Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan memur ve emekli maaş zammı açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan memur ve emekli maaş zammı açıklaması

Kabine toplantısı sonrasında kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan beklenen memur ve emekli maaş zammı ve pek konuda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, 'Verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kabine sonrasında kameralar karşısına geçti. Sıfır ve ikici el araç fiyatlarında oluşan balonu yakından takip ettiklerini belirten Erdoğan "Açgözlülükten kaynaklanan artışların üzerine gideceğiz. Fırsatçılara göz yummayacağız" dedi. Memur ve emekli maaş zammıyla ilgili de açıklamalar yapan Erdoğan, "5 Temmuz'da 6 aylık enflasyon oranlarının belli olmasıyla, memur ve emeklilerimize verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz." ifadelerini kullandı.

Kurban Bayramı tatilinin ardından toplanan Kabine Toplantısı sona erdi. 15.20'de başlayan toplantı Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Beştepe'de düzenlendi. Geçtiğimiz günlerde açıklanan asgari ücretin ardından tüm gözler memur ve emekli maaşlarına yapılacak zamlara çevrildi. Kira artış sınırlaması, İsveç'in NATO üyeliği ve iç politikalar da toplantının diğer gündem maddelerini oluşturuyordu. Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kararları duyurdu.

İşte Erdoğan'ın açıklamasından satır başları;

Millet olarak, 2 milyarlık İslam alemiyle birlikte Kurban Bayramına ruhuna ve temsil ettiği değerlere mütenasip bir şekilde hep birlikte idrak ettik. Gariplerin, yetim ve öksüzlerin elinden tuttuk. Büyüklerimizi, dost ve akrabalarımızı ziyaret ederek gönüllerini aldık. İhtiyaç sahiplerinin kapısını çalarak, bayram sevincini onların da yaşamasını sağladık. Kimi zaman bir bayram şekeri ile küçüklerimizin yüzlerinde güller açtırdık. Bu bayram döneminde özellikle depremzede kardeşlerimizi ihmal etmedik. Kabine üyelerinden milletvekillerimize kadar pek çok arkadaşımız bayramda deprem bölgesindeydi. Depremzede kardeşlerimizin yalnız olmadığını bir kez daha kendilerine hissettirdik.

TOKİ bölgesinin yeniden ayağa kaldırılması sürecinde öncü rol oynuyor. Ekim-Kasım ayından itibaren yapımı tamamlanan konutların teslimine başlıyoruz. Bölgede inşa edeceğimiz konut sayısı 143 bini köy evi olmak üzere, toplam 650 bindir. Şimdiye kadar inşa süreci başlayan konut, köy evi ve ahır sayısı 180 bini buldu. Amacımız 319 bin deprem konutunu ilk bir sene içinde teslim etmektir. Evleri yıkılan vatandaşlarımızın çok büyük bir bölümünün gelecek bayramı yeni yuvalarında karşılamasını hedefliyoruz. Hep söylediğimiz gibi, giden canlarımızı geri getiremeyiz ama maddi kayıplarımızı telafi edecek imkana ve kudrete sahibiz. Tarih boyunca nice badireler atlatmış, nice zorluklara göğüs germiş bir millet olarak, Allah'ın izniyle asrın felaketinin de üstesinden geleceğiz. Altyapısı ve üstyapısıyla şehirlerimizi eskisinden daha güvenli, daha canlı, daha dayanıklı hale getirene kadar durmadan, dinlenmeden çalışacağız.

Başkaları ne yaparsa yapsın, bizim ana gündem maddemiz deprem bölgesidir, deprem mağdurlarımızın sıkıntılarını çözmektir. Son Adıyaman ziyaretimizde vatandaşlarımızın yolumuzu keserek açtığı o pankartı asla unutmadık ve unutmayacağız. Depremzedelerimizi, iyilik etmeden başa kakan namertlere muhtaç eylemeyeceğiz. Sandıkta milletten yediği tokadın acısını afetzedelerden çıkaran faşist zihniyete rağmen, oylarının rengine ve siyasi tercihlerine bakmadan deprem bölgesinde yaşayan tüm vatandaşlarımızı kucaklamaya devam edeceğiz.

