Boğanın Gözüne Bakmak ve Yüksel Yıldırım

Boğanın Gözüne Bakmak ve Yüksel Yıldırım

Nedir boğanın gözüne bakmak? Meselelerle yüzleşmek, sorunların kaynağına inmek, sorumluyu bulma kaygısıdır. Peki, Samsunspor camiasında kaç kişi boğanın gözüne bakabiliyor? Bence sayımız çok az.

Samsunspor başkanı Sn. Yüksel Yıldırım iddiasının aksine tam bir şarklı. Diyaloğa açık, bilgili insanları seven, onların görüşlerini dinleyen, yanlış bir şeyi yapıp olumsuz sonuçlar ortaya çıktığında görüşünü değiştiren birisi değil. Tam tersine hep odadaki en akıllı kişinin kendisi olduğunu düşünen birisi. Böyle durumlarda ne derler bilirsiniz bir odada en akıllı kişi siz iseniz yanlış yerdesiniz demektir! Karşısındakilerle dikey (hiyerarşik) ilişki kurmayı seven, yatay (eşitlikçi) ilişkiler kurmayı beceremeyen birisi. Hal böyle olunca, insanlar iyi niyetli bile olsalar gerçek fikirlerini söylemekten imtina ediyorlar. Zaten tenezzül edip sorduğunu da sanmıyorum. Nereden biliyorsun diye sormayın puan tablosundaki yerimiz kulağıma fısıldamıştır belki?

 

Samsunspor'un oyununa dair uzman görüşlerini dinliyorum. Hepsinin doğru temas ettiğini düşündüğüm noktalar var. Ancak bence temel sorun ortalama futbol seyircisinin anlayacağı basitlikte. Futbol anayasasının yer kürenin her yerinde ve her zaman geçerli olan 1. maddesi ''iyi futbol iyi futbolcularla oynanır'' gerçeği Samsunspor özelinde kendisini gösteriyor. Kurduğunuz takım mücadele edebilir, sahaya karakterini yansıtabilir. Özveriyle çalışıp, kendine verilen görevi layıkıyla yerine getirmek için her şeyini de verebilir ama kaliteli futbolcularınız yoksa kaliteli futbol da yoktur. Samsunspor'un karakterli futbolcuları olabilir. Şüphesiz işini ciddiye alan ve layıkıyla yapmaya hedefleyen futbolcuları da vardır ama Süper Lig'de fark yaratacak, rakiplerine üstünlük sağlayacak seviyede oyuncuları ne yazık ki yok! Yunus Emre'nin yerini alan Sadka çok mu önemli işler yapıyor mesela? Bola, Schindler, Nanu, Ntcham, Okan, Ercan, Marius vb. bunların takımın aritmetik ortalamasını yukarı çektiğini söyleyebiliyor muyuz? Belki bu takımı kuran irade bu soruya olumlu cevap verebilir ama bilirsiniz yalanı insanlar söyler matematik yalan söylemez. Puan tablosundaki yerimiz ortada bana hak vermeyenler göz atabilir. Bu konuda lafı eveleyip gevelemenin idare-i maslahatçılık yapmanın kimseye bir faydası yok. Bu durumun tek sorumlusu başkanın kendisidir.

 

Yaptığı komik transferlerden sonra basına ''ben hem başkanlık hem de sportif direktörlük yapıyorum'' demeci futbola ne kadar yabancı olduğunu açık ve seçik bir biçimde ortaya koyuyor. Sportif direktörlükte gösterdiği ''parlak performanstan'' sonra profesyonel liglerde mücadele eden hangi takım kendisini istihdam eder acaba? Atatürklü armasıyla gurur duyduğum, doğup büyüdüğüm şehrimi temsil ettiği için her koşulda desteklediğim Samsunspor'un zengin bir adamın boş vaktini öldürdüğü bir aktiviteye dönüşmesini üzülerek izliyorum. 

 

Bu yönetimin şu haliyle ne Samsun şehrini ne de taraftarın desteğini hak ettiğini inanıyorum. İsmail Uyanık tesislerde şirketleşmeyle ilgili açıklama yaptığında evet mesajı atan binlerce insandan birisi de bendim. Şimdiyse çok pişmanım. Keşke Samsunspor amatör kümeye düşseydi de kibri Kaf dağını aşmış gökteki yıldızlardan bahsederken yerdeki taşlara takılıp düşen bu insanların hobisine dönüşmeseydi. Yüksel Yıldırım'a son sözüm Fransa'da 5. Cumhuriyetin kurucu lideri olan Charles de Gaulle'ün tarihe geçen o sözü olsun : ''The graveyards are full of indispensable men'' (Mezarlıklar yeri doldurulamayacak adamlarla dolu).

 

Harun FIRINCI

EN ÇOK OKUNAN HABERLER