Efe Aydın Samsun İYİ Parti'den aday adaylığını açıkladı

Efe Aydın Samsun İYİ Parti'den aday adaylığını açıkladı

Efe Aydın İYİ Parti Samsun Milletvekili Aday Adayı oldu.

Samsunlu Efe Aydın da, İYİ Parti Samsun Milletvekili aday adaylığını açıkladı.

Efe Aydın Samsun İYİ Parti'den aday adaylığını açıkladı

Yazılım Mühendisi olan Efe Aydın açıklamasında;''

Sayın il başkanım, değerli ilçe başkanlarımız, il/ilçe yöneticilerimiz, partililerimiz ve
gönüldaşlarımız, değerli Samsunlu hemşehrilerim hanımefendiler-beyfendiler ve değerli
sivil toplum kuruluşlarımızın temsilcileri ve değerli basınımız hepiniz hoş geldiniz.
Öncelikle ülkemizde yaşanan deprem ve sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarıma
Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum.
Çok kıymetli Samsun halkım, çok iyi biliyorum ki hepimiz dinamik, ülkesini ve milletini
seven, tartışmaya ve iş birliğine açık, ve en önemlisi gelecek vizyonu geniş, BAŞARILI
GENÇLER İLE büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bu güzel vatanımızı
aydınlık dolu geleceklere taşımak istiyoruz. Bu yolda ülkemizin geleceğini HEP BİRLİKTE
inşa edeceğiz.
Bu noktada kendimi, eğitimimi, iş hayatı tecrübelerimi sizinle paylaşmak istiyorum ki beni
daha iyi anlayın. Aynı zamanda gençlere geleceklerini şekillendirmede rehberlik edebilmeyi
de çok isterim.

Efe Aydın Samsun İYİ Parti'den aday adaylığını açıkladı
Ben Samsun Fen lisesi mezunuyum. Bahçeşehir Üniversitesi Yazılım Mühendisliği
bölümüne birincilikle ile girdim ve birincilikle ile mezun oldum. Üniversite eğitimim
süresince kendimi iş dünyasına çok iyi hazırladım. Mezun olduğumda önceliğim
akademisyenlik oldu ancak tahmin edilebileceği üzere çok başarılı olmama rağmen ne yazık
ki liyakatın dikkate alınmadığı ülkemizde bir çok problemle karşılaştım. Daha sonra sevgili
eşim Melike Aydın ile birlikte İtalya'da, Milano Teknik Üniversitesi'ne yüksek lisansa kabul
edildik ve eğitim sürecinde KOSGEB AR-GE desteği alarak Samsun Teknopark'ta bir
yazılım şirketi kurduk. Samsun Teknopark'ta projelerimizi başarıyla tamamladık. Bu süreçte
bir yarışmada proje fikrimiz ve uygulamamızla Silikon Vadisi ödülü kazandık. Google'ın
düzenlediği Hash-code etkinliğinde bazı üniversite hocaları puan alamazken Samsunda 1.
oldum. Ne yazık ki Samsun'da yürütmeye çalıştığımız bu girişimde, bizleri çalışmalarımızın
başında ziyaret eden rektörler, valiler, teknoloji bakanlarıyla yaptığımız yüz yüze
görüşmelerde "Sizin burda ne işiniz var?" gibi fikir bariyerleriyle karşılaştık. Son
zamanlarda da hepimizin özellikle sağlıkçılar üzerinden gördüğü "Giderlerse gitsinler"
algısının daha da ötesi olan "Bu ülkede ne işiniz var, yurtdışına gitsenize" algısıyla
karşılaştık. Ülkemiz ne yazık ki yirmi yıldır bu zihniyetle yönetiliyor. Daha sonra da
piyasanın bizim durumumuza karşı olan algı bariyerleri yüzünden Samsun'daki
çalışmalarımızı sonlandırmak zorunda kaldık. İstanbul'da çalışmaya başladık. Gençlere
sesleniyorum. Hayatta fırsatlar her zaman ve siz istediğinizde ayağınıza gelmez. Fırsatın
geleceği güne öyle iyi hazır olmalısınız ki, karşılaştığınızda kaçırmayın. İstanbul'da
çalıştığım şirketlerde kendimi gösterdikten sonra artık uluslararası bir şirkette, başta
otomotiv sektöründe dünya liderlerinden olan bir firma olmak üzere, çeşitli uluslararası
firmalar için hazırlanan yenilikçi projelerin teknoloji takım liderliği gibi pozisyonlarında
çalışıyorum.

