Samsunspor konulu yazıları ilgiyle okunup takip edilen köşe yazarımız Muhammet Nacak, 'Perşembe'nin Gelişi' başlıklı yeni yazısını Samsun Son Haber okuyucuları için kaleme aldı.
Perşembe'nin Gelişi
Son beş maçtır yenilgi yüzü görmeyen Samsunspor'un Başakşehir deplasmanında yaşadığı 4-0'lık hezimet hepimizi biraz hayal kırıklığına biraz da tedirginliğe sevk etti. Hayal kırıklığı vardı çünkü ne zamandır yenilgiyi unutmuştuk. İlerleyen haftalarda doğrudan rakibimiz olacak Başakşehir'e karşı yenilmemeyi planlamıştık. Evinde lider Galatasaray dışında hiç yenilgisi olmayan bu takıma karşı kazanmak düşük ihtimaldi belki ama beraberlikle puan farkını koruyabilir ve ikili averaj avantajını yakalayabilirdik. Tedirginliğin sebebiyse uzun zamandır keyfini sürdüğümüz 3. sıra için rakiplerimizle puan farkının kapanmasıydı.
Evet, beş maçtır yenilmiyorduk ama Trabzon maçından itibaren de eskisi gibi güçlü bir oyun ortaya koyamıyorduk. Her maçın hikâyesi farklıydı ve biz futbol şansımızın yardımı ve konumumuzun rakiplerde bıraktığı "Güçlü Takım" algısının avantajı ile puanları topluyorduk. Gaziantep maçı bu serinin son halkasıydı. Maçtan sonra hem alaylı hem mektepli grup arkadaşlarıma "3 puan ve Yunus Emre'yi kazanmak dışında maça ve takımımıza bakış açımın olumsuz" olduğunu ifade ettim. Katılanlarda vardı temkinli yaklaşanlarda.
Tam kadro oynarken bile muhtelif sebeplerle düşen oyunumuz Emre ve Dimata gibi as oyuncuların yokluğunda iyice kayboldu. Güçlü bir kadroya sahip rakibiz bu fırsatı kaçırmadı ve gelişi çarşambadan belli olan perşembeyi yaşattı bize. Hocamızın maç sonu açıklamaları takımdaki durumun teşhisi bakımından değerliydi. Şanssızlık değildi bu ve Hoca her şeyin farkındaydı.
Biz güçlü ve büyük bir camiayız. Ayağımız bir şeylere takıldığı zaman doğrulmak ve güçlü adımlarla yolumuza devam etmek için onlarca dayanak noktamız var. Nitekim hem yönetimimiz hem taraftarımız yol kazası olan bu basit tökezlemeyi bertaraf etmek için gerekli ipuçlarını verdi. Sosyal medyada 30 bin Samsunspor'lu 19 Mayısa davet edildi ve Hatay maçıyla tekrar ayağa kalkmanın şifresi oluşturuldu.
Yılbaşı tatili dönüşü yaşanan sorunun tam giderilemediği aşikâr. Özellikle takım için mevkii ve kalitesi bakımından lokomotif göreviyle vazifeli Ntcham'daki düşüş takımın ivme kazanmasını engelliyor, ofansif prensiplerin uygulanmasını zorlaştırıyor. Ntcham başta olmak üzere konunun muhatabı tüm oyuncuların ve dahi takımın tamamının toparlanması için sayın başkan Yüksel Yıldırım'ın Samsun'a gelerek takımla bir görüşme yapması kaçınılmaz gibi geliyor bana.
İstanbul'da oynanan Başakşehir maçında böyle bir görüşme gerçekleşmediyse şayet Samsun'da oynanacak Hatay maçına başkan beyin katılması önem arz ediyor. Yönetim tarafından hedefin Avrupa olarak belirlenip açıklanması bu hedefi gerçekleştirmek için yeterli bir motivasyon unsuru değil. Bunun bizzat sayın başkan tarafından teknik ekip, kaptanlar ve takıma anlatılması bu hedefe dönük taraftarı stada çekecek hamleler yapılması ve varsa başka adımların atılması sayın başkanın sorumluluğundadır.
Fikstürde yaptığım hesaplamalara göre mart ayı sonunda Avrupa hedefinde önemli bir noktaya geleceğimizi düşünüyorum. İç saha maçlarımızı kazanmamız durumunda 3. sırayı koruyacağımız gibi rakiplerin zorlu maçları olması sebebiyle puan farkını da açacağımızı düşünüyorum. Rakiplerimizin ne yapacağı değil bizim nasıl aksiyon alacağımız belirleyecek her şeyi.