik rol oynadığını ifade etti.

Alzheimer ve Demans: Hafıza kaybıyla birlikte toplumsal normların unutulmasına ve dürtüsel davranışlara yol açabilir.

Beyin Tümörleri: Frontotemporal bölgeye baskı yapan tümörler kişilik ve cinsel davranışlarda ciddi değişimlere neden olabilir.

Anevrizma ve Beyin Kanamaları: Ani ve kontrolsüz davranış bozukluklarını tetikleyebilir.

Psikolojik Faktörler de Göz Ardı Edilmemeli

Dr. Çağlar, yalnızca fiziksel hastalıkların değil, psikolojik etkenlerin de bu tür davranışlara yol açabileceğini vurguladı. Yaşlılık döneminde yaşanan yalnızlık, eş kaybı, ekonomik stres ve ölüm korkusunun, bazı bireylerde ciddi kaygı bozukluklarına ve kontrolsüz dürtülere neden olabildiğini belirtti.

"Elektronik Kelepçe Değil, Tıbbi Heyet Değerlendirmesi Gerekli"

Olayların hukuki boyutuna da değinen Opr. Dr. Çağlar, verilen elektronik kelepçeli ev hapsi kararlarının tıbbi açıdan yetersiz olduğunu ifade etti:

"Hukuk bunu suç olarak görebilir ancak tıp bunu bir hastalık olarak ele alır. Bu kişilerin büyük bir kısmında altta yatan nörolojik ya da psikiyatrik bir neden bulunur. Cezadan önce; nöroloji, psikiyatri ve üroloji uzmanlarından oluşan bir heyet tarafından değerlendirme yapılmalıdır. MR çekilmeden verilen cezalar, tedaviyi geciktirir."

"Linç Etmek Kolay, Tedavi Etmek Esastır"

Toplumu sağduyuya davet eden Dr. Çağlar, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:

"Bu insanları toplum önünde linç etmek en kolayıdır. Oysa altında yatan tıbbi neden tedavi edildiğinde bu davranışlar büyük oranda düzelir. Önce suçlu değil, yardıma muhtaç hasta olarak bakmalıyız."

EN ÇOK OKUNAN HABERLER