19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği öğrencisi Emel Süer, 4 yıllık fakülteyi 2 yılda üstün başarı ile bitirerek bir ilke imza attı.
Çocukluğundan bu yana müzik öğretmeni olmayı hayal etmiş çiçeği burnunda halk müziği sanatçısı Emel Süer, OMÜ Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümünü 2 yılda bitirerek bir ilke imza atmış oldu.
Bu güne kadar filmlere konu teşkil edecek nedenlerle yıllarca müzik öğretmenliği bölümü sınavlarını kaçırmış olmasına rağmen, sonunda bu şansı yakalayan Emel Süer 4 yıllık bölümü 2 yılda bitirmeyi başardı.
Hedefindeki bölümü, müzik öğretmenliği bölümünü kazanana kadar, hedeflerinden ödün vermeyerek azmini ve hayalini sürdüren Emel Süer, bu arada boş durmayarak 2 Meslek Yüksekokulu ve 2 Fakülte bitirdi.
Bütün hayallerine hükmeden Müzik öğretmenliği için, 2 yıl önce çalıştığı iş yerinden aldığı adeta ilaç addedilecek denli sınırlı izinlerle OMÜ Konservatuarı ve Eğitim Fakültesi müzik öğretmenliği sınavlarına giren Emel Süer, her iki bölümü de dereceyle kazandı. Bu başarının heyecanıyla ilk yaptığı ise çalıştığı iş yerinden arkasına bile bakmadan tereddütsüz ve tazminatsız şekilde ayrılmak ve hayallerini süsleyen müzik öğretmenliğine kayıt yaptırmaya koşmak oldu.
İyi bir öğretmen ve sanatçı olmak için gerekli olan dert, aşk ve tutku sahibi bu özel öğrencinin yetenek, çaba ve azmine duyarsız kalmayarak en üst derecede rehberlik eden Müzik öğretmenliği bölümünün hocaları ise, bu büyük başarının gerçek mimarları olarak her türlü özveride bulundu.
Sonunda hayallerine kavuşan Emel Süer, çocukluk hayalinin mesleği olan Müzik öğretmenliği bölümü mezunu olmayı da başardı ve hayallerinin önünde sadece, gece gündüz uğraş vermeye başladığı sınav olan KPSS. Bunu da başardığında kendi tabiriyle, ''hislerinin olgunlaşarak hayata ilişkin aradığı ahengi yakalayacağına ve ruhunun bu ferahlığıyla öğrencilerine öğrenmeyi ve dinleyicilerine sanatını etkili bir şekilde ifa edebileceğine'' inanıyor.
Üstün başarı ile Fakülteyi bitiren Emel, 2 yıllık öğrenciliğinin yoğun temposu içinde ve aynı zaman diliminde solist ve korist olarak Türk Halk Müziği icra ederken, bir taraftan da öğrendiği enstrümanlardan özellikle bağlamada hocasına özenerek virtüöz olmayı ideallerine ekledi.
İfadelendirildiği gibi bütün dünyası müzik öğretmeni olma rüyası ve hayaliyle dolu olan Emel Süer'in bir diğer özelliği de ailesine düşkünlüğü. Öyle ki, bütün hocalarını ve halk müziği korosundan arkadaşlarını geniş bir aile çerçevesinde değerlendiriyor.
Ama özel bir kişiye, yani annesine olan aşkını hiç gizleyemiyor. Annesi söz konusu olduğunda kalbinin derinliklerindeki bütün duyguları şairin dediğince adeta bir hayale ve özleme dilleniyor;
''Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey/ Dünyanın en güzel sesinden/ En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey/ Fakat artık ümit yetmiyor bana/ Ben artık şarkı dinlemek değil/ Şarkı söylemek istiyorum.''Evet, böyle bir duygu seliyle, bütün hayallerinin zirvesinde annesiyle birlikte yaşama isteği de ayrı bir tutkusu?
Bütün bu başarılarına rağmen kendisine sorulduğunda ise, henüz ''müzik okyanusu kıyısında hala paçalarını bile sıyıramadığının ve sanatın sonsuzluğunda kanatlarının gelişemediği''nin farkında olacak kadar gerçekçi, bilinçli ve mütevazı biri.