"OSMANGAZİ KÖPRÜSÜ BİR REKORA İMZA ATTI"

Daha önce trafikten, bozuk yollardan dolayı eziyete dönüşen seyahatler yatırımlarımızla birlikte artık keyifle yapılıyor. Osmangazi Köprüsü 24 Haziran Cumartesi günü 111 bin 770 araç geçişiyle bir rekora daha imza attı. Açılışından itibaren bugüne Osmangazi Köprüsü 70 milyon araç geçişiyle zamandan, yakıttan ve çevreden toplam 1,7 milyar dolarlık tasarruf sağladı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü günlük ortalama 100 binden fazla araç geçişiyle kamu özel iş birliğinin en güzel örneklerinden biri oldu. 1915 Çanakkale Köprüsü'nde araç geçiş sayısında yüzde 55 oranında artış sağlandı. Ankara-Niğde karayolu rekora koşan bir başka projemizdir. Dünya çapında birinciliklere doğmayan İstanbul Havalimanı Avrupa'nın en yoğun ve en iyi havalimanı seçildi.

Ankara-Niğde Otoyolu 24 Haziran Cumartesi günü toplam 83 bin 517 araç geçişiyle rekora koşan bir başka projemizdir. Hava yollarımızda da aynı durum söz konusudur. İstanbul Havalimanı'na bayram boyunca günde ortalama 1517 uçak iniş-kalkış yaparken, günde ortalama 238 bin yolcu bu havalimanını kullandı. 25 Haziran'da ise 1593 iniş-kalkış ile tüm zamanların en yüksek rakamına ulaştık. Dünya çapında birinciliklere doymayan İstanbul Havalimanı, Avrupa'nın en yoğun ve en iyi havalimanı seçildi. Antalya Havalimanı'nda da Kurban Bayramı'nın 4'üncü günü 1188 uçak trafiği ile yine rekor kırdık. Trabzon Havalimanı'nda ise cuma günü 21 bin 117 yolcu trafiğiyle, 12 ülkeye seyahat gerçekleştirildi. CHP Genel Başkanının, 'Buraya uçak mı iner? Ne gerek var?' dediği, 'Millet yol mu yiyecek?' diyerek çamur attığı diğer tüm ulaştırma projelerimizde benzer başarıları yakalamanın gururunu yaşıyoruz. Takoz siyasetinin nelere mal olabileceğini yıllar geçtikçe daha iyi anlıyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde bu zihniyeti sandığa gömen insanımızın, 31 Mart 2024 seçimlerinde de bunlara geçit vermeyeceğine inanıyorum.

"TÜRKİYE OLARAK SAVAŞ LOBİSİNİN HEDEFİ OLDUK"

Bu bayramda dünyanın dört bir tarafındaki kardeşlerimiz ve dost ülkelerin liderleriyle bayramlaşma fırsatı bulduk. Bayram sürecinde 21 ülkenin lideriyle görüşerek hem tebrikleri kabul ettik hem de ikili konuları ele aldık. Rusya-Ukrayna savaşından Sudan'daki kardeş kavgasının sona erdirilmesine kadar Türkiye'nin katkısını ortaya koyuyor. Ülkemiz krizlerin çözümünde denge, adalet ve güven veren tavrıyla belirleyici rol oynuyor. İstanbul süreci değerlendirebilseydi bugüne kadar yaşanan yıkım ve gözyaşı olmayacaktı. Tahıl mutabakatı ve esir takaslarıyla devam eden diplomatik gayretler maalesef savaş lobisi tarafından engellendi, yıpratıldı. Bunun bedelini de asker sivil onbinlerce insan ödedi. Hatta bir dönem Türkiye olarak bu savaş lobisinin hedefi olduk. Muhalefetin adayının asılsız ithamları bu senaryonun bir parçasıdır. Türk demokrasisine de zarar veren iddialarla ilgili ortaya tek bir somut delil ortaya konulmadı. Seçim atmosferinde niçin böyle bir provokasyona girişildiğine dair kamuoyunu tatmin edecek hiçbir açıklama da gelmedi. Son 1,5 yılda bunun gibi sayısız örnek, kışkırtma ile Türkiye'yi zorda bırakmayı hedefleyen ardniyetli teşebüssle karşı karşıya kaldık. Savaşa odun taşımak yerine barışın tesisi için gayret safrettik. Halen Rusya ve Ukrayna ile aynı anda görüşen, diyalog kanallarını işleten, çözüm önerileri geliştiren tek ülke biziz.