Efe Aydın Samsun İYİ Parti'den aday adaylığını açıkladı
Ülkeme değer katmak için doğru bildiği yolda gerekeni KORKMADAN, ÇOK BÜYÜK
EMEKLERLE, yapmayı göze alan, gerektiğinde MASAYA YUMRUĞU VURAN,
gerektiğinde de aydınlık geleceğimiz için hiçbir çıkar gözetmeden akılcı bir tutumla sakin
ve huzurlu uzlaşma ortamını sağlayan Sayın Genel Başkanım ile birlikte yürümek
istiyorum.
Bu nedenle Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28. dönem milletvekilleri listesinde yer almak
istiyorum ve bunun için İyi Parti bünyesinde güzel şehrimiz olan Samsun'dan aday adaylığı
başvurusunda bulundum.
Bu ülkeye gençler lazım. Bu ülkeye tecrübe lazım. Bu ülkeye bilgi lazım. ve en önemlisi bu
ülkeye, gelecek kararlarını vermek için öğrendiği bilgiyi, tecrübe ile harmanlayıp hiçbir
alternatif çözüme ön yargı ile yaklaşmayan ve sonunda EN DOĞRU kararı vermeyi bilen
gençler lazım.
Bir genç olarak farkındayım. Artık dünya çok hızlı değişiyor. Gelişen teknoloji ile, çok hızlı
büyüyor. Bu değişimlere çok hızlı adapte olmamız gerekiyor. YALNIZ, aynı zamanda,
DÜNYADA, gelişimin takipçisi değil, ÖNCÜSÜ olmak istiyoruz. Biz en doğru kararı
vermekle kalmayıp, aynı zamanda, değişimlerin farkında olup, İLKELERDEN
ŞAŞMADAN, güncellenmesi gereken adımları İNATLAŞMADAN uygulamak istiyoruz.
Kimse bizleri, GÖZ GÖRE GÖRE, yanlışın destekçisi yapamaz. DÜNYA, inatlaşmayı asla
affetmez. "İnadına", "İnadına" diye diye ülkeyi mahvedenlerden kurtulup, ARTIK akılcı
kararlarla adım atıp DÜNYADAKİ SAYGINLIĞIMIZI en üst noktaya taşımak istiyoruz.
Bazıları sanabilir ki, bilgisayardan çok iyi anlayan bir genç "evet, ülkesine çok iyi hizmet
verebilir ama siyaset yapamaz, otursun evinde sadece teknolojiyi geliştirsin". ÇOK
YANILIYORLAR. Biz, SAKIZ gibi aynı cümleleri, TEKRAR TEKRAR konuşup, ülkenin
gündemini gereksiz meşgul edip, günün sonunda da hiçbir şeyi değiştirmeyen şeyler
söylemiyoruz diye kimse bizim fikrimiz yok sanmasın. Bizim ilkelerimiz de, fikirlerimiz de,
gelecek vizyonumuz da belli. Bu siyaseti de en iyi şekilde yapmaya hazırız. Hepimiz biliriz,
sade vatandaş olarak ÜLKEMİZ İÇİN bir şeyler yapmaya çalıştığımızda birileri kalkıp
"SEN Mİ ÜLKEYİ KURTARACAKSIN?" gibi yaklaşımlarla akılcı tutumumuza karşı
olumsuz tutum sergiliyor. Bu yüzden öncelikle halk olarak bu tutumdan kurtulmayı
öğrenmemiz, hepimizin "AMAN KEYFİMİZ KAÇMASIN" gibi düşüncelerden uzak
durmamız lazım. Sade vatandaş olarak yürüttüğüm çabalarım ortada. Bana, size öncülük
etmem için bir el uzatmanızı bekliyorum. Siz bu çabalarımı destekleyin ki ben de sizden
aldığım güç ile DOĞRU OLANI hayata geçirmek için BİRİLERİNİ İKNA ETMEYE
ÇALIŞMAK yerine doğrudan UYGULAYICI konumunda olabileyim.
Gelelim neler yapacağız... Ülkenin son birkaç yıldır en önemli problemi ekonomi. Özellikle
son dönemlerde alınan, iyice akıldan uzak kararlar çok acil adımlar atmayı gerektiriyor.
Öncelikle, ülkemize ve dünyaya, çılgın modellerden çıkıp tüm dünyanın kabul ettiği
