İlaçlanan apartmanda yeğenini ve ablasını kaybeden kadın: 'Yeğenim de çok başarılıydı, 'Doktor ya da avukat ol

İlaçlanan apartmanda yeğenini ve ablasını kaybeden kadın: 'Yeğenim de çok başarılıydı, 'Doktor ya da avukat ol

Ankara'da tarım ilacıyla ilaçlanan apartmanda zehirlenen anne Türkan Sabancılar ile kızı Elif Sude Sabancılar hayatını kaybetmiş, 10 kişi ise hastaneye kaldırılmıştı. Sabancılar'ın acılı kız kardeşi Kezban Tekindur ise ablasının ve yeğenini hayallerinin yarıda kaldığını söyleyerek, zanlıların en ağır şekilde yargılanmasını istedi.


Olay, dün öğlen saatlerinde Keçiören ilçesi Sancaktepe Mahallesi'ndeki 4 katlı Hacılar Apartmanı'nda yapılan böcek ilaçlaması sebebiyle 12 kişi zehirlendi. Zehirlenenler arasında anne Türkan Sabancılar (39) ile kızı Elif Sude Sabancılar (10) hayatını kaybederken, hastaneye kaldırılan 10 kişiden birinin durumunun ağır olduğu öğrenildi. Olayın ardından başlatılan soruşturma çerçevesinde binayı ilaçlayan İ.Ç. ile üvey oğlu B.A. gözaltına alındı. İfadeye çağırılan ve ilaçların satın alındığı dükkanın işletmecisi olan iki kişi ile yabancı uyruklu bir kişi ise emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Gözaltına alınan İ.Ç. ile B.A.'nın adliyeye sevk edileceği aktarıldı. Öte yandan, ilaçlamada kullanılan 'alüminyum fosfat' isimli maddenin ise bina ilaçlamasına uygun olmadığı öğrenildi. Hastanede müşahedede tutulan Veysel Sabancılar (42) ile kızı Nisa Nur Sabancılar'ın (16), sağlık durumları sebebiyle henüz ölüm haberlerinin kendilerine söylenmediği belirtildi. Talihsiz kadın ile kızının cansız bedenleri Adli Tıp Kurumunda yapılan otopsinin ardından Karşıyaka Mezarlığı morguna götürüldü.

'Ablam baygın haldeymiş'
Olayla ilgili konuşan acılı kardeş Kezban Tekindur, ablasının ve yeğeninin ihmal sonucu öldüğünü belirterek, 'Süreç dün değil, perşembe sabah başladı. Ablam ve yeğenim rahatsızlanmış. Mide bulantısı ve kusma geçirmişler. Ambulansla hastaneye götürülmüşler. Gıda zehirlenmesinden şüphelenmişler. 'Üşütmüşsün' diyerek göndermişler. Sadece serum takılmış, onun dışında bir işlem yapılmamış. Eve gelmişler. Akşama doğru tekrar fenalaşmışlar. Sabah uyandıklarında ablam baygın haldeymiş. Eniştem ve yeğenlerimle birlikte başka bir hastaneye kaldırılmış' dedi.

'Satıcı hiç sormadı mı, 'Sen bunu nerede kullanacaksın' diye'
Olayla ilgili bütün sorumlulardan şikayetçi olacağını ifade eden Tekindur, 'Herkesten şikayetçiyim. Ablama bütün tahliller yapılsaydı, eve gönderilmesiydi, gözetim altında tutulsaydı bu acıyı yaşamayacaktık. Ablam 39, yeğenim 10 yaşındaydı daha. Hep ihmalden oldu. İlaçlama şirketi, o evi ilaçlatanlar, hepsinin suçu var. En azından bir yazı yazılsaydı, ablam doktora söyleyebilirdi. Herkes de önlemini alırdı. Canımız gittikten sonra, iş işten geçtikten sonra bina koruma altına alınsa ne olur. İlacın bina da kullanılmaması gerekiyormuş. Merdiven altı bir yerden alınmış, Bunu satan da alan da suçlu. Satıcı hiç sormadı mı, 'Sen bunu nerede kullanacaksın' diye. Herkesten sonuna kadar şikayetçiyim' diye konuştu.

'Yeğenim de çok başarılıydı, 'Doktor ya da avukat olacağım' diyordu'
Yaşadığı acının tarifsiz olduğunu söyleyen Tekindur, 'İlk duyduğumda inanamadım. Üşütmüştür, geçer dedim. 'Kalbi durmuş, bina da zehirlenmiş' denilince gözlerime inanamadım. Bu acının tarifi yok. Ablamın çok hayali vardı. Yeğenim karnesini alamadı. Bütün dersleri iyi idi. Kalp kırmayan, kendi hallerinde sakin insanlardı. Yeğenim de çok başarılıydı. 'Doktor ya da avukat olacağım' diyordu. Sınıfında örnekti. Ablasının ve babasının daha haberi yok. Söyleyemedik bile. Yoğun bakımdalar. Doktorları uygun görmedi. En sonuna kadar bu işin arkasını bırakmayacağım. Bütün suçlular cezasını çeksin' ifadelerini kullandı.