Yazıları ilgiyle okunup takip edilen köşe yazarımız Akın Üner 'Ölü Canlar Ülkesi' başlıklı yeni yazısını Samsun Son Haber okuyucuları için kaleme aldı.
ÖLÜ CANLAR ÜLKESİ
Bolu Kartalkaya'da tatile giden yetmişten fazla insanımız kışın ortasında bir otelde çatır çatır yanarak öldü. Oteli denetlemekle görevli Turizm Bakanlığı yetkilileri vazifelerini doğru düzgün yapsalar bu otel müşteri kabul edemez veya önlemler alındıktan sonra hizmete açılırdı. Canlarını devlete emanet etmiş vatandaşlarımız tatilden evlerine dönerek normal hayatlarına devam edebilirlerdi.
Onlar öldü, hiçbir devlet yetkilisi tutuklanmadı, istifa eden filan olmadı.
*
Samsun'da bir benzin istasyonunda arabasını yıkayan ailenin üzerine yamaçtan düşen taşlar yuvarlandı. Bir aile korkunç biçimde can verdi.
Heyelanlı mıntıka olmasına rağmen benzin istasyonuna ruhsat verilmişti. Dahası bölgeye birkaç yüz metre uzaklıkta dinamit patlatılarak zemin yerinden oynatılmıştı.
Ölenler öldüğüyle kaldı. Ne ruhsat verenler ne de dinamit patlatılan yeri denetleyen yetkililer yargılandı. İstifayı aklının ucundan geçiren de olmadı.
*
Kuzey Irak'ta bir mağarada arama tarama faaliyetleri için giren 12 askerimiz içerideki bir gazdan dolayı boğularak şehit düştü. Mağarada doğal sebeplerden birikmiş bir gaz mı yoksa başka bir güç tarafından tuzaklanmış bir tür kimyasal saldırımı oldu, kamuoyuyla paylaşılmadı.
Askerlerimizi böyle bir tehlikenin içine koruma önlemleri olmadan sokanlara bir işlem yapıldı mı, bilmiyoruz. İstifa eden zaten yok.
*
Eskişehir'de orman yangınına müdahale eden işçiler, bir anda yön değiştiren rüzgar yüzünden kendilerini ateşin içinde buldular. Bütün dünyada yangın söndürme uçakları ve helikopterleri kullanılırken bizde yeterli donanım yoktu. Alınan tek tedbir, işçilerimize turuncu tulum giydirmekten ibaretti.
İşçilerimiz, ihmalin, yetersiz donanımın, eğitimsizliğin kurbanı oldu. Yanarak korkunç biçimde öldüler.
Onlar gömüldü, sorumlular görevlerinin başında kasım kasım kasılmaya devam ediyorlar.
*
İskenderun'da sıcaklık rekorları kırılırken sözde askeri eğitimden geçirilen gencecik erlerimiz susuzluktan vefat ettiler. Bu yazı kaleme alındığı saat itibarı ile sorumlular hakkında ne işlem yapıldığı kamuoyuyla paylaşılmadı.
İstifa mı? Güldürmeyin beni! Japonya mı burası?
*
Örnekler çok.
Elektrik çarptığı için belediye başkanı öldü bu ülkede.
*
Bitirilmemiş bir roman, dünya edebiyatında başyapıt olabilir mi?
Rus yazar Gogol'un üç cilt olarak düşünülen ve tamamlanmamış romanı "Ölü Canlar" belki de bu soruya "evet" yanıtını verebileceğimiz tek eserdir.
Bu eserin neden tamamlanamadığının öyküsünü merak edenler Gogol'u Google'a sorsunlar.
*
Ölü Canlar'ın öyküsü Rusya'da geçer. 1840'larda Rusya'da yaşanan ahlak ve adalet erozyonunu anlatır.
Günümüzde aynı ahlak ve adalet erozyonu misliyle ülkemizde yaşanıyor.
Bu nedenle Ölü Canlar'ın bitirilmemiş ciltlerini yaşamak da bizlere düşüyor.