ekonomi modellerine geri döndüğümüzü göstermemiz lazım. Bu yapıldıktan sonra iyi bir
ekonomi yönetimi her zaman gerekli fakat teknolojide geri kalarak, üretmeyerek yönetmeye
çalışırsak dünyanın en iyi ekonomistleri bile bu ülkeyi düzeltemez.
Ekonomik zorluklar yetmezmiş gibi halkımız bir de deprem felaketiyle karşılaştı. Ülkemiz
yas evine döndü. Hayatta kalabilen vatandaşlarımızın da ne büyük zorluklar yaşadıkları
ortada. Yaşanan olumsuzluklarda kimlerin, hangi kurumların eksikleri, yanlışları varsa
acilen bunlara karşı gerekenler yapılmalı, bu yanlışları düzeltmek için bilimin ışığında
adımlar atılmalıdır. Deprem bölgesindeki vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi için
ne gerekiyorsa yapılmalı ama aceleci ve üstünkörü karar almaktan da uzak durulmalıdır.
Eğitimde atılması gereken çok adım var. Eğitimde ezberci sistemden kurtulmalıyız.
Öğrencilere sorgulama ve araştırma becerisini geliştirecek eğitimi vermeliyiz.
İnternetin olumlu tarafları olduğu gibi, olumsuz tarafları da mevcut. Bunu hepimiz en basit
örneğiyle sosyal medyayı kullanan troll hesaplardan biliyoruz. Yapay zeka alanındaki son
ürünler size gerçek bir insan gibi cevap verebiliyor, görseller oluşturabiliyor. Bu ürünler o
kadar başarılı ki, öğrencilerin verilen ödevleri yapmayıp yapay zekaya yaptırmasına sebep
olmakta. Teknolojik olarak bu gelişmeleri takip etmenin yanı sıra, eğitimde bu durumlara
çok hızlı cevap vermemiz gerekmektedir.
Gelelim teknolojiye. Dünya çapında yaşanan pandemi, getirdiği bir çok olumsuzlukla
birlikte bazı sektörlerde Globalleşme fırsatları da sunmakta. İki yıldır global çalışma
modelleri tüm dünyada kabul görmüştür. Bu, ülkemizdeki şirketlere ve bireylere uzaktan,
global ölçekte projelerde bulunma fırsatı vermekte, böylelikle çok ciddi ihracat kalemlerinin
oluşmasını sağlamakta. Ben de, bu çalışma modeliyle çalışan biriyim. Samsun'da bulunarak
tüm dünya ile çalışma fırsatı buldum. Ne yazık ki ülkemizde çoğu şirket ve kişi bu tarz
çalışma modellerini uygulayamıyor. Daha az gelişmiş ülkeler bile uzaktan çalışabilirken,
uluslararası şirketler, ekonomimizden ve adalet sistemimizin yozlaşmasından dolayı
Türkiye'deki şirketler ve bireylere güvenip, bize iş teslim edemiyor. Ülkemizin itibarını ileri
noktalara taşıyarak dünyadaki bu iş fırsatlarından faydalanmamız gerekir. Global ölçekte
çalışabilen gençler ile ülkemizin geleceğini inşa etmeliyiz. Ayrıca bu global çalışma ortamı
bize İstanbul'a yığılmış sektörlerin İstanbul'da bulunmasına gerek olmadığını da
göstermekte. Eğer yazılım başta olmak üzere uzaktan çalışılabilen sektörler İstanbul'dan
anadoluya yayılabilirse, bu, anadolunun hem kültürel, hem de ekonomik anlamda
kalkınmasına yardımcı olur. Bu ve buna ek birçok problemin çözülmesi için elimden geleni
yapmaya hazır olduğumu belirtmek isterim ve dinlediğiniz için hepinize teşekkür ederim'' dedi.