"KURAN-I KERİM YAKMAK DİYE BİR ÖZGÜRLÜK OLAMAZ"

İsveç'te Kuran-ı Kerim'e yönelik alçakça saldırı hepimizi öfkelendirmiştir. Bunun insani temellerle bağdaşması mümkün değildir. Bunlar İslam düşmanlığıyla beslenen nefret suçudur. Kur'an-ı Kerim yakmak diye bir özgürlük olamaz. Bu sapkınlığın, bırakın fikir özgürlüğünü en temel insani değerlerle bağdaşması mümkün değildir. Bu nefret suçunun polis korumasında işlenmesi daha vahimdir. Söz konusu kendi güvenlikleri olunca hak hukuk ilke tanımayanlar sıra Müslümanların kutsalına gelince fikir özgürlüğünü hatırlıyorlar.Stockholm'de Kurban Bayramı'nın ilk günü, cami önünde gerçekleştirilen menfur eyleme münferit bir hadise gözüyle bakamayız. Bu saldırıları batıda habis bir ur misali yayılan müslüman ve İslam düşmanlığı hastalığının yeni bir tezahürü olarak görüyoruz. Batı dünyası özellikle bu hastalıkla mücadele noktasında hiç bir adım atmıyor. Neo Nazi örgütler çoğu zaman devlet içindeki uzantılarının da desteğiyle palazlanmaya devam ediyor.

FRANSA'DAKİ OLAYLAR

Mora'daki yüzlerce kişinin ölümü Titanik'i görmeye giden 5 zengin kadar gündem olmadı. Sömürgeci geçmişiyle bilinen ülkelerde kültürel ırkçılık, kurumsal ırkçılığa dönüşmüştür. Bu olayların göçmenlere ve Müslümanlara yönelik yeni bir baskı, yıldırma, sindirme furyasına yol açmasından kaygı duyuyoruz. Şiddet şiddeti doğurmuş, bugünkü hadiseleri tetiklemiştir. Tarih boyunca olduğu gibi bugün de rüzgar ekenler fırtına biçmektedir. Fransa'daki sosyal patlamadan otoritelerin ders çıkarmaları gerekir. Benzer vakalar ülkemizde yaşandığında bizlere hak, hukuk ve demokrasi dersi verenlerin, meydanlarda kamp kurup 24 saat canlı yayın yapanların bugün derin bir sessizliğe bürünmesi manidardır. Endişe ile karşıladığımız son hadiselerin daha fazla kan akmadan, şiddet sarmalı daha fazla büyümeden bir an önce sona ermesini diliyoruz.

"KİRALARDA YÜZDE 25 ZAM UYGULAMASINA DEVAM EDECEĞİZ"

Milletimize meydanlarda verdiğimiz sözleri de asla ihmal etmiyoruz. 2023 yılının ikinci yarısında asgari ücretin net olarak 11 bin 402 liraya yükselttik. Asgari ücrete yüzde 34 gibi enflasyonun üzerinde refah payını da içeren zam yapmış olduk. Son 21 yıldır kararlılıkla sürdürdüğümüz halkımızı enflasyona ezdirmeme prensibimize bugün da sahip çıkıyoruz. Fahiş kira artışlarına karşı geçen sene devreye aldığımız üst sınır uygulaması bu tedbirlerden biriydi. Konut kira sözleşmelerinde oranı yüzde 25 ile sınırlanmıştık. Temmuz ayında yenilenecek kira sözleşmeleri için de aynı sınır uygulamaya devam edeceğiz.

