Prof. Dr. Şevket Özkaya, CHP Atakum İlçesi delege seçiminde çıkan kavga ile ilgili konuştu.
Ayhan beyi ailesine kavuşturuncaya kadar konuşmak bile istemiyordum ama Samsun İl Başkanlığının beni disipline verdiklerini duydum. Zerre kadar önemleri yok ve cevaben,
Samsun CHP örgütüne ve üyelerimize;
Ben örgütün en tabanından partiye katıldım. CHP üyesi ve yöneticisi iken profesör olmuş belki ilk ve tek CHP'liyim. Herkes emekli olup partiye katılırken ben akademisyen kimliğimle partide mücadele verdim. Seçim gelip, Milletvekilliği adaylığı olunca çok sayıda akademisyen aday olurken, ben örgütte çalışan ve örgütün yükünü çeken biriydim.
Atakum İlçe Başkanlığı adaylığımın amacı ise, partide Türkiye'nin sağlık politikalarını yapacak bilim kurulu kontenjanından Parti Meclisine aday olmak ve belki Samsun'dan bir tane daha genel başkan yardımcısı çıkarmaktı. Aday olurken belediye başkanlığı gibi bir pazarlık hiç olmadı. Yaklaşan milletvekilliği seçiminde ben yine parti meclisinde devam etmek ve Samsun'dan en az 4 vekil çıkaracak listeyi oluşmasını sağlamak ve partiyi iktidara getirdikten sonra, hayatta olursak 2032 seçiminde belki benimle birlikte 6-7 vekil kazanmaktı.
Ben bunu hak etmediysem, bir daha hiçbir akademisyen bu partiye benim gibi tabandan başlamaz hatta yanına bile yanaşmaz. Zaten sizin de diplomalıları yanaştırmadığınızı bu son olaylarda tüm Türkiye gördü.
Gelelim seçime;
Mevcut ilçe başkanı Adem Bey'e kura çekimi için gittiğim zaman "Başkanım seçim sonucu ne olursa olsun beni yönetim kurulu üyenmiş gibi düşün ve partide çay yap hocam desen onu bile yaparım" diye söyledim. Beyaz liste bana çıktığında, değiştirmek isteklerini bile kırmadım ve herkesin önünde Adem Bey'e verdim. Kazanacak liste bu mu? diyerek gülerek herkesin içinde ona verdim. Seçim sonucu ne olursa olsun birlikte çalışacakken, herkes demokrasiyi öğrensin diye çocuğunun elinden tutup partiye oy vermeye giderken gözlerimize inanmadığımız bir kavga çıktı.
Bu kavga başladığında kavga alanından uzakta idim ve kimler kavga ediyor tanımıyorum bile.
Beni bu kavganın dışında tuttular, siz girmeyin karışmayın dediler ve sadece 15 saniye kavgaya dahil oldum. Onun sebebi ise yerde Turgay Özçelik ve tanımadığım biri tekmelere maruz kaldıklarını görünce zarar görmesinler diye Turgay Özçelik'i yerden kaldırmak için kavganın içine girdim ve tam eğilmiş kaldırırken arkadan biri beni itti ve ikisinin üzerine düştüm. Bana kimse bilerek tekme atmadı ama orda tekmeler o iki kişiye geliyordu üzerlerine düşünce onlara gelecek tekme bana geldi, bana gelmesi sorun değil ama o ikisine gelseydi onlarda Ayhan bey gibi hastanelik olabilirlerdi.
Beni iten kim onu bile tanımıyorum ama yere düşüp üzerlerine düştüğüm o kişi 75 yaşındaki dediğiniz Sevimli soyadı olan büyüğümüz ise ondan özür dilerim, görünce de ellerinden öperim.
Biz yıllardır bu partide seçime giriyoruz ve kazansak da kaybetsek de kol kola beraber yürüdük. Partiye güç katalım, heyecan getirelim diye aday olduk. Partimizde çok seslilik ve tek hedef vardır. O da hep birlikte ülkeyi yönetmek.
Ama bırakın kazanıp kaybetmeyi, aday olunmasını bile kabul edemeyen bir grup türemiş partide ve bunlar başta CHP'ye, üyelere olmak üzere mevcut ilçe başkanı Adem beye de Belediye Başkanı Serhat beye de zarar veriyor.
Seçim bittiğinde sayım yaparken bile sonuç belli olmadan mevcut ilçe başkanına "sonuç ne olursa olsun, kazanırsanız beni yönetim kurulu üyen gibi düşün ve maddi manevi destek vereceğim abi" dedim. Hatta o ilçe binasının kirasını ödeyemediklerini ve para topladıkları söyledi ve bende yardım ederim abi dedim"
Sorun şu, parti kültürü almadan üye olan ve yetki verilen insanlar partiyi sabote ediyor, bırakın konuşmayı aday olunmasını bile kabul etmiyorlar. Çünkü partide yönetimde olmasalar, kahvede birileri çay ısmarlasın diye bekleyen veya evinde oturacak insanlar 100 yıllık partiyi kendilerine ait sanıyorlar ve bırakın müzakere etmeyi, aday olunmasını bile kabullenemiyorlar.
Samsun'da CHP; Kuvayi milliye ruhundan korku imparatorluğuna, belediyede asgari ücretten maaş almak ve işe alınmak kadar muhtaçlık seviyesine hızlı bir düşüş yapmış ve biz bunu fark edememişiz.
Gözlerimin önünde nefesi duran ve ameliyathaneye yetiştirerek hayatta tutmaya çalıştığımız Ayhan Bey'in çocukları babalarını yoğun bakımın önünde beklerken ve 1 saniye uzaktan görmek için yalvarırken siz;
Samsun'da partinin insanlığını öldürdünüz, planladığınız ve olması için terörize ettiğiniz örgütünüzü Allah bol kabadayılı ve babalı(umarım bulursunuz) büyütsün.
Genel Merkezin bu gerçekleri görüp soruna el atıncaya ve Ayhan beyi ailesine kavuşturuncaya kadar son açıklamam olması dileği?
