Samsunsonhaber Köşe Yazarı Eğitimci Onur Şirin yazdı: PROJE İYİDİR AMA BU OYNADIĞIMIZ 'PROJECİLİK' OYUNU!
Eğitimde proje düşmanı mıyız? Asla.
Yeniliğe, değişime, üretmeye kapalı mıyız? Haşa.
Bir öğretmen için, öğrencisinin bir soruna çözüm bulduğunu, bir fikri filizlendirdiğini görmekten daha büyük bir hazine yoktur.
Bilim Fuarları, TEKNOFEST'ler, Erasmuslar? Hepsi özünde kıymetli, hepsi doğru kurgulandığında ufuk açıcıdır. Ancak bizim itirazımız projeye değil; projenin bir"eğitim aracı" olmaktan çıkıp, kurumların"reklam malzemesi" haline getirilmesinedir.
Proje Nedir? (Bir Hatırlatma)
Gelin, unutulan o basit tanımı sisteme hatırlatalım:
Proje; ortada bir"sorun" veya"ihtiyaç" olduğunda, buna akılcı ve bilimsel bir"çözüm" üretme sürecidir.
Yani süreç şöyle işler:
- Sorunu görürsün. (Örneğin: Okulda atık kağıtlar ziyan oluyor.)
- Çözüm düşünürsün. (Geri dönüşüm kutuları tasarlayalım.)
- Uygularsın ve sonucu görürsün.
Peki, şu an bizden istenen sistem nasıl işliyor?
- İl/İlçe Müdürlüğü sayı ister. (Bize acil 50 tane proje lazım!)
- Öğretmen zorlanır. (Hocam bir şeyler uydurun, sisteme girelim.)
- Olmayan soruna, yapılmayan çözüm üretilir.
- FOTOĞRAF ÇEKİLİR. (En önemli aşama!)
İşte film burada kopuyor. Biz soruna çözüm aramıyoruz; biz,"Elimizdeki hazır projeye uygun sorun var mı?" diye bakıyoruz. Yoksa da"Varmış gibi yapıyoruz."
Amaç Üzüm Yemek mi, Bağcıyı Excel'e Kaydetmek mi?
Projeler, okulların eksiklerini kapatmak, eğitimin niteliğini artırmak için vardır. İstatistik kasmak için değil.
Eğer bir proje;
- Öğrencinin akademik veya sosyal bir yarasına merhem oluyorsa,
- Okulun iklimini değiştiriyorsa,
- Bir engelli öğrencinin hayatını kolaylaştırıyorsa,
- Çocuklara eleştirel düşünmeyi öğretiyorsa... Başımızın üstünde yeri var! Öğretmen zaten bunu meslek aşkıyla yapar, gecesini gündüzüne katar.
Ama bir proje;
- Sadece"İlçemiz bu sene proje sayısında ili geçti" demek için yapılıyorsa,
- Öğretmenin dersinden çalıp, evrak işlerine köle ediyorsa,
- Ortaya çıkan tek somut çıktı, sosyal medyadaki "beğeni" sayısıysa... Kusura bakmayın ama bunun adı eğitim değil,"göz boyamaktır."
Newton Bugün Yaşasa Projesi Reddedilirdi!
Düşünün ki Isaac Newton bugün bizim sistemimizde bir öğretmen. Yerçekimini bulmuş, heyecanla Milli Eğitim'e koşuyor.
Muhtemelen alacağı cevap şu olurdu:
"Hocam yerçekimi güzel fikir ama bunun yaygınlaştırma faaliyeti eksik. Ayrıca elmayı düşerken gösteren pankartın çözünürlüğü düşük. Siz en iyisi bu projeyi seneye bırakın, şimdi bize 'Geri Dönüşümden Saksı Yapımı' lazım."
Sistem, içeriğin kalitesine değil, dosyanın kalınlığına ve panonun renkliliğine odaklanmış durumda.
Vitrine Değil, İklime Odaklanalım
Öğretmenler olarak çağrımız nettir:
Bizi sayıların, grafiklerin ve zoraki gülümsemeli fotoğrafların kölesi yapmayın.
Bize, okulumuzun, mahallemizin, öğrencilerimizingerçek sorunlarını çözmemiz için alan açın.
Bırakın 100 tane "şişirme" projemiz olacağına, 1 tane"yaraya merhem olan" projemiz olsun.
Bırakın raporlarımız eksik kalsın ama yetiştirdiğimiz nesiller tam olsun.
Çünkü eğitim, istatistik kurumlarına veri yetiştirme işi değildir. Eğitim; o projeler bittiğinde, ışıklar kapandığında, fotoğraf makineleri çantasına girdiğinde öğrencinin zihninde ne kaldığıdır.
Gerçek proje, bir çocuğun hayatını değiştirmektir. Gerisi sadece teferruattır.