"MİLLETİN CANINI YAKANLARDAN HESAP SORACAĞIZ"

Sıfır ve ikinci el araç fiyatlarında oluşan balonu yakından takip ediyoruz. Tamahkarlıktan ve aç gözlülükten kaynaklanan bu meselenin üstüne gideceğiz. Fırsatçılara göz yummayacağız. Ticaret Bakanlığımız denetimleri daha da sıklaştıracak. Stokçuluk ve fırsatçılık yapanlara asla müsaade edilmeyecektir. Hukuk ve serbest piyasa içerisinde milletin canını yakanlardan hesap soracağız.

"YURT DIŞI ZİYARET VE KABUL TRAFİĞİMİZİ YOĞUNLAŞTIRACAĞIZ"

Seçim belirsizliğinin ortadan kalkmasıyla birlikte uluslararası yatırımcıların ülkemize ilgisi arttı. Ülkemizin yıldızının daha da parladığını görüyoruz. Bu ilgi ve pozitif havayı ekonomimiz içi fırsata çevirmeye kararlıyız. 11-12 Temmuz'da NATO liderler zirvesini müteakiben yurt dışı ziyaret ve kabul trafiğimizi yoğunlaştıracağız. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Dış ticaret rakamlarında güzel haberler gelmeye devam ediyor. Yıl sonu hedefimiz 265 milyar dolara ulaşacağımız kanaatindeyim. 21 yıllık kazanımlarımızdan aldığımız güçle Türkiye ekonomisini istikrar, güven, sürdürebilirlik sütunları üstünde yükselteceğiz. Suriye krizinin olumsuz etkilerini en fazla hisseden ülkelerden biriyiz. Sadece depremin ekonomimize maliyeti 104 milyar doları buluyor. Seçim gündeminin iş dünyamızın tüm kesimlerini yorduğunu biliyorum. 31 Mart 2024 mahalli idarelerinin seçimini suhuletle atlattıktan sonra Türkiye Yüzyılı'na koşar adımlarla gideceğiz.

"YANGINLARA MÜDAHALE SÜREMİZİ 10 DAKİKAYA DÜŞÜRDÜK"

Bugün gerçekleştirdiğimiz kabine toplantısında çok önemli kararlar aldık. Milletimizin de desteğiyle bu yaz dönemini ciğerlerimiz yanmadan atlatalım istiyoruz. Ormanlarımızı korumaya büyük önem veriyoruz. Yangınlara müdahale süremizi 10 dakikaya kadar düşürdük. 89 hava aracı, 4 bin 799 araçtan oluşan kara filosu ile orman teşkilatımız göreve her zaman hazırdır. Bir kez daha yeşil vatana sahip çıkmak için tüm vatandaşlarımıza çağrıda bulunuyoruz. Tatile girmeden evvel meclis onayı gerektiren tüm hususları parlamentonun takdirine sunacağız.

MEMUR VE EMEKLİ MAAŞ ZAMLARI

Kur Korumalı Mevduat uygulamasını devam ettiriyoruz. Vergi istisna süresini uzatıyoruz. Tasarruf sahiplerine olumsuzluk oluşturmayacak şekilde süreci yürütüyoruz. Memur maaşlarına yapılacak zam miktarıyla ilgili sürecini yürütüyoruz. 5 Temmuz Çarşamba günü 6 aylık enflasyon oranlarımız belli olacaktır. Bu oranın belli olmasının ardından zam oranını açıklayacağız. Memur ve emeklilere verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz.